Bakış Açımızı Değiştirmenin Ruhsal Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

Yazar Yasin İlkerPsikolog • 18 Ekim 2021 • Yorumlar:

Bakış açılarımız doğrultusunda ortaya çıkan diğer davranışlarımız Paradigmalarımız tarafından yönetilir. Paradigmalar bizi oluşturur ve bizimle ortaya çıkan özellikleri taşır. Kısacası; insanın dünyayı algılamasında kabul ettiği doğruların oluşturduğu sistematiktir ve farkına varmadan takıntı yaptığımız bir psikolojik gözlük benzetmesidir. İç dünyamızda olduğu gibi dış dünyamızı da bu gözlük aracılığıyla görerek doğrularımızı oluştururuz.

Ailemizin yanında büyüdüğümüz zamanlarda, toplum içerisinde ve kültürümüzün öğretileri eşliğinde edindiğimiz paradigmaların dışında bir de eğitim, gazete gibi etkenler de vardır. İçerisinde yaşadığımız toplum içerisinde çok sık karşılaşabileceğimiz;

  • Baskıcı yetiştirilmeler,

  • Ön yargılarla yaşama,

  • Muhafazakarlık,

  • Gelenekselcilik,

  • Benmerkezcilik,

  • Karşındaki insanı kalıba sokma çabası,

  • Negatif düşünme vb. yerleşik eğilimlerin etkileriyle kendimizi belirli kalıplara sokarız. 

Her ne olursa olsun etrafımızda ister istemez bakış açılarını değiştiremeyen bireyler yetişmektedir. Bu inanç kalıplarını yıkarak farkındalığı arttırmak ve aynanın karşısına geçerek kendimize birtakım sorular sorarak gelişim sağlamak çok zordur.

Gelişim sağlamak adına bakış açımızı değiştirmek için unutmamalıyız ki, bu farkındalıkla hayatımızı değiştirebiliriz. Hayatımızdan memnun değilsek ya da monoton ve yalnız bir hayat yaşıyorsak bu durumu değiştirebilmemiz için öncelik, bakış açımızı nasıl değiştireceğimizi öğrenmemiz gerektiğidir. Bu durum üzerinde farklılık sağlayabilmek; dünyayı algılama alışkanlıklarımızı değiştirmek, yaşadığımız olaya bakıp farklı şeyler görebilmek ve başka seçeneklere de açık olmaktır. 

Bunu öğrenebilmek için ilk adım her davranış üzerine nedenleri ve koşulların yol açacağı kalıpların ne olacağını belirlemekten geçer. Mevcut koşullar atında yaşayabileceğimiz değişimlerle birlikte olaylar üzerine yüklenen anlamlar da değişme uğrayacaktır. Bu gerçekle yüzleşmeyi başarırsak olaylara ve insanlara yüklenilen anlamlarda da bir kez daha sorgulama ile farklı anlamların eşliğinde birçok kazanım elde ederiz. Bu durumu özellikle kendimizle baş başa kalabildiğimiz anlarda yaparsak, farklı bakış açılarıyla değerlendirmede faydalı kazanımlar elde edebiliriz. Konuya farklı baktığımız zaman, bir anda duygularımız değişebilir ve zamanla da kötü olarak değerlendirilen olaylar aslında düşündüğümüzden daha farklı ve iyi olarak değerlendirilebilir. Çözümü olmayan bir sorun yoktur diye düşünebilir ve sorunun çözümüne daha çok odaklanabiliriz.

Bu değişimi sağlayabilmek için atılması gereken ikinci adım ise pozitif yetimizi geliştirebilmekten geçer. Pozitif düşünmek, her şeyi kabul etmek ya da Polyanna gibi davranış sergilemek değildir. Aslında “her işte bir hayır vardır” diyebilmek de değildir. Pozitif düşünmek tam olarak gerçeği olduğu gibi görmek ve olumsuz koşullar altında olumluları düşünebilmektir.

Son olarak bakış açılarınız için empati yönümüz kuvvetlenmelidir. Olaylara ve kişilere karşı daha anlayışlı ve ılımlı yaklaşmak, içselleştirmeden dinleyip algılayabilmek ve kendimizi o kişinin yerine koymadan değerlendirebilmek, mücadeleci olmanın yanı sıra sahiplenebilmek gibi oldukça önemli değerli özellikler kazanmamıza destek olacaktır. Bir olay ya da kişiler hepimiz için çok değerli ve anlamlıdır. Sonraki günlerde nefret duyguları uyandırıyorsa da öncelik olarak kişiler üzerinde oluşan empati duygumuzu sorgulamamız gerekir. Bu davranışları ve düşünce yapısını kendimizde başarılı olarak sağlarsak ruhsal açıdan olumlu sonuçların eşliğinde kendimizi daha farklı bir dünyada bulabiliriz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)