Anlık Paylaşımlar ile Anı Yaşamak
Yazar Ayşe Şeyda Öz • Psikolojik Danışman Ve Rehber • 20 Ekim 2022 • Yorumlar:
Günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen teknoloji ve sosyal medya kullanımının hayatımızın
büyük bir alanını kapsamış olduğu yadsınılamaz bir gerçek. Durum böyleyken Bağımlılık mı, ihtiyaç mı? sorusunun cevabını çoğu kez bulmakta zorluk çekiyoruz ve çoğu kez sormaya ihtiyaç duymuyoruz. (Ertemel ve Eroğlu Pektaş) tarafından 2018 yılında Mobil Teknoloji Bağımlılığı ile ilgili 24 üniversite öğrencisiyle yapılan nitel çalışma sonucu oldukça dikkat çekici gözükmektedir. Akıllı telefon kullanım sıklığınız nedir sorusuna katılımcıların %45’i 4-7 saat arasında cevap vermiştir.
Günün 8 saat üzerinde mobil internette zaman geçiren öğrenciler ise katılımcıların %20’sini oluşturmaktadır. 1 saatten az ve 1-3 saat arası vakit geçiren öğrencilerin toplamı ise katılımcıların %32’sini oluşturmaktadır.
Çağımızın şartlarına bağlı olarak teknoloji ve sosyal medya hayatımızın bu kadar merkezinde iken
ondan tamamen kopmak, bağımlı kategorisine girmeyen kişiler için de oldukça zor görünebilmekte.
Nitekim çoğumuz henüz bağımlı hissetmiyorken sosyal medya platformlarını kullanmaya ve bu
platformlara erişmeyi sağlayan teknolojik araçlara yöneldik. Birden çok sebebi olabilen bu yönelişin
ana nedenleri arasına merak, ilerleyen teknolojiye ayak uydurabilme ve ihtiyaç olarak bakılabilir.
(Akyürek, 2020) tarafından Lise Öğrencilerinin Telefon Kullanımına ilişkin çalışması önemli görülmektedir. "Öğrencilerin akıllı telefonu kullanım amacı olarak sosyal medya %32.7 ile oran açısından en yüksek çıkmıştır. Öğrencilerin akıllı telefonu kullanım amacı olarak 'eğitim amaçlı durumlar ise %8.2 ile oran açısından en düşük çıkmıştır. Ayrıca öğrencilerin akıllı telefonu kullanım
amacı konuşmak %14.9, mesajlaşmak %22.5 ve diğer durumlar (internette sörf yapmak,
müzik dinlemek, oyun oynamak, fotoğraf-video çekmek vb.) ise %21.8 çıkmıştır.
Teknoloji ve sosyal medya bağımlılığın önemli diğer kullanım amacını ise mutlu olma arzusu ve
günlük hayatın yoğunluğundan kaçış olarak belirtebiliriz. Bu davranışımız sonucunda andan
uzaklaşarak teknolojik gerçekliği ve anlık paylaşımların getirmiş olduğu mutluluğu kabul etmiş
bulunuruz. (Güney, 2017)' e göre, bireyler sosyal medya etkileşimleri sonucunda tanıdık ya da tanımadık birçok kişiyle karşılıklı iletişime girme ve karşılığında almış oldukları doyumlar ile bir
mutluluk yaşayabilir. Kişinin hoşuna giden bu durum sonucu bir kısırdöngü zinciri başlayacak ve
birey farkında olmadan bağımlılık okyanusuna kapılabilecektir.