Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Yazar Gülseren Batumlu CanPsikolog • 1 Nisan 2022 • Yorumlar:

Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle toplumda kabul gören kurallara aykırı şekillerde hayatlarını sürdürürler. Yasalar tarafından suç kabul edilen davranışları sergiledikleri görülmektedir (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerin sergilediği davranışlar hem toplumsal değerler hem de kanunlar çerçevesinde yanlış olan veya yapılmaması gereken davranışlar olarak görülmektedir. Yalan söyleme davranışı, çalma davranışı, evden sık sık kaçış, rastgele cinsel ilişkiye girme isteği, sosyal çevresini ve ailesini maddi ve manevi sömürmeleri gibi davranışları örnek olarak verilebilir. (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal kişilik bozuklukluğunun tanısı 18 yaşından sonra konabilmekte ve birey 18 yaşını doldurmadan önce davranım bozukluğu tanısını alabilmektedir (Öztürk, Uluşahin, 2016).

DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’nın içeriği incelendiğinde Antisosyal Kişilik Bozukluğu, Kişilik Bozuklukları başlığının içerisinde B kümesine dahil edilerek ele alınmaktadır.

Bu bozukluğun tanı kriterleri dört madde altında incelenmektedir. Bu tanı kriterleri aşağıda belirtilen şekilde özetleyebilmek mümkündür.

  1. Kişi on beş yaş ve sonraki dönemler boyunca aşağıdaki sıralanan maddelerin içinden en az üç tane maddeyi sergiliyor ve aynı zamanda çevresinde bulunan kişilerin hak ve özgürlüklerini önemsemeyen, yazılı ve yazısız kurallara karşı duyarsız bir davranış örüntüsü ve öyküye sahip olmalıdır (American Psychiatric Association, 2013).

  1. Yasal açıdan yapmasını gerektiren ya da yapmaktan kaçınmasını gerektiren davranışların gerekliliklerine aykırı tavır göstermesi ve bu davranışların tekrarlanması sonucunda tekrar başının yasal açıdan derde girmesi gerekmektedir. (Öztürk, Uluşahin, 2016), (American Psychiatric Association, 2013).

  2. Kişinin genel olarak doğruları değişik biçimlerde çarpıttığı gözlemlenmektedir (Öztürk, Uluşahin, 2016), (Öztürk, Uluşahin, 2016). Yapılan bu davranışlara örnek gösterecek olursak, ismini farklı yer ve zamanlarda değiştirerek kullanma (geçici isim kullanma), istediğini elde etmek amacıyla yasadışı yollar ve toplum tarafından kabul görmeyen yöntemlerle çevresinde bulunan insanları dolandırma davranışları gösterilir. (Öztürk, Uluşahin, 2016), (American Psychiatric Association, 2013).

  3. Davranışın sonuçlarını düşünmeden hareket etme veya hesaplamadan davranışta bulunmak, dürtüsel bir hayat tarzında yaşamak (American Psychiatric Association, 2013).

  4. Fiziksel şiddetle sonuçlanan tartışma ve kavgalarda sık sık rol almak, çevresindeki diğer bireylerin haklarını gasp etmekten rahatsız olmamak, oldukça asabi ve her an saldırmaya yatkın olmak (Öztürk, Uluşahin, 2016), (American Psychiatric Association, 2013).

  5. Kendi için fiziksel yaralanmasına sebep olacak ve ölüm riski taşıyan davranışları önemsemediği gibi başka insanların da yaralanmalarına ve ölümle sonuçlanabilecek tehlikeli durumları önemsememektedir. (American Psychiatric Association, 2013). (Öztürk, Uluşahin, 2016).

  6. Kişinin sorumsuzluk durumu hayatının bütününe hâkim olmaktadır. (Öztürk, Uluşahin, 2016), (Nussbaum, 2013). Bu nedenden dolayı kişinin sürekli bir işe ya da maddi kazanç sağlayacağı, kendisine gelir getiren etkinliğe sahip olamaması sık görülen bir durumdur. Bu yüzden ödemesi gereken faturaları ödemediği, kirasını yatırmadığı ve ailesinin geçimi için yardımda bulunmadığı gözlemlenebilmektedir (Öztürk, Uluşahin, 2016) (American Psychiatric Association, 2013).

  7. Tanıdık olsun ya da olmasın kişinin çevresinde bulunan bireylere kasıtlı şekilde zarar vermesi, onların sahip olduğu bir şeyi çalması ya da kişilere kasıtlı olarak kötü bir şekilde davranması (Öztürk, Uluşahin, 2016), (Nussbaum, 2013). Kişinin bu davranışları sergiledikten sonra kendisinde vicdan azabı ya da pişmanlık duymaması, bu davranışları farklı farklı bahanelerle açıklamaya çalışması da önemli bir ayrıntı olarak görülmektedir.

  1. Kişi 18 yaşını doldurmuş olmalıdır. Eğer 18 yaşından daha küçükse, Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı yerine Davranım Bozukluğu (Conduct Disorder) tanısı konması gerekir. (Öztürk, Uluşahin, 2016), (American Psychiatric Association, 2013).

  2. Kişinin yaşam öyküsü alındığında 15 yaşından önceki dönemde davranım bozukluğuna sahip olduğunu gösteren belirtiler bulunmalıdır. (American Psychiatric Association, 2013). (Öztürk, Uluşahin, 2016).

  3. Toplumun genelinde kabul gören kurallara aykırı olan davranışları, yalnızca Bipolar Duygu Durum Bozukluğu ya da Şizofreni hastalıklarının oluştuğu ve geliştiği sırada ortaya çıkmamış olmalıdır. (American Psychiatric Association, 2013), (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Narsistik Kişilik Bozukluğu tanılarını karıştırılması ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. (Öztürk, Uluşahin, 2016). Bu iki tanı arasında kalma durumunda ise ayırıcı tanının, saldırgan davranış göstermek ve çocukluk döneminde davranım bozukluğu geçmişi olduğunun hatırlanması yararlı olacaktır. (Süer, 1998)

Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Narsistik Kişilik Bozukluğu kıyaslanacak olursa, Antisosyal Kişilik Bozukluğunda saldırgan davranışlar ve çocukluklarında davranım bozukluğu öyküsü görülürken, Narsistik Kişilik Bozukluğunda saldırgan davranışlar ve çocukluklarında davranım bozukluğu görülmemektedir (Öztürk, Uluşahin, 2016).

DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı ve Ruh Sağlığı ve Bozuklukları kitapları incelendiğinde, kişinin suça eğilimi Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısının koyulması noktasında en çok vurgulanan belirtilerdendir. Bazı durumlarda eğer kişi madde kullanımından yakınıyorsa, bağımlı olduğu maddeyi temin etmek amacıyla bir takım kanunlara uymayan davranışlar gösterebilir ve bununla birlikte suça eğilim göstermiş olabilir. (Öztürk, Uluşahin, 2016). Kişi için hem madde bağımlılığından hem de bağımlı olduğu maddeyi temin etmek için suç işleme durumu söz konusu ise, Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Madde Bağımlılığı tanılarını bir arada koymak doğru olacaktır. Bu durumun görüldüğü hastalarda suça eğilimli davranışlar kaçınılmaz olmaktadır (Taymur ve Türkçapar 2012).

Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler genel olarak, hırsızlık, yan kesicilik, tetikçilik, manipülasyon, çek ve senet tahsilatı, haraç alma, gasp, uyuşturucu ticareti, çete kurma gibi suçları tekrar tekrar işlemektedirler. Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip bireyler, askeri disiplin kuralarına uyum sağlamadıklarından mevcut düzeni bozduklarından askerlikten atılma ihtimalleri vardır.  (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal kişilik bozukluğunun ortaya çıkma sebepleri üzerine yapılan araştırmalarda, genellikle biyolojik, psiko-sosyal nedenlerin üzerinde durulmaktadır. Bu araştırma ve gözlemler aileye ve kişinin çocukluk dönemleri de dahil olmak üzere tüm hayatına değinilmektedir.  (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal Kişilik Bozukluğu olan bireylerin ortak olan özelliklerinden bazılarını şu şekilde sıralamamamız mümkündür. Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı almış olan bireyler genellikle zeki ve yeteneklidirler ancak kişilik özellikleri, göstermiş oldukları davranışlar nedeni ile uzun süreli işlerde çalışmaları çok da mümkün değildir. Bu kişilerin uçuk kaçık hevesleri vardır ve sorumluluk duyguları diğer insanlar kadar gelişmemiş ve olgunlaşmamış olması uzun süreli işlerde çalışamamalarının sebeplerindendir. İnsanlarla ilişkileri başlangıçta samimi ve sıcak tutumla başlamış olsa da bencil ve sorumluluk almayan yapıları sebebi ile kısa sürede sonlanmaktadır. Akla uygunlaştırma (rasyonalizasyon) savunma düzeneğini, kendilerini haklı çıkarmak için sıkça kullanırlar. (Köroğlu, E., Bayraktar, S. (2011).

Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı alan kişilerde dürtüsel davranışlar sebebi ile tasarlama ve yargılamayla ilgili ego yetersizlikleri vardır. Bu kişilerde süperegonun tam gelişmediği görülmektedir. Saldırganlık özellikleri gösteren bu kişilerde sadomazoşizm, narsisizm ve depresyon eşlik eden durumlardır. Sevgi ve temel güven duyguları yoktur. (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Bazı Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı almış bireylerin çocukluk dönemleri incelendiğinde, geçmişlerinde bedensel bir istismara maruz kalmaya dair kanıtlar veya öykülere rastlanabilir. Bu istismar öyküsünün yetişkinlikte sergilenen davranış ve kişilik örüntüsü ile alakalı olduğu düşünülmektedir. (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal Kişilik Bozukluğunun bazı psikotik bozuklukları ve duygu durum bozukluklarına benzeyebileceği noktası da Orhan Öztürk ve Aylin Uluşahin’in önemli olarak gördüğü ve özellikle belirttiği bir noktadır.  (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Erkeklerde kadınlarla karşılaştırıldığında antisosyal kişilik bozukluğu üç kat daha fazla görülmektedir. Erkeklerde bu durum gözle görülebilir yıkıcı sonuçlara sebep olur ve toplum tarafından daha kolay fark edilebilir ve yasalarca uygun olmayan davranışların hemen göze çarpabiliyor olması kadınlara oranla daha fazla olması durumudur. (Öztürk, Uluşahin, 2016).

Antisosyal Kişilik Bozukluğu kadınlarda erkeklerde görüldüğü şekliyle yani, fiziksel şiddete yatkınlık ve öfkeli tutumlar şeklinde gözle görülecek ve ileri seviyede olumsuz davranışlar olarak kendini göstermeyebilir; tam tersi olarak başka insanlarla uyumlu ve olumlu ilişki kuramama, kişilerarası ilişkide ara bozma ve iftira gibi durumlarla ve ayrıca kız çocukluklarında somatizasyon bozukluğu olarak kendisini göstermektedir. Kadın ve erkeği karşılaştırırken bu durumların göz önünde bulundurulması önemlidir. (Öztürk, Uluşahin, 2016).

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)