Bağlanma Sorunları Üzerine

Doğum öncesi gelişmekte olan bir bebeğin ana rahminde yaşadıkları, öğrendikleri, çevresel koşulların etkisi bir hayat boyu sürer. Hatta obezite, kanser, diyabet hastalıklar, kalp ve dolaşım yolu sorunlarının ve bir çok psikolojik rahatsızlıkların nedeninin prenatal (doğum öncesi) döneme dayandığı ispatlanmıştır. Gebelik sırasında bebek nasıl bir dünyaya doğacağının ipuçlarını alır. Eğer gebelikte anne yeterince beslenememiş/ beslenmemişse kişinin doğumdan sonra da beslenemeyebileceği inancıyla hızlı kilo alımı, obezlik ya da beslenme ile ilgili alanda sorunları olabilir. Gebelik ve doğum sırasında kendimizle ilgili kök inançlarımız oluşur.

Eğer anne bebeği gebelik sırasında reddediyorsa, ihmal ediyorsa, kişide başkalarının sevgisini hak etmediği inancı,

Eğer ebeveynlerin bir cinsiyet beklentisi varsa, aile erkek bebek istiyor ve doğacak olan kız bebekse ya da tam tersi ise kişide ben istenmeyen biriyim inancı,

Eğer plansız ve istenmeyen bir gebelik ise ben değersizim inancı,

Eğer gebelik sırasında düşük tehlikesi varsa kişide tehlikedeyim inancı ya da kendisinden önce annenin düşük öyküsü varsa kişide güvende değilim inancı gelişebilir.

Diğer bir yandan bebek anne rahminde sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendi için olabilecek en elverişli yeri bulur. Minik bir kazıma ile oraya tutunur. Güvenli yeri bulma, tutunma, kendin için en iyi koşulları sağlayacak bir yere yerleşme. Bunlar hücrelerimize kayıtlı olan ve ilk defa doğumdan önceki yaşamda deneyimlediğimiz kök bilgilerimiz. Bu ilk tutunma anı bizim potansiyellerimizi besleyen, elverişli güzel bir yer bulduğumuzu ve bunu yaşımız kaç olursa olsun yaşam boyu tekrar yapabileceğimizi gösteriyor. Doğum öncesi ya da hayatımız boyunca başımıza gelen tüm olumsuzluklara rağmen yine de vazgeçmeyen, yine de iyileşmek isteyen tarafımızın kökleri de buraya dayanıyor.