Artık Bitti Mi, Yoksa Nereye Kadar Sabrediyoruz?
Yazar Tamer Sözen • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 10 Haziran 2020 • Yorumlar:
Tüm gezegeni kaplayan pandemi hepimizi stres, kaygı, korku ve şaşkınlığa sürükledi. Kimimiz yakınlarını kaybetti, bazılarımızın aile fertleri hastalandı, bir bölümümüzün akrabaları hastaneye yattı, çoğumuzun tanıdıkları yoğun bakımda kaldı günlerce. Kısaca süreç hepimizi etkiledi. Basketbol ve futbol takımlarımız da sporcular dahil hastalananlar oldu.
Peki, gerçekte ne oldu? Corona virüsü yeryüzünü nasıl perişan etti. Mayıs ayı biterken ortaya çıkan yeni bulgular var mı? Bir hekim olarak ve Liv Hospital gibi bir pandemi hastanesinin çalışanı kimliğimle cevaplamak istiyorum. Mikrobiyolog, enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve virolog arkadaşlarımla bilimsel yayınlar, pek çok veriler ışığında sohbetler yaptım. Virüsün doğal olmadığını düşünüyorum. Gerek yapısı, gerek virülansı (bulaştırıcılığı) gerekse vücudumuzun pek çok bölgesine saldıran karakteri nedeniyle laboratuvar ortamında kontrol dışına çıkmış bir virüs olduğu surecin bitiminde ortaya çıkacak. Mortalitesinin (Öldürücülüğü) %6’larda (Türkiye’de %2.3) ama çok sayıda tanı koyulmamış asemptomatik (bulgu vermeyen) olguları da düşünürsek %1 in altında öldürücülüğü olan virüs yakın temas ve damlacık yolu ile kolayca bulaştığı için global bir korku ve panik yarattı. Ülkelerin sağlık sistemlerini bitireceği söylense de İtalya ve İspanya’da bir iki bölge dışında böyle olmadı. Şimdi okuyanlar bunun nedenini sert tedbirlere bağlıyor olabilirler. Ama ben 3 ay boyunca yoğun virüs yüküne maruz kaldım ben ve yüzlerce meslektaşım zaman geçince bağışıklık sistemlerimizi koruyarak problem yaşamadık. İstanbul tip fakültesinden sınıf arkadaşlarımız sadece %1 i pozitif oldu ve kısa surede iyileşip islerinin başına döndüler. O zaman diyorsunuz ki basta benim de hocam olmuş olan Cemil Taşçıoğlu olmak üzere belli sayıda da olsa meslektaşlarımızı neden kaybettik? İşte bu noktada yeni şeyler söylemek istiyorum. Yapay virüsler ilk çıktıklarında konaklara (Zayıf immüniteli (bağışıklık)) daha sert saldırdılar. Tedavi ve kontrol altına alma pratiklerimizin zayıf olmasından (tüm dünya için) da faydalanarak bizlere onarılması güç acılar yaşattılar. Siz istediniz kadar tedbir alin bu kadar kolay bulasan virüsle mutlaka karşılaşırsınız. Yani demek istiyorum ki Covid19 un gücü ve mortalitesi artık azaldı. Tedbirler ve toplumsal bilinç de rol oynadı şüphesiz! Biz hekimlerin de deneyimi ve bilgisi arttı. Ama asil faktörün yapay olduğunu düşündüğüm Corona’nın sınırlı da olsa mutasyona uğramaya başladığını söyleyebilirim. Bizler aramızda bilimsel yayın ve sonuçlar eşliğinde bunu tartışıyoruz. Yapay virüslerin mutasyon sonrası durumu ile ilgi çalışmalar neredeyse yok denecek kadar az.
İşte simdi tam da yazın başında ben psikolojik ve mental olarak rahatlamamızı öneriyorum. Ama asla rehavete kapılmadan ve gevşemeden… Uzun süreç ya da mutasyon sonrası virüsün nasıl bir eksisi olduğunu bilmediğimiz için korkmadan, endişe duymadan bekleyelim. Bağışıklık sistemin sorun olanların izolasyonunu başarabilirsek bizlerin birbirimiz için risk oluşturmadığını düşünüyorum. Ama immünitesi zayıf olup bunu bilmeyenler sorun oluşturuyor. Artık sağlık sorunlarınızı ertelemeyin! Hastanelere ve doktorlarınıza gidin. Onlara güvenin. Belli hastaneler pandemi hastanesi olacak ve diğerleri temiz kalacak (özel ve devlet hastanelerin için de geçerli). Gizli bağışıklık zayıflıklarınızı sorgulayın.Temmuz ortasından itibaren üçüncü faza geçebileceğimizi öngörüyorum. Tatile de gidebileceksiniz. Ülkemiz de (yıllardır toplumun geniş yelpazesi ile iç içe olmuş bir hekim olarak) güçlü dinamikleri sayesinde krizden kolayca çıkıp avantajlı duruma bile geçecek