Baban ve Oğlum filmi ve bir erkek çocuğunun psikoseksüel gelişimi
Yazar Nezahat Bedir • Psikolog • 15 Ocak 2018 • Yorumlar:
ÖDİPALİMLE UZLAŞIYORUM
Baban ve Oğlum filmi bir erkek çocuğunun psikoseksüel gelişim dönemlerinin de anne ve babanın rolünü ve bu dönemdeki aksaklıkların ergenlik dönemindeki kimlik arayışlarındaki etkisini anlatan bir filimdir. Özellikle baba olma halinin ve babanın görevi üzerine odaklanmaktadır. Filmin bütünü bu odaklanma üzerinden gitmektedir.
Hüseyin Efendi ,Egenin bir köyünde yaşayan hatrı sayılır köylülerce bir otoritesi olan bir adamdır.Hüseyin Efendi ,kanunlara saygılı ,örf ve adetlere uyan ve otoriter 2 erkek çocuk babasıdır.Hüseyin Efendinin en büyük görevi oğulları aracılığıyla varolan sistemi ve düzeni sağlıklı bir şekilde devamını sağlamaktır. Bunun için bütün yatırımlarını 2 oğlu üzerine yapmaktadır. Hüseyin Efendi ‘nin beklentisi o kadar yüksektir ki çocuklarını isimleriyle efsunlamıştır.
Sadık -Salim .Hüseyin Efendi bu görevi yerine getirebilecek bütün donanıma sahip olmasına rağmen başarılı olamamıştır. Filmde baba çocukalarını isimle efsunlasa bile Sadık , babaya karşı sadık olmayan bir karakterle ,Salim ‘de sağlıklı olmayan bir erkek karakteriyle karşımıza çıkmaktadır.Babanın esas görevi insan yavrusu gelişimi için önemli olan odidupus karmaşasının sağlıklı sonlanmasını sağlamaktır. Oidipus karmaşası,kültüre dolayısıyla insan olamaya giden zorunlu bir süreçtir.Simgesel bir karmaşadır. Çocuk oidipus aracılığıyla biyolojik kendilik gerçekliğinden simgesel kültürel özne olmaya geçmektedir.Yani ,anne ile çocuğun doğal ilişkisinin yasaklanması ve bu yasakla doğan bilinçdışı arzunun da Baba yasası yada Baba adıyla simgesel sisteme girmesiyle çözülmektedir. Böylece toplumsal biçimleri edinir birey-özne olmaktadır. Burada Baba ,anne ve çocuk arasında doğuşten gelen doyuma dayalı olam dolaysız doyum ilişkisine son vermek ve ve içgüdüsel bilinçdışı arzuları bastırmak ve çocuğu biyolojik bir canlıdan kültürel özne olmaya dönüştüren kastrasyonu sağlamakla görevlidir.Hüseyin Efendi bu noktada başarılı olamamaktadır. Sadık , filmin ilerleyen bölümlerinde babaya bunu gerçekleştirme fırsatını yeniden verecektir.
Sadık , babayla sağlıklı özdeşim kuramadığı için ergenlik döneminde baba ve temsil ettiği kültürel kurallara isyan eder ve kendini gerçekleştirmek için evi terk eder.Baba bir kez daha önünde yasa koyucu olamaz ve oğlunu engelleyemez.
Sadık’ın sağlıklı kastre olamadığını,babanın yasasını çiğnemesinin bedelini hayatının her karesinde sembollerle bize yönetmen anlatmaktadır.Sadık,politik duruşu olan düzen karşıtı bir gazatecidir.sigara ve alkol kullanımı bağımlılık derecesindedir.Karısının doğum sancılarının tuttuğu gece Sadık ‘ın hayatı daha trajik bir sona gitmektedir.doğum başlar ve kimseyi bulamazlar etrafta çünkü o gece12 Eylül Darbesi gerçekleşmiştir. Ve doğumu Sadık gerçekleştirmek zorunda kalmıştır.Bu arada yönetmen Sadık ‘ın baba yasası çiğnemesine gönderme yapmaktadır. 12 Eylül darbesi o dönemin bozulan düzenini yeniden sağlamak ve düzen bozucuları baskılamak için yapılmıştır.Sadık ‘ın eşi doğum sırasında ölür.Sadık ,kucağında oğluyla günü karşılar.Artık anne yoktur ve oğlanın annesi Sadık ‘tır. Yönetmen annenin ölümüyle Sadık ‘ ı hadım etmiştir.Baba Yasasının çiğmesinin bedeli ödenmiştir.
Deniz ‘in dünyaya gelmesiyle oidipus karmaşasını yönetmen başka bir boyutla Deniz üzerinden izleyiciye anlatmaya devam etmektedir.Deniz , bebeklik dönemini annesi ölmüş, babası hapse girmiş ve çok anaç bir bakıcıyla büyüyen bir çocuk olarak karşımıza çıkar. Doyrulma ve haz alma ilişkisi dönemlerinde anne ve babaya sahip değildir ve dolayısıyla bağlanma nesnesi olmayan bir çocuktur. Baba çocukluk dönemine geçiş noktasında tahminen 3 -4 yaş döneminde Deniz ‘in hayatına girer. Tam da Oidipus karmaşasının başladığı yaş dönemleridir.Deniz ‘in libidal enerjisini aktarabileceği bir nesneye ihtiyacı vardır. Ve bu yüzden Sadık , Deniz ‘in annesi olmak durumundadır. Baba rolüne girememektedir.Deniz ‘in oidipus karmaşasını sağlıklı atlatmak amacıyla bir babaya ihtiyacı vardır. Yönetmen bu noktada Sadık ‘ı ölüme götürecek bir hastalığın içinde karşımıza çıkartmaktadır. Sadık , Deniz için baba olacak ve kültürel özne olmaya Deniz ‘i götürecek bir babaya ihtiyaç duymaktadır. Sadık,kendi babasını seçer. Babasına Deniz ‘in üzerinden baba olma gücünü geri vermek ve kendi özdeşimini sağlamak için baba evine geri döner.Yönetmen,.Sağlıklı olmayan kastre edilme ve kabul edilmeyen baba yasasını Deniz yoluyla sağlıklılı hale getirmeye başlamaktadır.
Sadık ,Deniz ‘le beraber baba evine köyüne döner. Annesi koşulsuz sevgisiyle ikisini kucaklar ve koruması altına alır. Anne artık Sadık ve Deniz ‘in gitmesine izin vermeyen bir konumla karşımıza çıkar ve babanın gücünü yerine alması için yardımcı olur. Sırada Hüseyin Efendi’nin yeniden bu rolü alması sağlanması kalmıştır.
Deniz, fantezi yoluyla arzularını gerçekleştiren bir çocuktur.Deniz, dedenin evine geldikten sonra fantazileri dede odaklı olmaya başlamıştır.baba iyi ve kahraman dede ise ilk başlarda kötü ve korkutucu olandır.Bu da dedenin kastre etme görevini yerinie getirmeye başladığının bir işaretidir.Deniz,dedenin onu kastre edeceğini kabul ettiğini göstermektedir.Deniz ‘in fantazilerinin en önemli sembollerinden biri de kilitli kapının olmasıdır. Fantazilerinde yada gerçekte de kilitli kapı vardır avluda ve deniz orayı merak etmektedir.Hatta bir sahne de kapının deliğinden içeriyi gözetlerken dedesine yakalanmıştır.ve dede Deniz ‘in kulağını çekmiştir.Bir başka sembol çizgi romandır. Deniz ,çizgi roman okumayı çok sever daha doğrusu okumayı bilmediği için resimlerine bakmayı ve fantazilerin de oradaki kahramanları kullanmayı sever.Sadık da Hüseyin Efendi de Deniz ‘le iletişim kurmak için ona çizgi roman alırlar. Kapı ,psikanaliz de çocuksu merakın ve sonunda keşfedilen haz-acı ilişkisinin bir simgesidir. Kitap ise bu merakın taşıdığı enerjinin karmaşık bir dönüşümüdür.Kapı ve kitap , düş ve gerçek arasında uzanmış iletken bir geçiş nesnesidir.(korku sinemasının psikanalizi,2006sf.17).Kapı nın imgesel bir anlamı vardır.psikoseksüel merakın imgesidir.Kapının kilitli olması psikoseksüel aşamalarda yaşanan yada yaşanması gerektiği halde yaşanmamış bir arzuyu imlemektedir.Deniz ‘in fantazilerinde kilitli kapının ardındakine yöneliktir ve kilitli kapının ardında Dede bir canavar beslemektedir. Deniz korkmuştur.Oidipus dönemde kapı annedir .Anahtar ise baba yada babayla özdeşen kişidir.Deniz ‘in merak ettiği kiltli kapının anahtarı üstünde ama içeri girmek yasak.Fantazisinde kapı açılıyor ve içerde dede canavar besliyor. Elinde bir parça et var. Burada canavar,Deniz ‘in anneye duyduğu hoş olmayan bastırmaya çalıştığı arzusunu temsil etmektedir.Dede ise bu arzularından dolayı penisini kesecek babayı temsil etmektedir .Dede ‘nin elindeki et parçası da penisi anlatmaktadır bize.Deniz Kastre olmuştur. Filmin sonunda artık baba olan Sadık ,misyonunu kaybeder ve ölür. Böyle sağlıklı özdeşim sağlamak için son bir adım kalmıştır.Dede ölen babasının yasını tutan Deniz ‘i alır kilitli odaya götürür.Deniz ‘in merak ettiği odanın kapısını açar ve Deniz ‘i içeriye sokar. oidipus karmaşası olması gerektiği gibi çözülmüştür.Hüseyin Efendi baba olma görevini yerine getirmiştir.Deniz ‘le çatışma çözülmüştür .Özdeşim sağlanmıştır.Ruhsal gerilim azalmıştır.
Babam ve Oğlum filmi ile Çağan Irmak , izleyiciye insan yavrusunun biyolojik bir canlı olmaktan kültürel bir özne olmaya dönüştüşmesini sağlayan oidipus karmaşası v e kastrasyon u anlatır. Filmi sonunda Deniz ‘in eline kamerayı vererek bu süreçte kaybı yaşanabilecek sevgi nesnesinin (burada anne) çözümünü de izleyicilere sunar.