Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Yazar Diana Güler • Psikolog • 13 Ocak 2021 • Yorumlar:
Kişilik bozuklukları; kişinin düşünme, algılama ve hissetme sürecini ya da diğer insanlarla olan ilişkilerini etkileyen, zihin sağlığı ile ilgili bir durumdur.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler, toplumun normlarına uymazlar ve ilişkilerinde yanıltıcı ve korkutucu tutumları vardır. Başkalarının hakları konusunda da düşüncesiz olan bu kişiler, suç içeren faaliyetler gerçekleştirebilirler. Böyle bir durumun gerçekleşmesi sonucunda zarar vermiş olan davranışları için üzüntü duymazlar. Bu kişiler dürtüleriyle hareket edebildikleri gibi umursamaz olup şiddet gösterebilirler. Antisosyal kişilik bozukluğu, kadınlara oranla erkeklerde daha yaygın olarak görülmektedir.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler, genelde manipülatif olup başka insanları duygularını önemsemezler.
Diğer kişilik bozuklukları gibi antisosyal kişilik bozukluğu da bir spektrum bozukluğudur. Yani bu bozukluğa sahip olan bireyin davranışları ara sıra görülen kötü davranışlar olabildiği gibi kuralların tekrar tekrar ihlal edilmesi ve ciddi suçların işlenmesi şeklinde de görülebilir.
Psikopatların genelde antisosyal kişilik bozukluğunun en ciddi formlarından birine sahip oldukları düşünülmektedir.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olan birey, başka bir insanla yakın ilişki kurabilir. Ancak uzun süren ilişkilerde genelde şiddeti farklı olmak üzere istismar ya da ilgisizlik yer almaktadır.
Kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler gerektiğinde iyi birer oyuncu olabilirler ve var olan ilişkilerini sürdürmek amacıyla yalan söyleyebilirler. Antisosyal kişilik bozukluğu olan bazı bireylerin, başka insanları kandırmak ya da onlara zarar vermekten aldıkları zevk dışında bir amaçları yoktur.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler, kendileri dışında başka insanları önemsemezler. Diğer insanların duygularını anlayabilseler bile neden oldukları acıdan dolayı hiçbir utanç ya da suçluluk duygusu hissetmezler. Bunun yerine başkalarının zayıflıkları hakkında sahip oldukları bilgileri kendi lehlerine kullanabilir ya da bu sayede manipülatif davranışlarda bulunabilirler.
Bu kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler, kendi başlarına gelen şeyler için sorumluluk almazlar ve işler kötü gittiği zaman başkalarını suçlamayı tercih ederler. Bu hastalığa sahip olan pek çok birey, kendi kendilerini başarısızlığa sürükleyen bir yapıya sahip oldukları ve başkalarının ortak ve tatmin edici ilişkilerden zevk almadıkları için acı çekerler.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip bireylerin kronik can sıkıntısı ya da agresiflik, psikosomatik belirtiler, patolojik kumar bağımlılığı, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı ve duygudurum veya anksiyete bozukluklarına sahip olmaları olasıdır. Ayrıca bu kişilerin intihar etme riskleri daha yüksektir. Bu bozukluğa sahip olan pek çok birey, çocukluk döneminde çeşitli davranış bozuklukları ve dikkat eksikliği yaşamış olmaktadır.
Antisosyal kişilik bozukluğuna pek çok faktörün birlikte neden olduğu düşünmektedir. Bozukluğun özelliği olan karakteristikleri gösteren her bireyin antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğu düşünülmemelidir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Nedenleri
Çevresel faktörler: Karmaşık bir aile yaşamı, özellikle de rol model alınacak ebeveyn ya da yetişkin bir bireyin eksik olduğu durumda, antisosyal kişilik bozukluğunun gelişimine etki etmektedir. Bu bozukluk olumlu davranışlara karşın destekleyici olmayan topluluklarda da daha yaygın olarak görülmektedir. Bazı durumlarda çevresel etkenler içerisinde sosyopatik davranışları destekleyen etkenler de bulunabilmektedir.
Genetik ya da biyolojik faktörler: Antisosyal kişilik özelliklerinin kalıtsal olabildiği de görülmektedir. Araştırmacılar, antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin bazı psikolojik tepkilerinin bu bireylerde daha fazla görüldüğünü tespit etmişlerdir. Örneğin, bu kişiler strese karşı daha az tepki gösterir ve strese neden olan durum karşısında ortalama bir insandan daha az gerginlik belirtisi gösterirler. Ayrıca bu kişilerin yüksek seslere karşı kontrolsüz olarak gösterilen ürkme reflekslerinin de daha zayıf olduğu görülmektedir. Bu göreceli hassasiyetsizlik durumu onları, ödül ve ceza sistemini öğrenmelerinden alıkoyabilmektedir.
Beyin anatomisi: Beyinde yargılama ve planlamayı kontrol eden frontal lab bölgesi, antisosyal kişilik bozukluğuna sahip bireylerde değişiklik göstermektedir. Bazı araştırmalar, bu kişilerde şiddet davranışını yönlendiren beyin yapısının değişiklik gösterdiğini ortaya koymuştur. Beyin yapısında değişiklikler olan bireyin dürtülerini kontrol etmekte zorlanması ve agresif davranışlar göstermesi olasıdır. Nörobiyologlar beyin yapısındaki farklılıkların antisosyal kişilik bozukluğunun kesin nedeni olduğu hakkında bir şey söyleyememektedirler.
Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Belirtileri
-
Başkalarının haklarını sömürmek, manipüle etmek ya da ihlal etmek
-
Başkalarının acıları konusunda endişe, pişmanlık ya da vicdan azabı duymamak
-
Normal sosyal davranışları umursamamak ve sorumsuzca davranmak
-
Uzun süreli ilişkileri sürdürmede zorluk çekmek
-
Öfkeyi kontrol edememek
-
Suçluluk duymamak ve hatalardan ders çıkarmamak
-
Hayattaki sorunlar için başkalarını suçlamak
-
Sık sık kanunları çiğnemek
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin genelde çocukluklarında okula gitmemek, suç işlemek ya da madde kullanmak gibi davranış bozuklukları geçmişi de bulunmaktadır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Etkileri
Suç işleme, antisosyal kişilik bozukluğunun temel özelliğidir. Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler, suç işleme ve hayatlarının bir döneminde hapse girme konusunda daha yüksek riske sahiptirler.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olan erkeklerin, bozukluğu olmayan bireylere göre alkol ve madde kullanımını suistimal etmesi, 3 ila 5 kat arasında daha fazla görülmektedir. Ayrıca bu kişilerin umursamaz davranışları ve intihar etme nedeniyle erken yaşta ölme riskleri bulunmaktadır.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olan bireylerin yetişkinlikte ilişkilerinde sorunlara sahip olması, işsiz ve evsiz kalmaları da olasıdır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu Tanısı
Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı alan bir kişinin genelde 15 yaşından önce davranış bozukluğu gösterdiği bir geçmişi vardır.
Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı, birtakım titiz psikolojik değerlendirmeler sonrası koyulmaktadır.
Bir kişinin tanı alabilmesi için 18 yaşından daha büyük olması ve aşağıdaki kriterlerden en az 3’ünü barındırıyor olması gerekmektedir:
-
Kuralları sık sık ihlal etmek
-
Sürekli olarak yalan söylemek
-
Dürtülerle hareket etmek ya da plan yapamamak
-
Kendilerinin ya da başkalarının güvenliği konusunda ihmalkar olmak
-
Sürekli olarak sorumsuz olmak
-
Vicdan azabından yoksun olmak
Yukarıda yer alan işaretler şizofrenik ya da manik bir epizodun parçası olmayıp kişinin günlük hayattaki kişiliğinin bir parçası olmalıdır.
Bu davranışlar genelde ergenliğin sonları ve 20’li yaşların başlarında en uç noktaya ulaşmaktadır. 40 yaşına gelindiğinde ise düzelme görülebilmektedir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Tedavisi
Kişilik bozukluklarının tedavisinde genelde konuşma terapisi önerilmektedir. Bu terapide kişi, terapist ile konuşarak düşüncelerinin, duygularının ve davranışlarını daha iyi anlamaya çalışır.
Antisosyal kişilik bozukluğunun önceden ömür boyu süren bir rahatsızlık olduğu düşünülüyordu. Ancak terapi ve tedavilerle bozukluğun kontrol alına alınması ve tedavisi mümkün olabilmektedir.
Araştırmalar antisosyal kişilik bozukluğundaki davranışlarda terapi ile düzelme sağlanabileceğini, ancak empati yoksunluğu gibi bazı temel karakteristik özelliklerin kalıcı olduğunu göstermektedir.
Antisosyal kişilik bozukluğu tedavi edilmesi en zor olan kişilik bozukluklarından bir tanesidir. Bu bozukluğa sahip bir birey, tedavi arayışına gönüllü olmayabilir ve ancak mahkeme kararı gibi durumlarda terapiye başlayabilir.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bir kişinin tedavisi yaş, kişinin geçmişi ve alkol ve madde suistimali gibi durumlar göz önüne alınarak gerçekleştirilmektedir. Bu bozukluğa sahip olan bireyin tedavisinde karar alınırken aile bireyleri ve arkadaşlar etkin olarak yer almaktadırlar.
-
Konuşma terapisi
Davranışçı bilişsel terapi bazen antisosyal kişilik bozukluğunun tedavisinde kullanılmaktadır. Konuşma terapisinin amacı kişinin düşünme ve davranış biçimini değiştirmesine yardımcı olmaktır.
Mentalizasyon temelli terapi, konuşma terapisinin bir çeşididir ve antisosyal kişilik bozukluğunun tedavisinde daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmaktadır. Burada terapist, kişinin düşünme tarzını göz önüne almasını ve kişiyi zihinsel durumunun davranışlarını nasıl etkilediğini görmesine teşvik etmektedir.
-
İlaç tedavisi
Antisosyal kişilik bozukluğunun tedavisinde ilaç kullanımının faydalı olduğuna dair çok az kanıt bulunmaktadır. Ancak bazı durumlarda kişinin antipsikotik ve antidepresan ilaçlar kullanması faydalı olabilmektedir.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olan bireyin agresifliği ve düşünmeden gerçekleştirdiği davranışları için bazı durumlarda karbamazepin ve lityum kullanması, belirtilerin kontrol altına alınmasında yardımcı olabilmektedir. Bunların yanı sıra selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) kullanılması öfkenin ve kişilik bozukluğu belirtilerinin kontrol altına alınmasında yardımcı olabilmektedir.