Anksiyete Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Yazar Gökhan BingölPsikolog • 5 Ocak 2022 • Yorumlar:

Merhabalar sevgili okurlarım. Bu yazımı kaleme alırken, sizinle tekrar buluşmanın keyfini, heyecanını yaşıyorum şu an. Hepinize gönülden selam ediyorum. Bir önceki yazım anksiyete ile ilgiliydi. Anksiyetenin ne olduğunu, ne demek olduğunu, halk arasındaki karşılıklarını ele almıştık. Bugün ise sizlere "anksiyete bozukluğunun belirtileri nelerdir" sorusuna cevap vermeye, bu konuyu açıklamaya çalışacağım.

Karşımızdaki bireyde anksiyete bozukluğu olabilir diyebilmemiz için genel olarak aşağıda yazmaya çalıştığım belirtileri gözlemlememiz gerekmektedir. Bir kişi aşağıda yazdığım belirtilerin bir kaçını aynı anda yaşıyorsa şayet, böyle bir kişinin mutlaka ama mutlaka anksiyete bozukluğu ile ilgilenen bir psikologdan destek alması gerekir. Kişi tek başına atlatmaya çalışırsa maalesef daha kötü sonuçlar elde edebilir ve üstelik iyileşme süresini de gün geçtikçe uzatmış olur. Daha başındayken hemen önlem almanın kimseye zararı olmaz. Hele ki bir psikologdan alacağınız bir psikoterapinin kesinlikle faydasını görürsünüz. Ama dediğim gibi anksiyete bozukluğu ile ilgilenen bir psikolog olması gerekir. Zira her psikolog anksiyete bozukluğu ile çalışmaz. Her psikoloğun ayrı ayrı ilgilendiği, branşlaştığı alanları vardır. Onun için destek alacağınız psikoloğunuza "anksiyete bozukluğu ile daha önce çalıştınız mı?" sorusunu sorun. Anksiyete bozukluğunun belirtileri şöyledir;

--> Bireyin "bazı şeyler yolunda gitmiyor" gibi bir düşünceyi zihninden geçirmesi ve bunu yüksek bir oranda hissetmesi dikkat edeceğimiz hususlardan belki de en önemlisi. Çünkü kişi var olmayan, gerçekleşmeyen, meydana gelmeyen bir şeyi zihninde senarize ederek, abartarak hissediyor. Bunun abartılması kişinin elinde olan veya bilinçli yapılan veyahut da kontrolünde olan bir davranış değildir.

--> Bireyin kendisini huzursuz, gergin, sıkışmış, sinirli hissetmesi gibi bir durumda ise bizlerin "acaba anksiyete bozukluğu olabilir mi" sorusunu hemencecik akla getirmelidir. Çünkü bu bahsettiğim duyguları yaşamayı hiçbir insan istemez ve kolay kolay da gerçekleşen duygular değildir. Mutlaka bir tetikleyici olmalıdır ki bu duygular yaşansın.

--> Kişinin kötü şeyler olacakmış, başına kötü olaylar gelecekmiş gibi zihninden senaryolar silsilesi kuruyorsa şayet burada kişiyi gözlem altında tutmamız gerekir. Bu düşünceye kapılmasının sebebi nedir? Bu hissi sürekli mi yaşıyor? Zihninden bu tarz düşünceler sürekli mi geçiyor? Böyle soruları mutlaka soralım.

--> Bireyin kendini olabildiğince zayıf-güçsüz hissetmesi yine belirtilerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir belirti depresyona da işaret edebilir. Ayırt etmemiz için destek almamız şart.

--> Bireyde bir panik duygusunun oluşması, alarm durumuna geçmesi, sürekli tetikte olma hali anksiyete bozukluğu olabileceğine dair bizde oluşması gereken işaretlerden bir tanesi.

--> Bireyin kendini gözlemlemesinin sonucunda ellerinde titremenin olduğunu fark etmesi ve herhangi bir biyolojik, fizyolojik rahatsızlık yokken bunun meydana gelmesi gerçekten de ciddi bir belirti olduğunu ifade etmek isterim. Radarları açmanız faydanıza olacaktır.

--> Kişinin kalp atışlarında hızlanmanın gerçekleşmesi ise gözlemlememiz gereken belirtilerden belki de en önemlilerinden bir tanesi. Hele ki kalbin atışlarında oluşan bu hızlanmanın yanına ekstra olarak nefes alıp vermede bir hızlanmanın gerçekleşmesi veya hızlı kalp atışlarının sonucunda nefes alıp vermekte zorlanmanın meydana gelmesi durumlarında ise anksiyete bozukluğundan iyice şüphelenmemiz gerekebilir. Dikkatli olmamızda fayda vardır diye düşünüyorum.


--> Terlemenin oluşması ve bunun fazlaca gerçekleşmesi hele de bu terlemenin doğal olarak gerçekleşmesine neden olan (spor vb.) herhangi bir aktivite yapılmadan meydana gelmesi zihnimizde bir şüphe uyandırmalıdır. Acaba anksiyete bozukluğum mu mevcut diye bir soru sormamız gerekir. Vücudun genelinde değil de sadece ellerde terlememin oluşması da önemli bir işaret. Tabi bunun herhangi bir fizyolojik rahatsızlığın olmadan gerçekleşmesi gerekir.

--> Yine mide krampları, hazımsızlık gibi mide problemleri karşımıza çıkan önemli belirtilerden bir tanesi. Mide problemleri özellikle de sınav anksiyetesinde karşımıza çıkan önemli bir belirti. Kişi öğrenci ise ve sınav öncesinden böyle bir belirti gerçekleşiyorsa radarları açın derim.

--> Şayet herhangi bir durum bireyde anksiyeteye sebep oluyorsa en azından birey böyle düşünüyorsa ve bundan kaçınması gerektiği hissine kapılıyorsa bu da önemli bir belirti.

--> Kaygıyı kontrol etmekte zorluk çekmek de anksiyete bozukluğuna bir işaret. Çünkü normal bir kaygıyı kontrol etmekte çok da zorluk çekmeyiz. Ama kişi bunu kontrol edemiyorsa demek ki bu kaygı kişinin tek başına üstesinden gelebileceği bir kaygı türü değilmiş.

--> Bireyin uykuya dalmasında bir güçlük söz konusu ise eğer bu da ankisyete bozukluğunun önemli belirtilerinden bir tanesi. Demek ki bireyin bir anksiyetesi var ki uyku haline geçemiyor, geçmekte zorlanıyor.

--> Odaklanmaya çalışırken zorluk çekiyorsa, konsantre olamıyorsa, dikkatini veremiyorsa bir kişi, ya anksiyete bozukluğu ya da dikkat eksikliği söz konusudur. Anksiyete bozukluğu yakın dönem hafızaya dair bilgi işlenme sürecini olumsuz etkileyebilir. Dikkati toparlayamıyorsa özellikle de endişe ettiği düşünceden sıyrılamıyorsa radarları açmanızda kesinlikle fayda vardır.

--> Şiddetli baş ağrılarını bireyin zihnindeki bir savaşın sonucu olarak yorumlayabiliriz. Kişi anksiyeteye sebep olan düşünce ile boğuşur ve bunun sonucunda zihin yorulur. Ve sonuç olarak baş ağrıları meydana gelebilir.

--> Sık sık idrara çıkma da önemli fiziksel belirtilerden bir tanesi.

--> Bireyde ağız kuruluğunun oluşması da bir belirtidir.

--> Kişinin kendini özgüvensiz ve de değersiz olduğunu hissetmesi.

--> Çabuk yorulmak da aklınızda tutmanız gereken bir işaret.

--> Devamlı olarak ağlamayı istemek de önemli belirtilerden biri.

--> Kas ağrıları çekmek.

--> Toplum içinde konuşmak veya yemekten çekinmek.

--> Sallanmaya başlamak çok önemli bir belirti.

--> Çevreden kopmak, kaçmak istemek.

--> Başkaları ile konuşmanın zor olduğuna inanmak.

--> Umutsuz hissetmek.

--> Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak.

--> Hatırlamakta zorluk çekmek.

--> İnsanların sözleri ile zihnini meşgul etmek.

--> Sakin kalamamak.

--> Baş dönmesi.

--> Aşırı alınganlık hali.

--> Günlük yaşam işlevleri kişiye zor geliyorsa burada bir durmamız gerekebilir.

--> Hissedilen korku-kaygı ilgili durumla orantılı değilse. Bu orantıyı normalde nasıl yaşanabilir diyerek değerlendirebiliriz.

--> Kaygı halleri çok güçlü hissediliyorsa veya uzun sürüyorsa bu da ciddiye almamız gereken bir durumdur.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)