Anksiyete İle Baş Etmenin Yolları
Yazar Damla Koçak • Psikolojik Danışman Ve Rehber • 8 Ekim 2020 • Yorumlar:
Anksiyete yani kaygı, günlük hayatta kişinin korku, endişe, stres gibi duyguları normalden yoğun hissetmesi sonucunda yaşadığı psikolojik bir rahatsızlıktır. Yaşanan olay arkada bırakılmasına rağmen kişi korku ve kaygı durumdan çıkamıyorsa, anksiyete problemi yaşadığını söyleyebiliriz. Bunların sonucunda yaşanan duygu yoğunluğu pek çok hastalık için de zemin hazırlar. Tansiyon hastalığı, mide ve bağırsaklarda meydana gelen rahatsızlıklar anksiyete sonucu ortaya çıkan hastalıklara örnek verilebilir. Öyle ki son zamanlarda ülkemizde de sıkça anksiyete tanısı almış kişilere rastlıyoruz.
Günlük hayatınıza büyük etkisi olan anksiyetenin belirtileri şunlardır:
-
Bulantı
-
Kötü bir şey olacakmış gibi hissetme
-
Panik duygusu
-
Odaklanmakta güçlük
-
Aşırı terleme ve titreme
-
İştahsızlık
-
Uykusuzluk
-
Sürekli yorgunluk ve halsizlik hali
Bu ve bunun gibi belirtiler hayatınızı etkilerken, bir taraftan da baş etmek zorunda kalacağınız hastalıklara davetiye çıkartabilir.
Hayatımızda strese yol açacak pek çok etken varken, anksiyete ile nasıl başa çıkılır?
Öncelikle kendinize karşı açık olun, hissettiğiniz duygu ve düşünceyi fark etmeye çalışın. Düşünceleri kontrol etmek kimimiz için pek zor olabilir, fakat yine de bunun için çaba gösterin. Bunu nasıl yapacağım diyorsanız, en kolay yol zihni dinlendirmektir. Kafanızdan onlarca düşünce geçerken her biri kontrol etmek elbette zor olacaktır. Düşüncelerinizi düzenlemek ve yavaşlatmak için yoga ve meditasyondan faydalanabilirsiniz. Kendinize zaman ayırmak ve sadece kendiniz için bir şey yapma düşüncesi sizi rahatlatıp, kalp ritminizi normale çevirecektir. Ayrıca spor ve yürüyüş yapmakta düşündüğünüzden daha yararlı olacaktır.
Anksiyetenin en büyük sebeplerinden biri de, düşünce ve duygularımızı başkalarıyla paylaşmaktan kaçınmamızdır. Küçük bir olumsuzluk kafamızda büyüyerek çoğalır ve bizi ele geçirir. Bunun olmasını engellemek için düşünce ve duygularınızı güvendiğiniz insanlarla paylaşın. Bunu yapmaktan çekiniyor olabilir ya da istemiyor olabilirsiniz, o halde yazmak da aynı işi görecektir. İhtiyacınız olan bir kalem ve kağıt. Hissettiklerinizi, düşündüğünüz şeyleri yazmak, nefes almanızı ve olaylara dışarıdan bir göz olarak bakmanızı sağlayacaktır. Bu sayede hem farkındalık kazanıp hem de ne yapmanız gerektiği konusunda yeni bir adım atmanıza yardımcı olur.
Akciğerlerimizin oksijene ihtiyacı vardır, aksi taktirde çalışmaz ve biz de yaşayamayız. Akciğerler gibi ruhun da nefes almaya ihtiyacı vardır. Hoşlandığınız aktivitelere zaman ayırmak, yeni hobiler edinmek ya da sevdiğiniz insanlarla zaman geçirmek ruhun nefes almasını sağlar.
Son olarak anksiyetenizi tetikleyen durumlar için kendinize hedefler koyun. Bu hedefler durumu kontrol etmenizi sağlayacak, kontrol sizde olduğu için de çok daha rahat hissedeceksiniz. Mesela bir köpeğe dokunmak kaygınızı arttırıyorsa, önce bir köpekle aynı ortamda olmayı hedefleyin, ardından köpeğin yanında durmayı, ardından ona dokunmayı deneyin. Aşamalı, küçük hedefler koyarak bunu yapmanız anksiyetinizi kontrol altına almanızı sağlayacaktır.
Bunlara rağmen hala anskiyete ile başa çıkamıyorsanız bir uzmandan yardım almak konusunda çekinmeyin ve kendiniz için, daha kaliteli bir hayat için bunu yapın.
Hiç kimse hayata pembe gözlüklerle bakmıyor ve öyle yaşamıyor. Herkesin hayatında bolca stres var, tıpkı sizin gibi. Önemli olan hiç taş olmayan dümdüz ve stressiz bir yolda yürümek değil, önemli olan taşlarla dolu bir yolda yürürken bile nereden gideceğinize sizin karar verdiğiniz ve stresle baş edebildiğiniz bir yolda yürümektir. Kendinize inanın, çok güçlüsünüz.