Anevrizmada Tanı Yöntemleri
Yazar Murat Ulutaş • Beyin Ve Sinir Cerrahı • 17 Eylül 2019 • Yorumlar:
Beyin anevrizmasına bağlı gelişen beyin kanamasının tanısı muayene bulguları ve beyin tomografisi ile kolaylıkla konulur. Nadiren de olsa kanama beyin tomografisinde görülemeyebilir ve lomber ponksiyon ile belden su alınarak kesin kanama gösterilebilir. Kanama saptandıktan sonra sebep olan damarsal problemin araştırılması gerekmektedir.
Beyin Anjiyografisi:
Bu test anevrizmaların varlığını göstermede yıllardan beri geçerliliğini koruyan en geçerli yöntemdir. İşlem sırasında bazen ilaçla hafif bir sakinleştirmeye ihtiyaç duyulsa da genelde hasta uyanık halde iken yapılabilir.
Hasta tetkik masasında yatarken anjiyografiyi çekecek kişi kasıktan ince bir iğne ile atar damara girer. Sonrasında küçük bir plastik tüp (kateter) damar içerisine yerleştirilir. Röntgen ışınları altında kateterin geçişi görüntülenir ve dört ana beyin damarının bulunduğu baş-boyun bölgesine kadar ilerlenir. Bu işlem sırasında ağrı olmaz. Her bir beyin atar damarına görüntülenebilen damar içi boya ayrı olarak verilir ve bu sırada röntgen görüntüleri alınır. Bu uygulama damarların net olarak görülmesini sağlar.
Anjiyografi görüntüleri alındıktan sonra kateter çıkartılır ve çıkarılan bölgeye kan sızıntısı olmaması için baskılı pansuman uygulanır. Bir müddet gözlem sonrasında hasta yatağına gönderilir. Hasta işlem sırasında kateterin geçişini hissetmez ancak kullanılan boya maddesinin verilmesi sırasında başın bir tarafında belli belirsiz bir his oluşabilir veya geçici yıldız uçuşması veya boyun kramplarına neden olabilir. Anjiyografi işlemi, kişinin yaşamını riske sokabilen beyin anevrizmalarının tespitinde duyarlı ve spesifik olmasına karşın sonuçta hasta için müdahaleci (invazif) bir girişim olup düşük oranlarda da olsa damar duvarına hasar, inme ve kullanılan boyaya karşı alerjik reaksiyon riski vardır.
Bilgisayarlı Tomografi-Anjiyografi (BTA):
Hastanın kolundaki damar yolundan kontrast maddesinin verilmesi ile konvansiyonel anjiyografiye benzer görüntüler alınır. İşleme ait risk konvansiyonel anjiyografide de anlatılan kontrast maddenin yol açabileceği allerji ve böbreklerde oluşturabileceği potansiyel hasardır. Bu yöntemde önemli bir avantaj hastayı anjiyografi ünitesine nakletmeye gerek duyulmaması ve ek personele ihtiyaç olmamasıdır. Sadece bir dakikadan daha az bir sürede çekim işlemi tamamlanır ve inme riski taşımaz. Elde edilen görüntüler üç boyutlu hale getirilerek anevrizmanın şekli konusunda daha detaylı bilgi sahibi olunabilir.
Manyetik Rezonans Anjiyografi (MRA):
MR görüntüleme cihazı ile yapılabilen ve hastaya zararı olmayan bir testtir. Manyetik görüntüler bir bilgisayar tarafından analiz edilerek baş ve boyun bölgesinin damarları görüntülenir. MRA gerçek kan damarlarını gösterir ve tıkanmış, dar olan damarlar ve anevrizmalar hakkında net bir bilgi sağlayabilir.