Anksiyete Çiçeği
Yazar Serhat Özmen • Psikolog • 10 Eylül 2020 • Yorumlar:
Hüzün koymayın bu mevsimin adını
Annem sonra çok ölür
Ölürse alıç ağaçlarının üstüne güneş geçmez.
Ve kimseler bilmez
Ceviz ağaçlarının duygusal olduğunu.
Bütün kelimeler tavuk gibi gagalardı
Bütün yılanlar uskumru gibi bedenimde
Bir hoplardı bir zıplardı
Kaburgamdan akan kan, buğday tarlasına bulaşıyor
Iliklerime kadar kadınlar, erkekler ve bıldırcın yumurtaları
Bir çubuk kraker gibi ikiye kırılıyorum
Ayağa kalksam göğsüm durduruyor
Nefesimde bir hayvan yaralı
Soluklarımda med-cezir, cezir-med
Sırtımda harpler
Içimde bir öküz duygulanıyor
‘bir çocuk tedirgin’
Bir afet ağıyor
Dilim kitli, damağım tehl, basiretim bağlı, gönlüm lal
Ellerim, başım, kalbim sırtım ağlıyor.
Umut yok bu baharların gözbebeğinde
Erdem yok bahçelerde
ışıltı yok biber bitkisinde
Içtiğim su
Kurumuş bir ağaçtan geliyor
Tevazu değil yaşadığım
Artarda gözümün önünde kayboluyur yaşam anahtarları
Savaşmak zafere götürmüyor
Mücadele etmeğe dargınım
Yemiş vermiyor kurtlu zeytin ağaçları
Taçlandırmıyor küçük kızların kumral başlarını,
Ne bu bahar ne de çiçekçiler
Durdurun artık bu atlı karıncaları
Durdurun
Durdur babacığım, babam.
Hergün geldiler
Hergün beni boğup gittiler
Her gün ihbar
Her gün beni depremlerde
Hergün cenazeler kalkıyor bizim evlerden
Imamsız, salasız, kalabalıksız
Beni hiçkimseler durdurup, hiçbir şeye tıkıyorlar
Yer yarılıyor bir bebeğin kalbini incitmekten korkuyorum
Ama cehennemden korkmuyurum
Bir hüznün öğle vaktine
Ölü bir filin güneşi yıkadığı bir toprak dilimine
Etrafımda dans eden pazartesiler salılar
Geçe üç, öğleden sonra iki, ikindi vaktiler...
Çivilerde asılan duvar saatlerinde hep bir soru:
Ben ölürsem dünya yaşayacak mı?
Bendim muş ovasında yumurta soyup tuza bandıran
Bendim vangölüne ayakkabımı düşüren
Bendim lisede aşıkken karnına iki yumruk yiyen
Façata, kravat, taş curcuna.
Bendim ekmek, peynir helva
Bendim mersin denizinde yani afroditin saçını yıkadığı yerde
Başka bir kadını düşünen
Bendim karaköy, bendim balat, bendim bendim bendim
Ama şimdi git gide eriyeceğim.
Git gide uzaklaşıyor arkadaşlarım, kardeşlerim ve çalılıklarım
Yavru bir filin coşkusunda yaşadım,
bir alabalığın hafızasında öleceğim.