Aort Anevrizması Hastalığına Karşı Dikkat
Yazar İlhan Gölbaşı • Kalp Ve Damar Cerrahı • 31 Ocak 2019 • Yorumlar:
Aort damarı kalpten çıkan ana arter olup, göğüs ve karında olmak üzere ikiye ayrılır. Aorta tıpkı belediyenin binalara su taşımak için caddelere döşediği geniş borulara benzemektedir. Bu borulardan bütün ihtiyaç sahiplerinin su aldığı gibi aortadan da bütün doku ve organlarımız atardamarlar vasıtasıyla gerekli olan kanı alırlar.
Aort damarımızın genişliği kişinin ırkına, vücut alanına, cinsiyetine, yaşına bağlı olarak değişiklikler göstermektedir. Genel olarak ortalama aort çapı 2,5-3,7 arasında değişiklik gösterir. Ancak ölçümlerde aort çapının beklenen yada olması gerekenden %50 daha fazla ölçülmesi anevrizma olarak nitelendirilir. Yani aort çapı 3cm beklenen kimsede 4.5 cm ölçülürse anevrizmadan söz edilir.
Aort duvarı üç tabakadan oluşmaktadır. Orta tabakasında her kalp atımında genişleyip tekrar eski halini almasını sağlayan ve yüksek kan basıncına karşı genişlemesini engelleyen kollajen ve elastik lameller bulunmaktadır. Bu kollajen ve elastin miktarı aortun göğüs içerisindeki bölümünde oldukça yüksek oranda bulunurken, karın içerisine doğru inildikçe bu oran % 50 oranında azalma gösterir. Buna bağlı aort damarı genişlemelerinin %75’i karın içerisindeki bölümde %25’i ise göğüs içerisindeki bölümde gelişir. Yaşlanma ve sigara kullanımı kollajen ve elastin yapımını azaltarak anevrizma gelişimine zemin hazırlar. Ayrıca kollajen ve elastin yapımında bozukluğa neden olan marfan sendromu gibi pek çok genetik hastalıklar da bulunmaktadır.
Aort damarındaki bu genişlemeler sıklıkla ani ölümler ile neticelenen çok ciddi komplikasyonlara zemin hazırlar. Bunların başında aortun en geniş ve en incelmiş yerinden yırtılarak kanın göğüs veya karın boşluğuna ani boşalması gelmektedir. Bu tablo sıklıkla ani ölümler ile neticelenmektedir.
Diğer önemli komplikasyonu ise aort diseksiyonu olarak nitelendirilen aortun incelen iç tabakasının yırtılması ile kanın orta tabakaya geçerek duvarda bütün aorta ve dalları boyunca ilerlemesidir. Böylece kalpten çıkan kanın bir kısmı sahte yolda yani duvar içerisinde, diğeri de normal yolda ilerler. Duvarı iki tabakaya ayırarak ilerleyen kan aorttan çıkan ve organlara giden atardamara da uzanarak, bu organların beslenmesini bozar. Buna bağlı, aort kapağında bozulma, kalp krizi, inme, felç, böbrek yetmezliği, bağırsaklarda beslenme bozukluğu, bacaklarda beslenme bozuluğu, şok gibi pek çok komplikasyon gelişir.
Diseksiyona bağlı hastaların %40’ında ani ölüm gelişir.
Yapılan otopsilerde kalp krizi nedeniyle ani ölüm geliştiği düşünülen hastaların önemli kısmının aort diseksiyonu nedeniyle olduğu saptanmıştır.
Aort diseksiyonu nedeniyle yatırılan hastalar ameliyat edilmeden bekletilirse iki gün içerisinde bu hastaların da %90’ ı kaybedilir.
Bu ciddi komplikasyonlarından dolayı aort anevrizması İÇİMİZDEKİ SAATLİ BOMBA olarak da nitelendirilir.
Komplikasyon gelişmeden yapılan anevrizma ameliyatlarının riski çok çok düşüktür. Komplikasyon gelişenlerde ani ölüm riski ve ameliyatın riski çok artmaktadır. Bu nedenle, öncelikle zamanı gelen hastaların gecikirilmeden ameliyatları yapılmalıdır.
Aort damarında genişleme veya anevrizma bulunan ve takip edilen kimseler gerekli kurallara uymadıkları takdirde bu çok hayati komplikasyonlar ile karşılaşabilirler.
Bu kuralların başında;
-
Genişlemenin nedeninin saptanması büyük önem arzetmektedir.
-
Çünkü aort damarında genişleme olan ve iki yaprakçıklı aort kapakçığına veya marfan gibi genetik kollejen doku hastalığına sahip olan hastalar, genetik hastalığı olmayan, üç yaprakçıklı aort kapakçığı olan hastalara göre yüksek büyüme hızı ve risklerine sahiptirler. Bu hastalarda önlemlerimizi daha sıkı almak durumunda kalırız.
-
Tansiyon kontrolü: yüksek tansiyon mutlaka normal düzeylere çekilmesi gerekmektedir. Tansiyonu normal dahi olsa beta bloker cinsi ilacı kullanmalıdır.
-
Obeziteden kaçınılması gerekir
-
Beslenmeye dikkat edilmesi gerekmektedir. Anevrizmaya neden olan faktörlerin başında damar sertliği (Ateroskleroz) gelişir. Bundan dolayı kolestrolden zengin yağlı ve tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır.
-
Sigara kullanımından mutlak sakınılması gerekmektedir: Sigara kullanan bireylerde kullanmayanlara göre genişleme hızı ortalama 2-4 misli artış göstermektedir. Bu oran kronik akciğer hastalığı gelişenlerde daha fazla artış göstermektedir.
-
Düzenli yürüyüşler yapılmalı, yarışmalı sporlardan uzak durulmalıdır.
-
Nefesini tutarak yapılan ağırlık kaldırma gibi eylemler veya sportif faliyetlerden kaçınılmalıdır.
-
Sportif faliyetler esnasında düzenli olarak nefes alıp nefes verme işlemi yapılmalıdır.
-
Kabızlık önleyici beslenme ve tedbirler alınmalıdır
-
Periyodik takipleri düzenli olarak yapılmalıdır:
Aort çapı 3.5-4 cm arasında saptanan hastaların yıllık, 4-5 cm arasında ise 6 aylık takipleri yapılmalıdır. Abdominal aort anevrizmalarında ultrason ile çıkan aort anevrizmalarında ise EKO ile takipleri yapılabilir. Artış saptanan olgularda kesin değerlendirme için tomografi en doğru sonucu verir.
Aort damarında genişleme saptanan kimseler, yaşam tarzında belirtilen kurallara uyarak, periyodik takiplerini de düzenli olarak yaptırarak çok hayati komplikasyonların gelişme riskini önemli ölçüde azaltırlar.