Bacaklarda Ödem ve Tuz

Yazar Okan DostKalp Ve Damar Cerrahı • 3 Ekim 2019 • Yorumlar:

İnsan bedeninde damar içerisinde dolaşan sıvıların damar dışına çıkması ve doku araları ile cilt altında birikmesi sonucunda ödem durumu gelişir. Vücutta ödem oluşmasının birçok nedeni vardır. Sık rastlanan sebepler arasında fazla miktarda tuz alınması, varisler, enfeksiyonlar sonrası gelişen lenfödem , kalp, böbrek, karaciğer yetmezliğidir. Sürekli oturma ve hareketsizliğe de bağlı olabilir.

Alınan su ve tuz miktarı vücutta şişme ve bacaklarda ödem gelişiminde çok önemlidir. Bacaklarda gözle görülür bir ödem yani vücutta su toplaması olduğunda,2-3 litre kadar fazla sıvı vücutta birikmiş demektir. Ödemin oluşumunda böbrekten su ve tuz tutulumu önem taşır.

İnsan vücudunda sıvı birikimi, bölgesel ya da tüm vücudu içerecek şekilde genel olabilmekle birlikte yaygın olarak özellikle bacaklarda görülür.

Hastalıklarla bağlantısı araştırılmalı

Her iki bacak şişmesinde; aşırı miktarda tuz alımı, varisler ve kalp yetersizliği ön plandadır.Yüz, dudak ve gözde oluşan ödemler de ise allerjik reaksiyonlar ve kanda protein düşüklüğü ön plandadır.

Ağrı kesici ilaçlar (özellikle romatizma ilaçları), hormon ilaçları (kortizonlu ilaçlar) da vücutta aşırı su ve tuz tutulumuna neden olarak ödeme yol açar . Aşırı hareketsizlikte lenf dolaşımını ve toplardamar dolaşımını azaltacağı için özellikle kollarda ve bacakta şişme yapar. Hep aynı pozisyonda kalan yaşlılarda yerçekiminin etkisi ile sıvı altta kalan bölümlerde toplanır, bu yalancı bir ödem görüntüsü verebilir.

Yolculuk sırasında şişen ayaklar…

Yolculuk sırasında bacak ve ayaklarda oluşan şişlik, sık karşılaşılan zararsız bir durum olup, seyahat sırasındaki hareketsizlik nedeniyle oluşur. Hareketsiz oturmak, toplardamarların içinde kanın göllenmesine, damardan sızan sıvının dokular arasında birikmesiyle bacakların şişmesine neden olur. Kısa süre içinde normale döner. Bu şişliğin hareket etmeye başladıktan sonra da devam etmesi ciddi sağlık problemlerinin habercisidir.

1 gr tuz 200 ml sıvı birikmesine sebep olur

Her iki bacakta oluşan ödem uzun süre ayakta kalmaya bağlı olabilir. Bunda fazla tuz tüketimi çok önemlidir, fazladan alınan 1 gr tuz vücutta 200 ml sıvı birikmesine yol açar.

Normalde alınması gereken tuz miktarı, yaşa ve aktiviteye göre değişir .Aşırı tuzlu besinlerin tüketilmesi ile yeterli miktarda tuz böbreklerden atılamazsa vücutta sıvı birikmeye başlar. Öncelikle de ayak bileği, göz çevresi gibi yumuşak doku bölgeleri ilk olarak şişmeye başlar.

Ülkemizde özelliklede bölgemizde en sık beyaz ekmek, yemeklerde kullanılan salça, turşu gibi fazla miktarda tuz ihtiva eden gıdalar yanında, hazır soslar, yapay tatlandırıcılar, bazı baharatlar, alkollü içecekler, bol kafeinli içecekler vücutta ödem oluşumunu artırır.

Beslenme ve hareket etmek önemli

Başlıca tedavi ödeme neden olan durumun ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin fazla tuz alımının engellenmesi, alkol alınmaması, hazır besin ve soslardan uzak durulması, sigara ve kafeinli içeceklerin azaltılması en önemli hususlardır. Özellikle beyaz ekmek tüketiminin , yemeklerdeki salça miktarının ve turşu tüketiminin azaltılması gerekir. Bununla birlikte hareketsiz ve sabit bir pozisyonda kalmaktan da kaçınılmalıdır. Tüm bunlara rağmen bacaklardaki şişlikler devam ediyor ise bacaklarda varis ve vücutta sıvı birikimine yol açabilecek herhangi bir hastalık olup olmadığının tespit edilmesi ve buna yönelik tedavi yapılması temel prensiptir.

VARİSLER TEDAVİ SONRASI TEKRAR EDER Mİ ? NEDEN TEKRAR EDER ?
Söylenebilecek ilk ve de en doğru cümle ” tekrar eden varis yoktur, yanlış veya eksik tedavi edilmiş varis vardır”.

Toplumumuzdaki genel kanı varis tedavisinin şikayet ve görüntüyü düzeltmediği gibi hemen tekrar ettiğidir. Sırf bu sebeple birçok insan yaşam kalitesini düşüren ve birçoğunda da kötü görünüme sebep olan varislerle yaşamına devam etmektedir.

Öncelikle şunu ayırt etmek gerekir, varisin tekrar etmesi tedavi edilen bölgelerde yeniden varis oluşması veya problemin devam etmesidir. Sağlıklı damarların olduğu bölgelerde yeni varislerin oluşması varisin tekrar etmesi demek değildir.

Gerek iç varis olsun gerekse ciltte görünen olsun varisler doğru teşhis ve kişiye özel tedavi planlaması ile tamama yakın tedavi edilebilir. Renkli doppler ultrasonografi olmaksızın konulan teşhis, planlama ve tedaviler mutlaka başarısız olacaktır. Renkli doppler ultrasonografi eşliğinde yapılan planlamada hastaların damar yapısı, çapı, bağlantılarının varlığı, görüntüsü, ana ve yedek damar ilişkileri belirlenip haritalaması yapıldıktan sonra doğru tedavi yapıldığı taktirde varis tekrar etmeyecektir.

Ülkemizde ve dünyada tedavi sonrası varise bağlı şikayetleri devam eden hasta sayısı azımsanmayacak bir orandadır. Bunun en önemli sebebi kişiye ve damar yapısına özel bir tedavi planı yapılmaması ve tedaviyi uygulayan hekimler tarafından genellikle tek bir yöntem uygulanarak tedavi edilmesidir. Bir hastada bir yöntem kullanılabileceği gibi birkaç yöntemin bir arada kullanılması gerekebilir. Tek başına uygulanan ve başarılı bir yöntem yoktur. Tedaviyi uygulayacak olan hekimin iyi bir planlama yapması, hastanın damar yapısına uygun tedavi yöntemlerini uygulaması ve bu yöntemlerin hepsinin uygulanmasında gereken deneyime sahip olması gerekir.

Doğru tedavi yapıldıktan sonra sağlam olan damarların korunması çok önemlidir. Bu konuda hastaya mutlaka yaşam tarzında yapacağı değişiklikler ve dikkat etmesi gereken kurallarla ilgili ayrıntılı bir eğitim verilmelidir. Tüm bu kurallara uyulduğu taktirde varislerin tekrar etmesi söz konusu değildir.

KILCAL DAMAR ÇATLAMASI MI ? VARİS Mİ ?

Kılcal damar çatlaması nedir ?

Sık sık adını duyduğumuz bu rahatsızlık, aslında pek çoğumuzun bildiği anlamı taşımamaktadır. Ciltte yüzeyel yerleşim gösteren 1 mm den daha az çaptaki deriden kabarık olmadıkları için elle hissedilemeyen mavi , yeşil veya kırmızı çizgisel renk değişiklikleri olarak görülebilen ince damarlardır. Bölgesel olarak örümcek ağına benzer yaygın çizgisel oluşumlar şeklindedirler.

Varis nedir ?

Kalp her atışta vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için bir miktar kanı atardamarlar ile dokulara gönderir. Bu temiz kan, gerekli oksijeni ve besleyici maddeleri hücrelere verir ve ortamda oluşan artık maddeleri toplar. Oluşan bu kanın artık rengi koyudur ve toplardamarlar aracılığı ile kalbe geri taşınır. İşte varis kirli kanı taşıyan bacaktaki bu yüzeyel toplardamarların uzaması , düz veya kese şeklinde genişlemesi, incelmesi ve kıvrımlı bir hal almasıdır.

Kılcal damar çatlaması bir varis midir ?

Evet, kılcal damarlar telenjiektazi ismini verdiğimiz bir varis tipidir. Kılcal damarlarda husule gelen bir sorundur. Genel olarak oluşabilecek varislerin en erken hali olarak da tanımlanabilir. Kılcal damarların daha ciddi damarsal problemlerin ilk habercisi olduğu unutulmamalıdır.

Kılcal damar çatlamaları vücudun nerelerinde görülür?

En sık bacaklar ve yüz de olmak üzere vücutta her yerde görülebilir. Bacak ve yüzde oluşan bu kılcal damarlar birbirine benzemekle birbirlerinden de farklı yapılardadır. Yüzdeki kılcallar daha çok arteryal yapıda olup bacaklardakiler ise venöz yapıdadır.

Kılcal damar çatlamaları bir gecede oluşabilir mi?

Hayır, genellikle yıllar içerisinde oluşurlar. Ancak dikkatle bakıldığında ve özellikle sıcak ortamlarda genişlediği zaman fark edilirler.

Kılcal damar oluşumunun sebepleri nelerdir ?

Özellikle bacaklardaki kılcal damarların oluşumunda % 90-95 oranında ana toplar damar ve yedek damar sisteminde oluşan reflüler ( kaçak) çok etkilidir. Derin ve yüzeyel damar sisteminde oluşan kaçaklara bağlı olarak artmış olan damar içi basınç, ilk olarak kılcal damar şeklinde bulgu verir. Bunun yanında genetik yatkınlık, yaş, cinsiyet, uzun süre ayakta veya oturarak çalışmayı gerektiren meslekler, hamilelikler, doğum kontrol hapı kullanımı, geçirilmiş damar enfeksiyonlar, alt extremite travmaları vs. oluşumlarında etkili sebepler olarak sayılabilir.

Kılcal damarların herhangi bir zararı varmıdır ?

Salt kılcallar kötü görünüm ve sıcak havalarda kaşıntı yapmaları haricinde altta yatan başka bir sebep yoksa zararsızdır. Herhangi bir şikayet oluşturmazlar.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Okan Dost Kalp Ve Damar Cerrahisi Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)