Ayrılık Anksiyetesi Nedir?
Yazar Ceyda Doğan Ülker • 7 Ekim 2024 • Yorumlar:
Ayrılık anksiyetesi, çocuklarda ebeveynlerinden veya bakım verenlerinden ayrılma durumunda yaşanan yoğun kaygı ve korku hissi olarak tanımlanır. Bu duygu, özellikle 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklarda yaygındır ve gelişimsel bir süreç olarak normal kabul edilir. Ancak bu kaygının şiddetli olması ve çocuğun günlük yaşamını etkilemesi durumunda, bir anksiyete bozukluğu olarak değerlendirilebilir.
Çocuklarda Ayrılık Anksiyetesi Nasıl Görülür?
Ayrılık anksiyetesi yaşayan çocuklar, ebeveynlerinden veya bakım verenlerinden ayrıldıklarında yoğun bir korku ve panik hissi yaşayabilirler. Bu durum kendini şu şekillerde gösterebilir:
1. Ağlama ve Hırçınlık: Çocuk, ebeveynlerinden ayrılacağı zaman aşırı derecede ağlayabilir, hırçınlaşabilir ve ayrılmayı reddedebilir.
2. Fiziksel Belirtiler: Mide bulantısı, baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel rahatsızlıklar dile getirebilir.
3. Uyku Problemleri: Ayrılık anksiyetesi olan çocuklar, gece ebeveynlerinden ayrı yatmakta zorluk çekebilir, gece sık sık uyanabilir veya kabuslar görebilir.
4. Sosyal Geri Çekilme: Diğer çocuklarla oynamayı veya sosyalleşmeyi reddedebilir, okul veya kreşe gitmek istemeyebilir.
Ayrılık Anksiyetesinin Sebepleri Nelerdir?
Ayrılık anksiyetesi genellikle çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar:
1. Güvensizlik Hissi: Ebeveynlere veya bakım verenlere karşı güven duygusunun tam olarak gelişmemiş olması.
2. Ani Değişiklikler: Yeni bir kardeşin doğumu, taşınma, boşanma veya sevilen bir kişinin kaybı gibi büyük yaşam olayları.
3. Fazla Korumacı Ebeveynlik: Ebeveynlerin aşırı derecede koruyucu ve bağımlılık yaratıcı tutumları, çocuğun bağımsızlık kazanmasını zorlaştırabilir.
4. Genetik Yatkınlık: Ailede anksiyete bozukluğu olan bireylerin bulunması, çocuğun da anksiyete yaşama riskini artırabilir.
Çözüm Yolları
Ayrılık anksiyetesi ile başa çıkmak için ebeveynler ve bakım verenler çeşitli stratejiler uygulayabilirler:
1. Güvenli Bağlanma: Çocuğun ebeveynlerine veya bakım verenlerine karşı güvenli bir bağ geliştirmesi, ayrılık anksiyetesini azaltabilir. Bu, sevgi dolu ve tutarlı bir bakım sağlamakla mümkündür.
2. Aşamalı Ayrılık: Çocuğu kısa sürelerle, güvenilir bir bakım verenle bırakmak ve bu süreleri zamanla uzatmak, ayrılık kaygısını hafifletmeye yardımcı olabilir.
3. Rutin Oluşturma: Rutinler, çocuğun ne zaman, nerede ve kiminle olacağını bilmesini sağlar. Bu öngörülebilirlik, anksiyete düzeyini düşürebilir.
4. Ayrılık Öncesi Hazırlık: Ebeveynler, ayrılık öncesinde çocuğa ne zaman döneceklerini net bir şekilde açıklamalı ve bu sözlerini mutlaka tutmalıdırlar.
5. Oyun Terapisi: Oyun terapisi, çocuğun duygularını anlamasına ve ifade etmesine yardımcı olabilir. Bu terapi, çocukların kaygılarıyla yüzleşmelerine ve başa çıkmalarına olanak tanır.
6. Psikolojik Destek: Eğer ayrılık anksiyetesi çocuğun sosyal ve akademik yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan psikolojik destek almak faydalı olabilir. Bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler, çocuğun kaygı ile başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir.
Sonuç
Ayrılık anksiyetesi, çocukların normal gelişim sürecinde yaşadıkları bir durum olmakla birlikte, bazı durumlarda çocuk ve aile için zorlayıcı olabilir. Ebeveynlerin sabırlı, anlayışlı ve destekleyici bir tutum sergilemeleri, bu süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına yardımcı olabilir. Gerekirse profesyonel yardım almak, uzun vadede çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi için önemlidir.
Uzm. Ceyda Doğan Ülker