Anevrizmalar

Yazar Murat UlutaşBeyin Ve Sinir Cerrahı • 17 Eylül 2019 • Yorumlar:

BEYİN ANEVRİZMALARI

Anevrizma, beyindeki atardamar duvarının zayıflaması sonucu ortaya çıkan bir balonlaşma olup sıklıkla damarların çatallanma bölgelerinde görülür. Bu balonlaşan yapı normal damara göre daha dayanaksızdır ve bazı koşullar altında yırtılıp beyin içine kanamaya yol açarak yaşamı tehlikeye sokabilir. Anevrizmalar doğuştan damarın gelişme bozukluğuna bağlı olabileceği gibi yüksek tansiyon, damar sertliği (ateroskleroz), enfeksiyonlar (damarın iltihaplanması) veya kafa travması sonrası da gelişebilir. Anevrizmalar çoğunlukla beynin tabanında yerleşir ve buradaki beyin-omurilik sıvısı içinde kanamaya neden olurlar. Anevrizmaların yıllık kanama riski yaklaşık %1’dir.

Anevrizma Tipleri

Sakküler (kese biçimli) anevrizmalar :En sık görülen anevrizma tipi olup beynin tabanında büyük damarların çatallanma bölgelerinde oluşur. Bu çatallanma noktalarında damar duvarı daha fazla basınca maruz kalmaktadır. Bu sabit basınç zamanla damar duvarında oluşturduğu hasar sonucu balonlaşmaya neden olabilir. Sakküler anevrizmalar yıllar içerisinde gelişir ve bundan dolayı anevrizmanın yırtılma riski yaşla birlikte artar. Anevrizmanın bu şekildeki gelişmesini eskiden araçlarda kullanılan tekerlek iç lastiklerinde görülen balonlaşmaya benzetebiliriz. İleri yaşlarda damar yapısının bozulması sonucu damar duvarının esnekliğini kaybetmesi de anevrizma oluşmasında diğer önemli bir nedendir.

Fuziform (iğ biçimli) anevrizmalar:Bu anevrizma damarın uzunca bir bölümünü  içeren  iğ  şeklinde  bir  genişleme olarak görülür . Bu tip anevrizmalar da yırtılarak kanayabilir, ileri derecede genişleyip çevresindeki beyin dokusunda  baskıya  yol  açarak  veya  içinde  pıhtılaşma gelişip buradan ayrılabilen kalıntıların normal beyin damarlarında  tıkanmaya  (emboli)  neden  olması  ile  inme benzeri yakınmalar oluşturabilir.

Mikotik  (iltihap  sonucu  gelişen)  anevrizmalar: Nadir  olup  damarın  mikrobik  hastalığı sonucu  gelişir.  Genellikle  kese  biçimlidirler.  İltihap  damar  duvarında  hasara  neden  olur  böylece duvar zayıflaması sonucu anevrizma oluşumu ve bunun yırtılma riski artar. Sıklıkla subakut bakteriyel endokarditin (toplumumuzda ‘kalp romatizması’ olarak bilinir) bir komplikasyonudur.

Travmatik (kaza sonucu gelişen) anevrizmalar: Beyin kan damarlarında kaza sonrasında gelişen anevrizma türüdür. Travma bölgesinde hasar  gören  damar duvarı  zayıflar ve sonrasında yırtılabilir.

Toplumdaki Yaygınlığı ve Sıklığı

Beyin anevrizmasına bağlı gelişen beyin kanaması sıklığı bir yılda 100.000 kişide 10-15 civarındadır. Ülkemizde her yıl ortalama 10.000 kişinin anevrizmaya bağlı beyin kanaması riski taşıdığı kabul edilebilir. Bu hastaların yaklaşık 1/3’ü herhangi bir sağlık kuruluşuna başvuramadan kaybedilmektedir. Bir sağlık kuruluşuna başvurabilen kanamış hastalarda da ölüm oranı %25-40 arasındadır.  Dolayısıyla  anevrizması  kanamış  hastaların  yarıya  yakını  kaybedilmektedir.  Burada  önemli bir nokta henüz kanamamış olan ancak hastayı yine de risk altında bırakan beyin anevrizmalarının erken teşhis edilmesi ve tedaviye yönlendirilmesidir.

Anevrizma her yaş grubunda görülebilir ancak 25 ve yukarı yaşlarda sıklık giderek artmaktadır. Yaygınlığı en sık olarak 50-60 yaş arasındadır ve kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülmektedir.  Ailede  anevrizma  hikâyesi  olması  diğer  aile  bireylerinde  anevrizma  bulunma  riskini arttırmaktadır. Bir kişide aynı anda birden çok sayıda anevrizma bulunması bu riski daha da artırmaktadır.

Anevrizmanın oluş nedeni tam olarak bilinmese de birçok faktörün gelişiminde rolü olduğu bilinmektedir: 1) Hipertansiyon (yüksek kan basıncı); 2) Sigara içilmesi/nikotin kullanımı; 3) Şeker hastalığı; 4) Aşırı alkol  tüketimi; 5) Doğuştan gelen (genetik) yatkınlık; 6) Kan damarlarına hasar (özellikle damar sertliği) veya travma ve 7) Bazı enfeksiyonlar.

Belirtiler/Uyarıcı İşaretler

Anevrizma yırtılması/kanaması olan hastalarda bazı uyarıcı işaretler görülebilir:

  • Başın arkasından yukarı doğru yayılan ani ve şiddetli başağrısı. Bazen kafanın içinde bomba patlamış gibi ağrı tanımlanır.
  • Bulantı ve kusma
  • Ensede sertlik (kişi başını kolay eğemez)
  • Bulanık veya çift görme
  • Işığa karşı hassasiyet (fotofobi)

Kanamamış  anevrizması  olan  kişilerin  çoğunda  hiçbir  belirti  görülmeyebilir.  Az  bir  hasta grubunda aşağıdaki belirtilerin bazıları veya tümü görülebilir:

  • Göz sinirlerinde felçler (göz kapağının düşmesi, gözü rahatça hareket ettirememe gibi)
  • Tek taraflı genişlemiş göz bebeği
  • Çift görme, gözün arkası veya üstünde ağrı
  • Bir bölgede ısrar eden baş ağrısı
  • İlerleyen halsizlik ve uyuşukluk

Riskler ve Komplikasyonlar

Anevrizmalar  yırtıldığında  sıklıkla  subaraknoid  (beyin  ve  beyin  ince  zarı  arasına)  kanama (SAK) gelişir. Damardan subaraknoid mesafeye yüksek basınç ile geçen kan burada birikerek beyne bası oluşturabilir, kanama beynin içine de olabilir;  kan elemanları aynı zamanda daha düşük basınca  sahip omurilik çevresine de ulaşabilir.

Anevrizmadan olan kanama bazen sızma şeklinde de olabilir; bu durumda sızma noktasında  küçük bir pıhtı oluşup kanamayı durdurabilir ve hasta yaşayabilir. Ancak pıhtının yol açtığı bu süreç tekrar kanama riskini önlemez; her ek kanamada yaşam  daha fazla tehlikeye girer ve hayatta kalma ihtimali azalır. Kendiliğinden gelişen SAK’ların çoğunun nedeni anevrizmalardır.

Anevrizmanın yerinin, büyüklüğünün ve konfigürasyonunun tam olarak saptanması tedavisi ve dolayısı ile yeniden kanamanın önlenmesinde kritik bir noktadır. Bir kanama sonrası tekrar kanama ihtimali ilk 14 gün için %20 civarındadır. Yukarıda bahsedildiği  gibi  anevrizma  kanaması  %50’lere  varan  oranlarda  ölümcül  seyreder. Ayrıca yaşayan hastalarda ise %25 oranında kalıcı nörolojik bozukluklara neden olur. Aklî fonksiyonlar yanında tüm vücut fonksiyonlarında da bozulma (örneğin kısmi felç) ortaya çıkabilir. Daha ciddi durumlarda ise kanama beyin hücrelerinde ağır hasara yol açabilir ve hastayı komaya sokabilir.

Anevrizma büyük ise kanamadan da çevre beyin dokusunda baskıya yol açarak zarar verebilir. Ayrıca büyük anevrizmalar içinde pıhtı gelişebilir ve içinden kopan parçalar çok sayıda inmeye sebebiyet verebilir.

Beyin çevresine sızan kan damarlarda daralmaya (vazospazm) yol açabilir. Bu durum beyin dokusuna gelen kan akımında azalmaya ve dolayısıyla inmeye neden olabilir. Vazospazm genelde kanamadan 5-8 gün sonra gelişir. Tedavisi  oldukça zordur, hastanın yaşamını tehlikeye sokabilir.

Kanamış bir anevrizmadan sızan kan, beyin-omurilik sıvısı (BOS) dolaşımını engelleyerek hidrosefali (beyinde aşırı sıvı birikmesi) dediğimiz tabloya neden olabilir. Bu durumda beyinde ventrikül dediğimiz boşluklarda aşırı sıvı birikerek kafa içi basıncının artmasına neden olabilir. Bu sıvı artışını engellemek için bu boşluklara dren yerleştirilerek biriken sıvı ve sızan kan dışarı alınır.

Anevrizma kanaması beyin ödemi veya şişmesine de neden olabilir. Bu durum beyin fonksiyonlarını etkileyerek çok ciddi problemlere yol açar. Beyin dokusunun şişmesi ve basıncının artması beyin dokusuna zarar verir. Beyin ödemi kan damarlarında bası oluşturarak beyne kan gitmesini yavaşlatabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Murat Ulutaş Beyin Ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)