Ayna

Yazar Gözde ŞenocakPsikolog • 9 Eylül 2021 • Yorumlar:

Bir süreliğine durup şu cümle üzerine düşünün...

Hayatta karşılaştığımız herkes bize kendimizi geri yansıtan birer ayna.. Onlarda gördüklerimiz aslında bizim yansımalarımız.. Karşımızda ki kişide gördüğümüz, hoşlandığımız ve hoşlanmadığımız özellikler de bizim yansımalarımız, bizim özelliklerimiz. Herşey bizim içimizde...Biz diğerlerinde sadece kendi içimizde gördüklerimizi görebiliriz.

Bu satırları okurken içinizde hangi duygular ortaya çıkıyor? Duyduklarınız size iyi mi geliyor yoksa rahatsızmı hissettiriyor?

Aşağıda ki sözü ilk olarak bir kaç sene önce bir dergide okumuştum:

 

Beni nasıl algıladığın senin bir yansıman, benim sana olan tepkim ise benim bir farkındalığım. 

 

Goethe'nin söylediği gibi "İnsan kalbinde ne taşıyorsa dünyaya bakınca da onu görür "

 

Hepimiz birbirimizin aynasıyız. Biz insanlar şanssızlıklarımız veya başımıza gelenler için kolaylıkla diğerlerini suçlama ve yargılama eğiliminde oluruz. Çektiğimiz acıların çoğunda dışsal etkenlerin payı olduğunu düşünürüz. Sorunlarımızın kaynağı için dışarıya bakmak içeriye bakmaktan herzaman daha kolaydır. Kendi hata ve yanılgılarımızı görmek istemeyiz, çünkü görürsek eğer değişmemiz gerekir. Değişim ise alışılagelmiş halimizden biraz vermeyi veya esnemeyi gerektirir ve bu korkutucudur.

 

Carl Jung, diğerlerinde bizi rahatsız eden herşeyin özünde kendimizi daha iyi anlama fırsatını barındırdığını söyler. Dharma’nın aynası da acılarımızın temel sebeplerini keşfetmemiz için bizi içeriye bakmaya teşvik eden bir Budist öğretisidir. Bu öğretiye göre, bağlandıklarımız, öfkemiz ve kendimizi aşırı önemsememiz dışarıda yaşadığımız problemlerin ve acılarımızın temel sebepleridir.

 

Diger insanların bizim birer aynamız olduğu fikri ilk etapta bize çelişkili gelip rahatsız hissettirebilir.  Kendimiz için sorumluluk almak, değişmek için çaba göstermeyi ve eyleme geçmeyi gerektirirken problemlerimiz için diğerlerini ve hayatı suçlamak hemen hemen herzaman daha kolaydır. Ancak gerçek şu dur ki; eğer bu suçlamalarımızı dışarı yansıtmaya devam edersek sadece acımızın süresini uzatmış oluruz.

 

Bir kişi tarafından tetiklendiğimizde, bu kişi sadece bize ait geçmiş bir yaşantıyı aynalıyordur. Bir diğer kişi de hoşumuza gitmeyen özellikler farkettiğimizde, bunlar çoğu zaman kendimizde de hoşlanmadığımız veya reddettiğimiz özelliklerdir. Birisi bize bu özelliklerimizi tetikleyen bir şey yaptığında veya söylediğinde ise anlık tepkimiz coğu zaman karşı tepki göstermek veya kendimizi savunmak olur.

 

Bu tetikleyiciler çoğu zaman geçmişten gelen çözümlenmemiş sorunlar, bastırılmış anılar veya farkındalığımızın çok derinlerine gömdüğümüz travmalar olabilir. Ne zaman bizi zorlayan bir durum ortaya çıktığında ve tetiklendiğimizde, aslında farkedilmeyi ve iyileştirilmeyi bekleyen birşeyler su yüzüne çıkıyor demektir. Ancak bu eski yaraları ve rahatsızlıkları hiçbir zaman hayatı suçlayarak ve dışa yansıtarak iyileştiremeyiz.

 

Burada reddedilmek çok uygun bir örnek olacaktır. Bu birçok kişi için ortak bir tetikleyicidir çünkü hepimiz bir diğeri tarafindan reddedildiğimiz bir zamanı ve buna eşlik eden duyguları hatırlayabiliriz. Ne zaman birisi bize reddedilme duygusunu tetikleyen bir şey yapsa, bu değerlilik ve özgüven algımızda büyük bir darbe oluşturur. İlk tepkimiz genelde kendimizi korumak ve savunmaktır. Çünkü reddedilmek bizde utanç ve yalnızlık duygularını ortaya çıkarır. Reddedilmek, aynı zamanda kendimizde reddettiğimiz parçalarımızı da tetikleyecektir. Sevmediğimiz ve bastırdığımız parçalarımız. Bu yüzden çok acı vericidir. Ancak içimize dönerek bu parçalarımızı da görmek ve iyileştirmek her zaman mümkündür. Yaralarımız ancak onlara şefkat ile dokunduğumuzda iyileşebilirler. 

 

İnsanların bizim birer aynamız olduğu anlayışını uygulamayı öğrenirsek eğer kendimizi geliştirmeye başlayabiliriz. Özellikle zor günlerde, yaşadığımız zor duyguların yanında diğerlerinden alacağımız önemli dersler olduğunu da görebiliriz. Bu kendimizi daha iyi tanımak, eski yaralarımıza gereken ilgiyi göstermek ve iyileştirmek için mükemmel bir fırsattır. Bir sonraki yazımda kendimizin diğerlerindeki yansımasını fark etmek için bazı pratik öneriler sunacağım..

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Gözde Şenocak Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. | Bilim Uzmanı

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)