Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Yazar Gökhan BingölPsikolog • 5 Ocak 2022 • Yorumlar:

Anksiyete bozukluğunun belirtilerini azaltmak ve rahatsızlığı yönetmek için birçok tedavi alternatifi mevcuttur. Anksiyete bozukluklarını tedavi etmede kullanılan yöntemler arasında en sık tercih edilen tedavi yöntemi psikolog tarafından gerçekleştirilen psikoterapi ve de psikoterapi uygulamalarıdır. Yine bireyler tarafından yaygın bir şekilde tercih edilen bir diğer tedavi yöntemi ise psikiyatrist tarafından yazılan psikiyatrik ilaçların (antidepresanların) kullanımıdır. Mesleklerin vurgulanması ile meslekler arasındaki kafa karışıklığının önlenmesi hedeflenmektedir. Bu karışılığı gidermek için aşağı kısımlarda ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Anksiyete tedavisinin gerçek manada ve doğru bir şekilde yapılabilmesi hedefleniyorsa şayet, yapılması gerekenlerin başında (öncelikli olarak), hastanın kaygı bozukluğunun tetikleyici faktörlerinin ve ortaya çıkış biçiminin tespit edilmesi, ele alınması ve incelenmesi gerekmektedir. Tetikleyici faktörler tedavinin önemli bir parçasıdır. Tetikleyicilerin doğası da ayrıca incelenmelidir.

Anksiyete Bozukluğunun Tedavi Edilmesinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

Anksiyete bozukluğunuzu tedavi etmek için gideceğiniz iki meslek grubu vardır. Bu mesleklerden biri psikolog diğeri ise psikiyatristtir. Bu iki meslek arasında bazı farklar mevcuttur. Şöyle ki: Şayet bir tedavi merkezine gitmiş iseniz ve size bir ilaç yazılmış ise psikoloğa değil psikiyatriste gitmişsiniz demektir. Psikiyatristler tıp fakültesi mezunudurlar. Şayet ilaç yazılmamış ve sizinle yaklaşık bir(1) saat konuşmuş ve bu konuşma farkındalık ve bilinçlendirmeye yönelik ise, dinlemiş ve bu dinleme de yargılamadan, eleştirmeden, kızmadan, kırmadan ve nasihat-öğüt vermeden bir dinlemek ise, bazı egzersizler önermiş ve bu egzersizlere beraber karar vermiş iseniz, bazı teknikler göstermiş, bazı ev ödevleri vermiş ise siz psikiyatriste değil psikoloğa gitmişsiniz demektir. Psikologlar üniversitelerin fen-edebiyat fakültesinde bulunan "Psikoloji Bölümü" mezunudurlar. Psikoloji bölümünden mezun ise kişi psikologdur. Bu bilgi akılda tutulması gereken önemli bir bilgidir.  Sonuç olarak psikologlar psikoterapi ve psikoterapi uygulamalarını yaparlar, psikiyatristler ise ilaç yazarlar. Psikologlar ilaç yazmazlar ve de yazamazlar. Psikologların ilaç yazma yetkileri yoktur. 

Psikoterapi Yöntemi

Yukarıda da değinildiği şekilde anksiyete bozukluğu tedavi yöntemlerinin en başında gelen ve belki de en etkili yöntem olan psikoterapi; uzun dönemli bir tedavi şeklidir. Psikoterapi, anksiyete bozukluğunuzu anlamanın ve yönetmenin yollarını öğrenmek için oldukça etkili bir tedavidir. Bu terapi yönteminin etkisi oldukça fazla gözlemlendiği için ve kanıtlandığı için tercih sırasında birinci sırayı haketmektedir. Dolayısıyla bu yazıyı okuyorsanız öncelikle psikoterapi yöntemini denemenizde fayda vardır. Anksiyete bozukluğu tedavisinde kullanılmakta olan bu tedavi yöntemi ile düşüncelerinizin duygularınızı ve de duygularınızın davranışlarınızı nasıl etkilediğine şahit olabilir, bunu farkedebilirsiniz.  Bu tedavi yöntemini gerçekleştiren meslek grubu "psikolog"lardır. Bu tedavi yönteminde gelen kişinin adı kesinlikle "hasta" değildir. Danışanın bazı problemleri mevcuttur ve tek başına çözmekte zorlanıyordur. Dolayısyla doğal olarak bir desteğe ihtiyaç duyuyordur. Psikoterapiye ihtiyacı olan bireyin adı "danışan"dır. Psikolog danışanı ile birlikte tedavi sürecini yönetir. Haftada bir kere gerçekleşecek şekilde yapılan seans şekli sıklıkla tavsiye edilen bir aralık olarak karşımıza çıkmaktadır. Her seans yaklaşık bir saat sürmektedir. Tabi danışan, bu aralığı haftada birkaç keze veya on güne bir kereye de çekmek isteyebilir. Psikoloğu ile beraber bu aralığı kararlaştırırlar.  Kişinin anksiyetesinin boyutları, diğer bozukluklarla bir arada olup olmadığı, hangi davranış biçimlerinin aktif olduğu gibi sorulara göre anksiyete tedavisinde kullanılacak yöntem belirlenir. Temel amaç: hastanın duygularını ve düşüncelerini ve bununla birlikte davranışalrını self-kendi başına yönetebileceği bir olgunluğa, bir aşamaya gelmesini sağlamaya yöneliktir. Bundan mütevellid bireyin stresle başa çıkabilme becerilerini, savunma mekanizmalarını, çocukluğundan itibaren öğrendiği yöntemleri tekrardan geliştirmesi ve yine self-kendi davranışlarının arka planında yer alan düşünce kalıplarını anlaması ve nihayetinde belki de özümseyip içselleştirmesi gerekmektedir. Bu terapi yönteminde kişinin stresle başetmede halihazırda kullandığı ama başarılı olamadığı uygun olmayan savunma mekanizmalarının değiştirilmesi ve kişide anksiyete, evham, kaygı meydana getiren şemaların yani düşünce kalıpların değiştirilmesine yönelik bazı uygulamalar yapılır. 

Bilişsel Davranışçı Terapi Yöntemi

Bilişsel davranışçı terapi yöntemi aynı zamanda bir psikoterapi türüdür. Psikoterapi yöntemine nazaran daha kısa süren bir terapi ve tedavi yöntemidir. Psikoterapi yöntemi ile ortak nokta olarak ikisinde de gelen bireyin adı "danışan"dır. Bilişsel davranışçı yöntemin psikoterapi yöntemi ile olan bir diğer ortak nokta ise şudur; bu terapi yöntemini uygulayan kişi de "psikolog"tur. Psikoterapi yönteminde olduğu gibi bilişsel davranışçı yöntemde de seanslar şeklinde süreç ilerler ve bu süreci psikolog ile danışan beraber yönetir. Her seans yaklaşık bir saat sürer. Bu yöntem esasen kanıta dayalı tedavilerden birisidir. Bireyin temel şikayeti haline gelen zihin ile ilgili rahatsızlıkların altında yatan inanışların ve düşünce paternlerinin yani düşüncelerin köküne inerek bireyin farkına varmasını amaçlayan bir yöntemdir. Hedef odaklıdır. Kişinin yeni davranışlar geliştirmesini sağlayarak, anksiyete-endişe kaynağı olabilecek durumlara karşı kendi kendisini hazırlayabilir hale gelmesini sağlar. Bilişsel davranışçı terapi yöntemi; olumsuz düşüncelerin yerine olumlu düşüncelerin koymayı sağlamaktadır. 5-6 seanstan sonra danışanlar artık anksiyetesini kontrol edebilir hale gelebilmektedir. Danışanlara duygularını yönetme becerisini kazandırmayı hedefleyen bir yöntemdir. Aynı zamanda bu yönetim becerilerinin danışanlar tarafından uygulanabilir olmasına dikkat eder. Negatif ve irrasyonel (gerçek olmayan) düşünce kalıplarının değiştirilmesi ve yerine yeni düşünce kalıplarını koyulması ile gerçekleşen bir yöntemdir. Ayrıca panik atakların önlenmesi veya önüne geçilmesi gibi alanlarda da yardımcı bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonuç olarak bu psikoterapi türü size olumsuz olarak gelen ve sizde panik oluşturan düşünceleri ve davranışları nasıl olumlu bir biçime dönüştüreceğiniz kısmında size kılavuzluk yapar. Sizde korku ve kaygı meydana getiren durumlara karşı endişe duymadan yaklaşmanın ve bunları yönetmenin yollarını öğreneceğiniz etkin bir tedavi yöntemidir.

İlaç tedavisi 

Bu tedavi yöntemini uygulayan kişi bir doktordur ve uzmanlık alanı psikiyatri olduğundan dolayı adları "psikiyatrist"tir. Psikiyatristiniz anksiyete semptomlarını hafifletmek adına çeşitli depresyon ilaçları (antidepresanlar), anksiyolitik ilaçlar, yatıştırıcılar kullanabilir. Psikiyatristinizin verdiği bu ilaçların etkisi bir-iki hafta içerisinde ancak çıkar, öncesinde çıkması beklenilmemelidir. İlaç kullanımının esaslı hedefi anksiyete semptomlarının giderilmesi ile kısa süreli rahatlamadır, uzun süreli bir şekilde kullanılması hedeflenilmemektedir. Hastanın anksiyetesinin yoğunluğu ilacın dozunu belirlemede yardımcı olur. Tabii olarak bu ilaçların kesinlikle psikiyatristiniz tarafından verilmelidir ve ilacınızı bırakmak isterseniz eğer mutlaka psikiyatristinize danışarak ve onun kontrolünde bırakmaya çalışın. Hangi ilacın daha iyi geleceğine karar vermek ve artılarını eksilerini konuşmak adına psikiyatristinizle bir araya gelmeniz iyi olacaktır. Her hasta için aynı anksiyete tedavisi uygulanmaz. Bir hastaya iyi gelen ilaç bir diğer hastaya iyi gelmeyebilir. 

Diğer Tedavi Yöntemleri

Bunlara ek olarak; uzun süren yüzleştirme tedavisi (maruz bıraktırma olarak da bilinir) özellikle de travma sonrası stres bozukluğunda ve fobilerde oldukça etkili olan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine EMDR denilen göz hareketlerinin kontrolüne dayanan tedavi de aslında yüzleştirme yani maruz bıraktırma tedavisine benzer. Bu iki yöntem de danışanların travmatik anılarını yeni bir gözle ele alınmasını sağlayarak, bu hatıraların bireylerin duygu durumları üzerindeki baskısını azaltmasına yardımcı olmayı hedeflemektedir. Bu iki yöntem de danışandan danışana farkı göz önünde tutarak uzun sürüyor denilebilir. 

Danışanlara stresi yönetmelerini sağlamak da bir diğer tedavi yöntemidir. Bu anlamda danışana rahatlama teknikleri ve nefes egzersizleri ile gevşeme egzersizleri, davranış değişiklikleri ya da sosyalleşme gibi yöntemlerle önlem alınabilir. Burada özellikle nefes egzersizi oldukça etkili olan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Tedavi Süresi

Şunu belirtmekte fayda var. Hangi yöntemi uygularsanız uygulayın anksiyetenin şiddetine göre tedavi süreci ve de süresi mutlaka değişiklik gösterir. Ama mutlaka desteği aksatmayın ve ertelemeyin. Tedavinizi erteledikçe anksiyeteniz daha derine iner ve bu da hem tedavi süresini hem de ruh sağlığı ile birlikte beden sağlığınızı kesinlikle etkiler. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)