Anal Fissür ve Tedavisi
Yazar Altan Karan • Genel Cerrah • 18 Mart 2018 • Yorumlar:
Fissürler genelde anüs arka duvarında oluşan çatlaklardır. Bu bölgenin arkasında kemik yapı vardır ve dışkılama sırasında oluşan zorlanmalar en çok bu bölgede çatlaklara neden olur. Ayrıca anüs ve çevresi sinir yönünden çok zengindir. En ufak bir uyarana şiddetli cevap verir ve hasta çok ızdırap duyar.
Anal Fissür Tedavisi
Anal fissür oluşumunda en büyük neden bu bölgede artmış olan basınçtır. Bunu da yaratan kronik kabızlıktır. Özellikle tuvalette fazla ıkınmak veya çok şiddetli ishal nöbetleri bunlara yol açabilirler.
Anüs çevresinde 2 çeşit sfinkter dediğimiz kas grubu bulunur. Bunun 1 tanesi istemli, 1 tanesi ise istemsiz olarak çalışır. Çatlak durumunda bu istemsiz kas ileri derecede kasılır ve buradaki kan dolaşımını da bozarak çatlağın kronikleşmesine neden olur. Kronik fissür tedavisinde amaç işte bu istemsiz kasılmayı ortadan kaldırmaktır.
Fissürler her yaşta görülebilir. Bebeklik çağında görülen fissürler akut fissürlerdir. Basit önlemlerle çabucak düzelir. Eğer fissür 3 hafta içinde düzelmezse artık olay kronikleşmiştir ve ona göre tedavi planlanmalıdır.
Hastalarda en belirgin belirti dışkılama sırasında ve sonrasında duyulan şiddetli ağrıdır. Bu ağrı feçesin fissüre teması ile başlar. Dışkılama olayı bittikten sonra kişiye göre değişmek üzere saatlerce sürebilir. Bu ağrı ve yanmalar bazen kişinin günlük yaşamını bozar. Toplumda kendini soyutlamasına yol açabilir. Hastalar ağrıyı dışkılama ile birlikte sanki bir cam kesiği gibi ağrı oluyor diye tanımlar.
Proktolojik hastalıklar utanma duygusu nedeni ile geç teşhis edilmekte bunun sonucu tedavi gecikmektedir. Hastalar muayene olmadıklarından bu hastalıklar hemoroit sanılıp gerekli, gereksiz ilaç verilmektedir. Hatta kronik fissürlerde görülen sentinel pile hemoroit sanılıp gereksiz ameliyat bile yapılmaktadır.
Tanı genelde fizik muayene ile konur. Hasta diz-dirsek pozisyonuna alınır. Bu işlem tercihen proktoloji masasında yapılır. Saat 12 hizasında diklemesine fissür saptanır. Fissür zemininde iç sfinkter kasının lifleri görülür. Kronik vakalarda ayrıca sentinel pile denen nöbetçi meme ve hipertrafik bir popilla görülür. Bu hastalarda rektal tuşe veya anoskopik muayene yapılmamalıdır. Hasta şiddetli ağrı duyar. Mutlaka yapılması gerekiyorsa lokal anestezi altında yapılmalıdır.
Akut vakalarda hastaların baharatlı gıdalardan uzak durması ve posa bırakan yiyeceklere yönelmesi öğütlenir. Hastalara günde 3 litre su içmeleri salık verilir. Her gün sabah-akşam 10 dakika süre ile yapılacak ılık suya oturma banyoları anal sfinkterleri gevşetecek ve hastayı rahatlatacaktır.
Kronik vakalarda amaç anal spazmın ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için 2 yol vardır. Her ikisinde de amaç artmış anal basıncı azaltmaktır. Her ikisinde de %90-95 sonuç alınmaktadır.