Ateşi Olan Çocuğa Yaklaşım (Ebeveyn Kılavuzu)

Ateş nedir?

Vücut ısısının normalin üzerine çıkması ateş olarak tanımlanır. Genel olarak makattan ölçülen ısının 38 0C (10.4 0F) olması ateş olarak kabul edilir.

Vücut ısısı nerelerden ölçülebilir?

Vücut ısısı makattan, ağızdan, kulaktan, koltuk altı ya da alından ölçülebilir. Ağızdan ve makattan yapılan ölçümler gerçek vücut ısısını daha iyi yansıtır. Ancak riskler nedeniyle her iki yöntem de pratikte sıklıkla tercih edilmez.

Soğuk ya da sıcak gıda yenmiş olması ve solunum hızı ağızdan yapılan ölçümü etkileyebilir. Ayrıca özellikle uyum sağlayamayan çocuklarda ağızdan ölçüm travma riski taşır. Makattan ölçümler ağızdan ölçüme benzer şekilde travma ve barsak yaralanması riski taşır. Özel durumlar dışında çocuklarda makattan vücut ısısı ölçülmesi önerilmez. 

Günlük pratikte çocuklarda en sık vücut ısısı ölçüm bölgeleri kulak, alın ve koltuk altıdır. 

 

Normal vücut ısısı ne kadar olmalıdır?

Vücut ısısı çocuğun yaşı, ölçüm yapılan vücut bölgesi ve ölçümün günün hangi saatinde yapıldığına göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle tüm çocuklar için geçerli standart değerler vermek zordur. Genel olarak:

  • Hayatın ilk iki yaşı başta olmak üzere çocuklarda vücut ısısı erişkinlerden daha yüksektir. Yaş arttıkça vücut ısısı erişkin düzeylere doğru düşüş gösterir.

  • Vücut ısısı gün içinde dalgalı bir seyir gösterir. Normal şartlarda en yüksek vücut ısı değerleri 17-19 saatleri arasında en düşük vücut ısı değerleri 24-06 saatleri arasında ölçülür. Gün içi en yüksek ve düşük vücut ısıları arasındaki fark 1.1 0C kadar olabilir. 

  • Genel olarak makattan ölçülen (rektal) ısı  ağızdan ölçülen (oral) ısıdan yaklaşık 0.5 0C, o da koltuk altından (aksiler)ölçülen  ısıdan yaklaşık 0.5 0C daha yüksektir. 

  • Çocukluk çağında değişik vücut bölgelerinden yapılan ölçümlerde ateş olarak kabul edilen değerler tabloda gösterilmiştir.

 

Vücut ısısı neden yükselir?

Normal şartlarda beynimizde bulunan ısı kontrol merkezi vücut iç ısısını 36.50C’de sabit tutacak şekilde programlanmıştır. Vücudumuza giren bakteri ve virüsler gibi mikroorganizmalar, kimyasal, metabolok ve toksik maddeler vücudumuzda endojenpirojen (ateş oluşturucu) olarak adlandırılan maddelerin salınımını uyarırlar. Bu maddeler beyinde hipotalamus adı verilen bölgeye etki ederek önceden ayarlanmış vücut ısı termostat düzeyini yükseltirler. Bu da vücut ısısında artışla sonuçlanır. 

Sıkı giyinme, çevre ısısı, güneş çarpması, ilaç ve toksinler gibi faktörlere bağlı vücut ısı ayarı değişmeden de vücut ısısı artabilir. Hipertermi olarak adlandırılan bu durumda tanı ve tedavi yaklaşımları ateşli çocuktan farklıdır. 

 

Ateş her zaman zararlı mıdır? 

Vücut ısısı çoğunlukla yararlı bir savunma mekanizması olarak yükselir. Vücut ısı ayarını değiştiren maddelere endojen pirojen adı verilir. Bu maddeler bir yandan ateşin yükselmesine neden olurken diğer yandan bağışıklık hücrelerini mikroorganizmalara karşı uyarıcı etki yaparlar. Ayrıca mikroorganizmalar doğal vücut sıcaklığı olan 36.5–37.5 0C derecede en kolay çoğalırlar. Yüksek vücut ısısı zararlı mikroorganizmanın çoğalmalarını ve zararlı etkilerini sınırlar. Bu yönüyle belirli düzeye kadar olan vücut ısı artışının enfeksiyonların kontrol altına alınmasında pozitif etki gösterir. Ateş çocuğun aktivitesini ve iştahını azaltıp, konforunu bozmadığı sürece zararsız olarak kabul edilebilir. Ancak beslenme ve aktiviteyi olumsuz etkileyen, çocuğun konforunu etkileyen ateş müdahale gerektirir. 

 

Ateşin düzeyi hastalığın şiddetinin göstergesi midir?

Ateşin şiddeti her zaman hastalığın ciddiyetinin göstergesi olmayabilir. Genel olarak dirençli ve yüksek ateşin ciddi bir enfeksiyon ile ilişkili olma ihtimali daha yüksektir. Ancak bu bir kural değildir. Çocukluk çağında ciddi seyirli olmayan bazı viral enfeksiyonlarda çok yüksek ateş olabilirken, daha ciddi enfeksiyonlar daha hafif ateşle seyredebilir. 

 

Vücut ısısının yükselme ve düşme dönemlerinde hangi değişiklikler görülür?

Vücut ısısının yükselmesi sırasında üşüme, titreme, yüzeysel damarlarda geçici daralmaya bağlı parmak uçları ve dudakların soğukluk, solukluk ve morarma görülebilir. Vücut ısısı ve metabolizma hızındaki artışa bağlı olarak kalp hızı, solunum hızı, sıvı ve kalori ihtiyacı artar. Ateşin derecesine göre huzursuzluk, halsizlik, iştahsızlık, sayıklama ve halüsinasyonlar görülebilir. Özellikle 6 ay – 6 yaş arası çocuklarda ateşli havaleler ortaya çıkabilir. 

Vücut ısısı en yüksek düzeye ulaştığında cilt genellikle pembe veya kızarık olarak görülür. Terleme ise vücut ısısının düştüğünün bir göstergesidir. 


 

Hangi durumlarda ateş normal olarak kabul edilmelidir? Hangi ateşli çocuklar evde izlenebilir?

Çevre ısısı yüksek olduğunda veya çocuk ortam ısısı ile uyumlu olmayacak şekilde sıkı giydirildiğinde vücut ısısı artabilir. Bu durumda çevre ısısın veya çocuğun kıyafetlerinin düzenlenmesi, vücut ısısının normale gelmesi için yeterlidir. 

Aşırı hareket, ağlama, korku, heyecan gibi durumlarda vücut ısısında geçici yükseklikler olabilir. 

Diş çıkarma dönemlerinde vücut ısısında hafif düzeyde ve geçici yükseklikler olabilir. 

Çok yüksek dereceye çıkmayan, ortam düzenlemesi veya ateş düşürücüler ile normale dönen, çocuğun aktivitesinde ve beslenmesinde bozulmaya neden olmayan, kısa süreli, ishal, kusma, döküntü, öksürük ve nefes darlığı gibi başka bulguların eşlik etmediği ateşli çocuklar evde izlenebilirler.  

Vücut ısısını düşürmek için evde neler yapılabilir?

Ateş vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Çocuğun aktivitesi, beslenme ve konforunda belirgin bozulmaya neden olmadığı sürece 38.5-39 0C’ye kadar olan ateşe müdahale edilmeyebilir. 

Ateşin kesin tedavisi vücut ısısında artışa neden olan durumun ortadan kaldırılmasıdır. Bu gerçekleştirilinceye kadar vücut ısısını kontrol etmeye yönelik çeşitli uygulamalar yapılabilir. Bunlar ortam ısısı ve kıyafetlerin düzenlenmesi, ılık duş aldırılması, soğuk uygulama ve ateş düşürücü ilaç kullanımıdır. Bu uygulamalar sırasında hiçbir zaman amaç vücut ısısının normal düzeye döndürülmesi olmamalıdır. Ateşe bağlı halsizlik, huzursuzluk, beslenme bozukluğu gibi durumların ortadan kaldırılması, çocuğun konforunun artırılması temel hedef olmalıdır. 

Hafif ateşte çocuğun kalın giysilerinin çıkarılması, aktivitelerinin azaltılması (dinlendirilmesi), sıvı alımının artırılması ve ortam ısısının düşürülmesi genellikle yeterlidir. Küçük çocukların üzerlerinde atlet ve külot/bez kalacak şekilde giysileri çıkarılır. Üzerlerine ince bir örtü örtülebilir. Daha büyük çocuklara boy giysiler giydirilebilir. Ortam ısısı 18 0C’ye kadar düşürülebilir.  

Ateşli çocukta terleme veya sık solumaya bağlı akciğerden buharlaşma nedeniyle vücuttan sıvı kaybı artar. Aynı zamanda ateş kusmaya eğilimi de artırır. Bu nedenle ateşli çocuklara sıvı gıdalar sık aralıklarla ve azar azar verilmelidir. Anne sütü alan bebekler sık aralıklarla emzirilmelidir. 

Yüksek vücut ısılarında ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Çocuk önemli bir sağlık sorununa işaret eden bulgular yönünden izlenmelidir. 

 

Ilık uygulama ne zaman yapılmalı ve nelere dikkat edilmelidir? 

Ateş düşürücü ilaç verilmesine rağmen 30 dakika içerisinde ateşi düşmeyen 3 aylıktan büyük çocuklara ılık uygulama yapılabilir. Vücut ağırlıklarına göre vücut yüzey alanları geniş olduğundan özellikle küçük çocuklarda vücut ısısını düşürmek için etkili bir yöntemdir. Bu amaçla 29-32 C arasında ılık su ile ıslatılmış bez veya pamuklar boyun, göbek, koltuk altı ve kasıklar gibi büyük damarların vücut yüzeyine daha yakın seyrettiği bölgelere yerleştirilir. Islak bez ve pamuklar sık aralıklarla değiştirilmelidir. İşleme vücut ısısı 1 0C düşene kadar devam edilebilir. Bu uygulama ılık duş şeklinde de yapılabilir. Günümüzde hem çocuk hem de erişkinlerde fiziksel soğutma için geliştirilmiş pedler de bulunmaktadır. 

 

Ilık uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • Ilık uygulama ısı kontrol merkezindeki termostat ayarında bir değişikliğe neden olmaz.Ateş düşürücü verilmeden ılık uygulama yapıldığında cilt ısısı düşse bile kısa süre içerisinde tekrar yükselecektir. Bu nedenle ılık uygulama ateş düşürücü ilaca rağmen 30 dakika içinde ateşi düşmeyen çocuklarda düşünülmelidir. 

  • Çevre ısısının çok yüksek olması, güneş çarpması, ilaç zehirlenmeleri gibi dış etkenlere bağlı vücut ısısında aşırı yükselmelerde ve ateşli nöbet durumunda ılık uygulamaya daha erken başlanabilir. 

  • Ateş yüksekliği kadar vücut ısısında ani ve hızlı düşüşler de olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle ateş düşürücü ilaç ile ılık uygulama aynı anda yapılmamalıdır. 

  • Soğuk uygulama hasta çocuğun konforunu bozar, huzursuzluğunu artırır ve vücut ısısında ani düşmelere neden olur. Bu nedenle uygulamada soğuk su ve buz kullanılmamalı, su içerisine sirke katılmamalıdır. 

  • Ciddi zehirlenmelere neden olduğundan ateşi yüksek çocukların vücutlarına alkol veya kolonya sürülmemelidir. 

  • Ilık uygulama sırasında aşırı titreme olursa su sıcaklığı bir miktar artırılabilir. 

 

Hangi durumda ateş önemli olabilir? İleri inceleme için sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır?

Aşağıdaki durumlardan en az birinin varlığında ateş önemli bir sağlık sorununun işareti olabilir.

  • Genel olarak 3 aydan küçük çocuklarda 38 0C, daha büyük çocuklarda 39 0C üzeri ateş. 

  • Bebeğin üç aydan küçük, özellikle yenidoğanveya prematüre olması,

  • Kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı başta olmak üzere kronik hastalık varlığı,

  • Tedaviye rağmen 72 saatten, özellikle 5 günden uzun süren ateş,

  • Ateşe kanlı ve/veya mukuslu ishalin eşlik etmesi,

  • Doğuştan veya sonradan bağışıklık sistemini baskılayacak bir hastalık varlığı veya bağışıklık sistemin baskılayıcı ilaç kullanımı,

  • Ateşe döküntünün eşlik etmesi. 

  • Alışılmadık şekilde zayıf, tiz veya sürekli ağlama, avutulamama. 

Hangi durumlarda ateş acil tanı ve tedavi gerektirir?

  • Ateş düşürücülere dirençli >39 0C ateş,  

  • Çocuğun genel durumunun kötü görünmesi

  • Basmakla solmayan kırmızı-mor renkli döküntü,

  • Şiddetli veya boğulur tarzda öksürük, normalden hızlı nefes alma ve/veya nefes darlığı, 

  • Nefes alıp verme sırasında dışarıdan ses duyulması, hırıltılı ve horultu solunum

  • Beslenme bozukluğu,

  • Uykuya eğilim, uyandırılamama, uyarılara yanıtsızlık veya bilinç kaybı,

  • Tekrarlayıcı veya koyu yeşil renkli, safralı kusma, 

  • Şiddetli sıvı kaybı, idrar miktarında azalma veya uzun süreli kuru bez, 

  • Bıngıldağın (fontanel) aşırı gergin veya çok çökük olması

  • Ateşe şiddetli karın ağrısı, eklem şişliği, apse gibi bulguların eşlik etmesi,

  • Cildin soğuk, soluk, alacalı görünmesi veya cilt ve dudaklarda morluk.

Çocuklara ateş düşürücü ilaçlarla birlikte grip ilaçları da kullanılabilir mi?

Anti-gribal olarak adlandırılan ilaçlar parasetamol ve ibuprofen başta olmak üzere ateş düşürücü ilaçların çeşitli ilaçlarla kombinasyonundan oluşur. Bu ilaçlar ateş düşürücü etki yanında burun tıkanıklığının giderilmesi, kırgınlık ve kas ağrılarının azaltılması gibi etiler de gösterirler. Kobine ilaçlar özellikle küçük çocuklarda önemli yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle çocukluk çağında sadece hekim önerisi ile, kısa süreli ve uygun dozda kullanılmalıdır. Doz aşımı olmaması için gribal ilaç içerisindeki ateş düşürücü dozu da dikkate alınmalıdır. 

 

Birden fazla ateş düşürücü ilaç dönüşümlü olarak kullanılabilir mi?

Ateş düşürücü ilaç kullanımında hedef hiçbir zaman ateşin hızlı düşürülmesi veya vücut ısısının normal düzeye getirilmesi olmamalıdır. Ateşin hızlı yükselmesi kadar hızla düşürülmesinin de olumsuz sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca birden fazla ateş düşürücü ilacın dönüşümlü kullanılması ile ateşin daha iyi kontrol altında alındığının bilimsel kanıtı yoktur. Ateş düşürücü ilaçların birer kimyasal olduğu unutulmamalı, mümkün olduğunca tek ilacın uygun doz ve doz aralıklarında kullanılmasına özen gösterilmelidir. 

Ağızdan ateş düşürücü almayan çocuklarda makattan (fitil formunda) ateş düşürücü ilaç kullanılabilir mi?

Çocuklarda ateş düşürücü ilaçlar için ilk tercih her zaman ağızdan alım olmalıdır. Ancak ağızdan alımı reddeden, tekrarlayan kusmaları olan veya uykuya eğilim, uyku ya da bilinç değişikliği nedeniyle ağızdan beslenemeyen çocuklarda fitil formundaki ateş düşürücüler makattan uygulanabilir. 

Ateşli çocuklarda hangi sıklıkta ateş ölçümü yapılmalıdır? 

Yüksek ateşe ağrı, halsizlik veya huzursuzluk gibi bulgular sıklıkla eşlik eder. Vücut ısısının sık aralıklarla ölçümü çocuğun konforunu olumsuz etkileyebilir. Özellikle ateşi çok yüksek olmayan çocuklarda ateşin derecesinden çok çocuğun genel durumuna odaklanılması, ateş düşürücü uygulama veya ilacın etkisi ortaya çıkıncaya kadar çocuğun klinik olarak izlenmesi daha uygun bir yaklaşımdır. 

 

Ateşli çocuklarda yapılmaması gerekenler:

  • Özel durumlar dışında ateş düşürücü ilaç ve ılık uygulama aynı anda yapılmamalıdır.

  • Ilık uygulamada soğuk su ve buz kullanılmamalı, suya sirke katılmamalıdır. 

  • Vücut ısısını düşürmek için cilde alkol veya kolonya sürülmemelidir.

  • Ateşin yükselmesi sırasında titreyen çocuğun üstü örtülmemelidir.

  • Dönüşümlü ateş düşürücü kullanımından kaçınılmalıdır.

  • Çocukluk çağında ateş düşürücü olarak aspirin kullanılmamalıdır.

  • İbuprofen içeren ateş düşürücüler 6 aydan daha küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Muhammet Şükrü Paksu Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları, Çocuk Yoğun Bakımı Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)