Anksiyete Terapisi

Yazar Gülçin Öztürk • 11 Aralık 2023 • Yorumlar:

1)Anksiyete Nedir? Anksiyetenin Yaygın Türleri Nelerdir?

Anksiyete günlük hayatımızda sürekli yeri olan; kaygı, korku ve endişeyle karakterize edilmiş bir durumdur. Hissedilen kaygı, korku ve endişe; aşırı, orantısız ve kontrol edilemez olduğunda Anksiyete Bozukluğu olarak tanımlanır. DSM-5 kriterleri üzerinden değerlendirme yaparsak anksiyete bozukluğunu 5 türe ayırabiliriz:

Yaygın Kaygı Bozukluğu: Kişinin günün en az yarısında sürekli olarak bir felaket olacakmış hissi oluşur. Kişi endişesini kontrol etmede güçlük yaşar.

Panik Bozukluk: Belli bir durumla ilişkili olmayıp tekrarlayan panik ataklar olarak görülür. Panik bozukluğu olan kişiler sürekli atağın tekrar edeceğine yönelik kaygı duyar.

Agorafobi: Kişi özellikle tek başına iken, tehlike hissettiği durumdan-ortamdan kaçmasının ve yardım almasının mümkün olmadığını düşünürse kaygısı yoğun bir şekilde tetiklenir.

Sosyal Kaygı Bozukluğu: Kişi tanıdık kişiler olmadığı durumlarda veya sosyal çevresinde değerlendirilme ihtimalini hissettiği durumda belirgin ve orantısız bir korku yaşar.

Özgül Fobi: Kişinin spesifik olarak bir durum veya nesneye yönelik belirgin tetiklenmeleri ve aşırı korkusu vardır.

2)Anksiyete Hakkında Doğru Bilinen Yanlış Nedir? (Anksiyete Ne Değildir?)

Anksiyete terapisinde bazı danışanlar kaygıyı ortadan kaldırma motivasyonuyla gelirler ancak bu hedef terapötik olmayan, doğru bilinen yanlıştır. Çünkü kaygının optimal düzeyde olduğu zaman kurtarıcı ve harekete geçirici işlevleri vardır. Sonuç olarak anksiyete terapisindeki hedef için sunacağımız doğru bilgi kaygının optimal seviyeye getirilmesi olacaktır.

Panik bozukluk yaşayan bir bireyin sürekli görülen bir panik hali olduğu, doğru bilinen yanlıştır. Bireyin genel görünümünde belirgin bir bozukluk yoktur. Birey panik nöbeti olduğu sırada yüksek derecede panik, endişeli ve telaşlı görülür. 

3) Anksiyete Terapisine Ne Zaman İhtiyaç Duyulur? 

Terapiye başlama zamanına karar verirken, ihtiyacımızın ne olduğunu anlamak önemlidir. Anksiyete,  algılanan veya yaklaşmakta olan stres ya da tehdit faktörlerine tepki olarak bireyin kaygı ve korku hissetmesi olarak tanımlanabilir. Vücut gelen stres veya tehdit karşında kendini korumaya almak amacıyla ‘mücadele et, kaç ya da olduğun yerde tepskisiz kal’ şeklinde kaygı tepkileri vermektedir. Bu kaygı tepkileri tehlike gerçek ve ciddi boyutta olduğunda işlevseldir. İhtiyacımıza yönelik tepki vererek kendimizi korumamızı sağlar. Ancak gerçek olmayan bir tehlike baş edilemez olarak algıladığında, bireyi rahatsız edebilecek reaksiyonlar vermeye başlar. Tam da bu noktada birey fiziksel ve zihinsel tepkileri kontrol etme konusunda zorlanmaya başlıyorsa, bu durum-durumlar işlevselliğini etkilemeye başlıyorsa, terapiye ihtiyaç duyulan zaman gelmiştir diyebiliriz. 

4) Anksiyete Terapisinde Ne Tür Stratejiler ve Beceriler Öğrenilir? 

Anksiyete terapisindeki temel hedef, bireydeki kaygı ve korkuyu işlevsel hale getirmektir. Bu doğrultuda bireye; tehlike derecesini doğru yorumlama ve daha hızlı değerlendirme becerisi kazandırılır. Tehlike düşünüldüğünden daha az olduğunda veya baş edilmesi mümkün olduğu durumlarda bireye kaygı ve korkuya bağlı tepkilerin nasıl optimal seviyeye getirilebileceğine yönelik beceriler öğretilir. Ayrıca bireyin bugüne kadar kaygı ve korkuyla baş etmek için kullandığı güvenlik davranışları gözden geçirilir; işlevsiz stratejiler kaldırılır, işlevli stratejiler pekiştirilir.

5) Anksiyete Terapisi Nasıl İşler? Seni Neler Bekliyor? 

Terapiye başlama sürecinde ilk olarak hedef bireyin genel kognisyonlarını (zihninin algıladıklarını) belirleyip ona yönelik bir terapi programı oluşturmak olacaktır. Burada kongnisyonlar anksiyete türüne göre değişiklik gösterip; tehlikeyi olduğundan fazla görme, başa çıkmayı hafife alma, bedende hissedilen duyumların felaket olarak görülmesi, spesifik ve durumsal korkuların yaşanması olarak karşımıza çıkmaktadır. Terapi programı oluşturulurken başlangıçta danışan ile birlikte tetikleyicileri ve spesifik korkuları belirlemek önemlidir. Bunun üzerine korku ve kaygıyı yaratan kanıtlara, duyumlara odaklanılıp başa çıkma planı ve duyumlar için alternatif açıklamalar geliştirilir. Hedef anksiyete türüne göre temel inancı değiştirmek de olabilmektedir. Çalışmalar sırasında korkuyu test etmek ve belli uygulamalarla korkuya maruz bırakmak da terapi sırasında danışanı bekleyen müdahalelerden olabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar