Anal Fissür (Makatta Çatlak)
Yazar Alp Gürkan • Genel Cerrah • 19 Şubat 2018 • Yorumlar:
Halk arasında çatlak olarak bilinen anal fissür, anal (makat) bölgede mukozada oluşan bir yırtıktır.Bu bölgenin duyu sinirlerinden çok zengin olması nedeniyle, defekasyon (dışkılama) sırasındaağrıve bazende kanama ile kendini belli eder. Genç ve orta yaşlı insanlarda görülür. Hastalar zaman zaman hemoroid (basur) ile karıştırırlar. Fissürü 2 gruba ayırıyoruz. Tıbbi tedaviyle, hatta kendiliğinden geçebilen yüzeyel yırtıklara akut fissür diyoruz. Diğer grup ise daha derin olan ve mutlaka tıbbi tedavi ve hatta genellikle ameliyat gerektiren kronik fissür grubudur. Genel olarak tıbbi tedaviye rağmen 4 haftada iyileşmeyen çatlaklar kronik fissür gruba sokulmaktadır.
- Fissürün oluşum mekanizması
Anal bölgede gaita ve gaz kaçırmayı engelleyen 2 kas grubu vardır. Esas olarak eksternal (dış) kas grubu gaita ve gaz kaçırmayı engellerken, intenal (iç) kas grubu gaz tutmaya yardımcı olarak işlev görür. İç kas grubu 3 halkadan oluşur. Bu 3 halka grubu insanın ayakta pozisyonunda saat 12 hizasında zayıf bir bölgesi vardır. Yırtılma işte en çok bu bölgede olur.
Genellikle kabızlık sonrası sert bir dışkı, çok ince olan makat cildinde dışkılama sırasında yırtığa neden olur. Bu yırtılma bir kere olursa yırtık iyileşme fırsatı bulur. Kabızlık, dolayısıyla katı-sert dışkı devam ettikçe her dışkılamada yırtılma tekrar eder, yırtık iyileşme fırsatı bulamaz. Dışkılama esnasında makat açılırken çatlağın da açılması şiddetli ağrıya sebep olur. Bu ağrıdan çekinen hastalar dışkılama yapmak istemez. Bu durum içerde bekleyen dışkının daha da katılaşmasına yol açar. Sonunda çıkan dışkı daha da sert ve yarayı (çatlağı) daha çok tahriş eder hale gelir. Bu bir kısır döngü halinde devam eder.
- Fissürün Yakınmaları
Esas yakınma dışkılama sırasında oluşan ağrıdır Bu ağrı dışkılamadan sonra birkaç saat daha devam edebilir. Bazen az miktarda kanama da olabilir. Ağrı korkusuna bağlı kabızlık ve gaz şikayetleri de olabilir. Ayrıca anal bölgede kaşıntı ve huzursuzluk yakınmaları da eşlik edebilir.
- Tanı
Bu konuda deneyimli bir hekimin, tercihan cerrahın anal bölgeye bakması yeterlidir. Kaba etlerin nazikçe aralanmasıyla çatlar be nöbetçi çıkıntısı rahatlıkla görülebilir. Kronik fissür anal bölgede sıklıkla görüldüğü yerde ve tek ise başka bir incelemeye gerek yoktur. Ağrılı olabileceğinden parmakla muayene önerilmez. Ancak anormal bir yerde ve sayıca birden fazla ise başka bir hastalığın belirtisi olabileceği düşüncesiyle kolonoskopi gibi ek incelemeler yapılabilir.
- Tedavi
Akut fissürün tedavisi kabızlığı düzeltmek, sıcak su banyosu ve ağrı kesici merhemler kullanarak iyileşmesine zemin hazırlamaktır. Sıcak su içine oturmak hem ağrıyı keser hem de yara iyileşmesi için makat bölgesine kan akımını artırır. Beslenmenin bol posalı olması da kabızlığı gidermek için önerilir. Bu tedavi ile akut fissürler büyük oranda iyileşirler.
Ancak kronik fissürlerde bu yöntemler sadece belirtileri azaltır, fakat iyileşme sağlamaz. Kronik fissürlerin kesin tedavisi ancak ameliyat ile olur. Nitrogliserinli veya kalsiyum kanal blokerli (nifedipin'li) kremler ya da botilismus toksini (botoks) ile düşük oranda ve kalıcı olmayan iyileşmeler olduğu bildirilmiştir.
- Ameliyat
Ameliyat lokal veya genel ya da tercihan epidural anestezi ile yapılır. Çoğu zaman kronik fissür ve çıkıntısı sağlıklı doku ortaya çıkıncaya kadar çıkartılır veya yakılır, bazen de o kısım hiç ellenmez. Esas ameliyat, spazm nedeniyle ağrıya neden olan iç kasın bir kısmının tek yerden kesilmesidir. Böylece spazm ortadan kalkar ve bu bölgeye kan akımı artarak ağrının kaybolması sağlanır. Kas kesimi fissürün olduğu yerden yapılabileceği gibi, tercihan saat 3 veya 9 hizasından uygulanır.
Ameliyat 15 – 20 dk.da tamamlanır. Hasta 6 – 7 saat sonra evine gidebileceği gibi, tercihan geceyi hastanede geçirmesi önerilir. 2 – 3 günkük nekahat döneminden sora kişiler normal yaşantısına dönerler. Ameliyat sonrası erken dönemde gaz kaçırma olabilir. Deneyimli cerrahlar tarafından uygun şekilde yapıldığında bu kalıcı olmaz ve hastalık tekrarlamaz. Başarı oranı %95'in üzerindedir. Oldukça nadir durumlarda, yakınmalar ameliyat sonrası 1 ay içinde kaybolmadıysa yetersiz kas kesilmesi yapılmış demektir ve ilk ameliyatın karşı tarafından ameliyat tekrarlanabilir.