Anksiyete

Yazar Nurcan Uslu BalabanPsikiyatrist • 19 Temmuz 2019 • Yorumlar:

Anksiyete içten veya dışarıdan gelebilecek bir tehlike beklentisinin neden olduğu kaygı ve endişe durumudur. Sıkıntı, kaygı, bunaltı, darlanma, heyecan gibi kelimelerle anlatılabilir. Herkes zaman zaman anksiyete hisseder. Kişinin zarar görebileceği bir durumla karşı karşıya kalması durumunda endişe duygusu normaldir ve aynı zamanda hayat kurtarıcıdır. İnsanlığın ilk günlerinden beri yaklaşan bir tehlike insan bedeninde “savaş ya da kaç” yanıtı olarak bilinen bir alarmı tetikler. Kalp hızı, solunum sıklığı, kas gerginliği artar, çevreye karşı hassasiyet artar, göz bebekleri büyür, terleme artar, mide barsak hareketleri azalır. Bu değişiklikler, insanı fiziksel olarak potansiyel bir tehdit ile yüzleşmeye ya da kaçmaya hazırlar. Ancak artık insanların endişeleri büyük bir hayvana av olmaktan çok sınavlar, iş, para, aile hayatı, sağlık sorunları gibi konular etrafında dönüyor. Çoğu insan stresli bir durumla karşılaştığında kalbinin hızlı atmasının ya da gergin hissetmesinin nedenini kavrayarak kontrol altına alır ve sorununu çözüme kavuşturma yoluna gider. Eğer bu alarm sistemi çok kolay tetikleniyorsa ya da kişi çok fazla strese maruz kalıyorsa ortaya çıkan belirtiler zarar verici olabilir.

Kaygının bedensel belirtilerinin ortada somut bir tehlike olmaksızın ya da tehlikeyle orantısız bir biçimde tekrar tekrar ortaya çıkması ve kişinin günlük yaşamını etkiliyor olması bir Anksiyete Bozukluğu olduğunu göstermektedir.

Anksiyetenin bedensel belirtileri

  • göğüste sıkışma hissi,

  • kalp çarpıntısı, 

  • terleme, ateş basması ya da ürperme

  • titreme, 

  • nefes alamama hissi,

  • baş ağrısı, 

  • bulantı, 

  • hazımsızlık, 

  • baş dönmesi ya da sersemlik hissi 

  • el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ya da kasılmalar

  • uyku ve iştah değişiklikleri

Anksiyetenin zihinsel belirtileri

  • endişeli düşünceler,

  • gerginlik, çabuk öfkelenme,

  • düşünme, planlama ve yaratıcı biçimde tepki vermekte güçlük

  • dikkati istenilen yere yoğunlaştırmada güçlük

Toplumda her dört kişiden biri hayatının bir döneminde anksiyete bozukluğu yaşamaktadır. 

Anksiyete bozukluklarının tipleri; sık görülen basit fobilerden, Panik Bozukluk ya da Obsesif Kompulsif Bozukluk gibi süreğenleşen ve hayat kalitesini bozan hastalıklara kadar giden geniş bir hastalık grubudur. Anksiyete bozukluğunun tipine, şiddetine, kişinin hayatını etkileme derecesine göre ilaç, psikoterapi ya da iki seçenek bir arada kullanılarak tedavi edilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)