Baş Ağrısı

Yazar Hüsnü SüslüAlgoloji Doktoru • 24 Haziran 2020 • Yorumlar:

Baş ağrısı toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelir. Baş ağrısı şikâyeti olanların oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşır. Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını ise migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur.

Başın Kemik Yapısı

Baş Ağrısında Etken Ana Sinirler

Baş Ağrısı Tipleri


Uluslararası Baş Ağrısı Derneği baş ağrılarını 14 ana grup ve yüzlerce alt grup olarak sınıflandırmıştır. Doğrudan doğruya baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan, başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıları PRİMER BAŞ AĞRILARI. Bunlar migren, gerilim tipi ve küme baş ağrılarıdır. SEKONDER BAŞ AĞRILARI ise yüzde 10 oranında görülen, nedeni belli bir hastalığa bağlı olarak, beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır.

Migren

Genelde ağrı başın tek tarafındadır

           Ağrı zonklayıcı özellikte, orta veya şiddetlidir

Bulantı, kusma olur

Krizler (atak) halinde gelir

Ağrı 4 ila 72 saat sürer

Ağrı başlangıcında görme bozuklukları olur (auralı tipinde)

Baş hareketleri ve fiziksel aktiviteyle ağrı artar

Işıktan ve sesten rahatsız olma

 

Migrenin kaç tipi vardır?
          Genel olarak iki gruba ayrılır. ‘Auralı ve Aurasız Migren. Migrenlerin yalnızca yüzde 10’u auralıdır. 

Migrenin aurası nedir?
          Aura, ön belirtili migrende rastlanan şikayetlerdir. Bu belirtilerin çoğu görmeyle ilgilidir. Hasta, parlak ışıklar, zig zag çizgiler gördüğünü ya da görmenin bulanıklaştığını, bir alanda veya bir bölgede görme kaybı olduğunu söyler. Ayrıca kolda, bacakta uyuşma, baş dönmesi, konuşmayla ilgili bozukluklar da görülür. 20–30 dakika sürer ve ardından ağrı başlar.



Migreni tetikleyen faktörler nelerdir?

Yükseklik değişiklikleri

Hava kirliliği, sigara dumanı

Parlak ışık veya titreyen ışık

Yüksek ve devamlı gürültü

Parfüm kokusu, kuvvetli diğer kokular ve kimyasal maddeler

Hava durumundaki değişiklikler (basınç, sıcaklık ve nem değişikliği, lodos)

Mevsimsel değişiklikler (sonbahar ve ilkbahar en kötü zamanlar)

Açlık, öğün atlama

Çok ya da az uyuma, uyku düzenindeki bozukluklar

Uçak yolculukları

Doğum kontrol hapları

Kadınlarda hormonal değişiklikler (adet dönemi)

Bazı yiyecek ve içecekler (çikolata, kabuklu kuruyemiş, kırmızı şarap vb)

           Migreni tetikleyen faktörler arasında pek çok besin sorumlu tutulmaktadır. Ancak, her hastada migren ağrısını arttıran yiyecek farklı olabilir. Önemli olan kişinin ağrısını tetikleyen maddeyi kendisinin bulup, keşfetmesidir. 

Migren kadınlarda niçin daha fazla?
          Bu, kadınların hormonal düzeniyle ilgili bir durumdur. Menopozdaki kadında migren krizleri seyrekleşir. Hamilelikte de 3 ile 9’uncu aylar arasında migren krizleri azalır. 

 

Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Gerilim baş ağrısı, baş ağrıları içinde en sık görülen tiptir. Çevresel faktörlerin değişmesi, aşırı sorumluluk yüklenme, düş kırıklıkları, ailesel ve ekonomik sorunlar gibi insan yaşamındaki önemli değişiklikler sonucu yüz, baş ve boyun kaslarının sürekli gerilmesi ile ortaya çıkan şiddetli baş ağrısıdır. Baştaki veya boyundaki kasların kasılması stres veya huzursuzluk, uzun süre aynı pozisyonda oturma, trafik kazası gibi bir darbeye veya  depresyona bağlı olabilir.  Çoğu kez hasta kendi kendisine migren tanısı koyar. Oysa hem mekanizma hem de tedavi yönünden gerilim baş ağrısı migrenden çok farklı bir biçimde ele alınmaktadır. Migrenli hastalar kuytu sessiz bir yer ararken gerilim baş ağrısından yakınan hastalar tam tersi gezmek dolaşmak isterler. Gerilim baş ağrısı migrenin aksine tek bir bölgeyi tutmaz. Daha yaygın bir seyir gösterir. Gün ilerledikçe şiddetlenir. Saatler boyunca sürer gider. Migrende ağrı öncesinde görülebilen görme bozukluğu ve diğer belirtiler gerilim baş ağrısında yoktur. Gerilim baş ağrısında baş, boyun ve omuz bölgesi kaslarında basınç uygulamakla yansıyan ağrının ortaya çıkmasına neden olan tetikleyici noktaların (trigger points) ortaya çıkması önemli bir bulgudur.  Gerilim baş ağrısının en önemli özelliği genellikle boyun bölgesinden başlayarak tepeye doğru yükselmesi ve sıkıştırıcı bir ağrı şeklinde seyretmesidir. Hastalar çoğu kez bu durumu başın cendereye alınmış gibi sıkıştırılması şeklinde nitelendirirler. Baş ağrısı; gereğinden az ya da fazla uyuma, gereğinden az ya da fazla yeme, fazla alkol tüketme, aşırı gürültüye maruz kalma, aşırı çalışma ve diğer sağlık sorunları ile tetiklenebilir. Baş ağrısının yanı sıra bir çok hastada başta yanma hissi, keçeleşme, dokunma ile hassasiyet gibi bulgular ortaya çıkar.  Ayrıca konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk gibi yakınmalar ağrıya eşlik edebilir. Bulantı ya da kusma görülebilir. Ancak çoğu kez migrende olduğu kadar şiddetli değildir. Bir başka önemli nokta migrenin ve gerilim tipi baş ağrısının bazen birlikte görülebilmesidir. Hatta migren ağrılarından yakınan bir hastada zaman içerisinde gerilim tipi baş ağrısı da oluşabilir ve gerilim tipi baş ağrısının belirtileri daha ön plana geçebilir. Bu durumda hastalar baş ağrılarının şeklinin, süresinin ve sıklığının değiştiğini ifade ederler.

Tedavi

Hastalara nasıl gevşeyecekleri öğretilmektedir. Bu yöntem özellikle kas kasılması baş ağrılarının tedavisinde son derece etkilidir.  İlaç tedavisine ve gevşeme eğitimine dirençli ağrılarda baş, boyun ve omuz bölgesinde tespit edilen tetikleyici noktalara çeşitli enjeksiyonlar yapılarak kasların gevşetilmesi ve böylece ağrının kontrol altına alınması yoluna gidilir.

Migren Ataklarından Korunma

Stresi artıran durumları belirlemek ve onlardan uzak durmak çok önemlidir. Bunun için gerekirse psikolojik danışmanlık hizmeti de alınarak gevşeme teknikleri öğrenilmelidir.  Düzenli egzersiz yapmak ve yeterli ve düzenli uyumak şikayetlerin gerilemesini sağlayacaktır.  Bir başka önemli nokta da öğünleri düzenli yemektir.  Mizah duygusunu koruyan ve hayata pozitif bakan kişilerde gerilim tipi baş ağrısı daha az görülür.

 

Küme Baş Ağrısı

Küme baş ağrısı göz çevresinde veya arkasında görülen, tek taraflı çok şiddetli bir baş ağrısıdır. Küme baş ağrılarının tipik özellikleri vardır. Ağrı ataklar şeklinde gelir.  Genellikle uyuduktan 3-5 saat sonra ya da sabah saatlerinde, hemen her gün çalar saatle ayarlanmış gibi belirli bir zamanda başlar. Ağrı tek taraflıdır ve çok şiddetlidir.  En çok göz çevresinde, gözün arkasında, şakakta hissedilir.  Baş ağrısı ile birlikte gözde kızarma, kanlanma, yaşarma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, alında ve yüzde terleme, göz kapağında şişme ve göz kapağı düşüklüğü bulunabilir.  Çok şiddetli olan bu ağrı krizleri 15 dakika – 3 saat arası sürer. Bundan sonra hasta dakikalar içinde yeniden rahatlamaya başlar. Bu ataklar günde bir veya birçok kere görülebileceği gibi günaşırı da olabilir.  Küme baş ağrısı birkaç hafta ile aylar sürebilen krizler şeklinde olur. Arada birkaç ay süren krizsiz dönem vardır. Krizler sıklıkla 4-8 hafta sürer. 1 haftadan 12 aya kadar da değişebilmektedir.  Küme baş ağrısından yakınan hastalarda baştaki damarların aşırı genişlemesini işaret eden bazı bulgular vardır. Ancak bu ağrıların nedeni tam olarak bilinmemektedir. Alkol ve sigara tüketiminin küme baş ağrısı ataklarının sıklık ve şiddetini arttırabileceği bilinmektedir.  Ayrıca mevsim değişikliği dönemlerinde, küme baş ağrılı hastaların daha çok ağrı çektiği görülmektedir. Stres de ağrıyı tetikleyici bir faktör olarak hastaları tehdit eder.  Küme baş ağrısı 30 yaşın üstündeki erkeklerde daha sık görür.  Daha önceden kafa travması veya operasyonu geçirenlerde de sıklığı artmıştır. Mide ülseri ve kalp damar hastalığı olan erkeklerde ve  daha önceden migreni olan kadınlarda daha fazla oranda görüldüğü anlaşılmıştır.  Baş ağrısının şekli doktorun tanı koymasına yardımcı olacaktır. Atakların şekli ve zamanı çok önemlidir, bu nedenle bir baş ağrısı günlüğü tutulmalıdır. Atak sırasında hastayla birlikte olan bir kişi de doktora atak sırasında hastanın nasıl göründüğünü ve nasıl davrandığını anlatarak yardımcı olabilir. Hasta atak sırasında ağrıyı kesmek için neler yaptığını doktora anlatmaktan çekinmemelidir (başını duvarlara ya da mobilyalara vurmak gibi). Bu gibi davranışlar sıktır ve doktora bunları anlatmak ağrının ne kadar şiddetli olduğunun anlaşılmasına yardımcı olur.

Tedavi

Tedavisinde ataklar sırasında ağrının şiddetini azaltmaya yönelik ve atakların oluşmasını engelleyen çeşitli ilaçlar kullanılır.  İlaç tedavisine dirençli hastalarda girişimsel yöntemlerden  sfenopalatin gangliyon blokajı ve stellar gangliyon blokajı gibi çeşitli sinir blokları da uygulanabilir.  Küme periyotları esnasında parlak ışıktan, alkolden, sinirlenmekten, strese yol açacak davranışlardan ve heyecandan kaçınılmalıdır. Bunlar atakları şiddetlendirebilir. Sigaradan uzak durulmalıdır, tütün küme baş ağrısının ilaç tedavisine yanıt vermesini engelleyebilir. Hastalar atak sırasında kendilerine zarar verecek aktivitelerden kaçınmalıdırlar.

 

Boyun Kaynaklı Baş Ağrıları

Sanılanın aksine baş ağrıları her zaman beyinden ya da baştaki diğer yapılardan kaynaklanmaz. Baş ağrılarının boyundan da kaynaklanabileceği çok önceleri düşünülmüş, yıllarca tartışılmış ve 1983 yılında servikojenik (boyun kaynaklı) baş ağrısı terimi tıbba girmiştir. Boyun veya kafa arkasında yer alan sinir kökü, kemik, kas, eklem ve disk gibi yapıların çeşitli bozuklukları baş ağrısı şeklinde belirti verirler. Ağrı  tek taraflıdır. Ancak boyundaki bozuklukların yerine ve derecesine göre her iki tarafta da ağrı ortaya çıkabilir. Boyun hareketlerinde çeşitli yönlerde hareket kısıtlılığı, baş ağrısının çeşitli boyun hareketleriyle ortaya çıkarılabilmesi mevcut olabilir.  Boyun kaynaklı baş ağrısından yakınan hastalarda sert spor yapma, baş ve boyun travması (örneğin, trafik kazası) öyküsüne sıklıkla rastlanır.  Basit bir çarpma şeklindeki bir trafik kazası bile sonradan boyun kaynaklı baş ağrısına neden olacak bir hasara yol açabilir. Böyle bir durumda başın kamçı şeklinde hızla ileri geri hareket etmesi hasarı oluşturabilir.  Ağrının şiddeti ve süresi hastadan hastaya değişmektedir. Ağrı genellikle boyundan başlar, zonklayıcı ve batıcı olmayan bir karakterdedir. 

 

 

 

Tedavi

Fizyoterapinin boyun hareketlerinin rahatlamasını sağlayarak ve boyundaki kas kasılmalarını gidererek fayda sağladığı bilinmektedir. Fizik tedavi ve rehabilitasyonun etkisiz kaldığı durumlarda girişimsel yöntemlerden yararlanılır. Boyundaki ağrı kaynakları radyofrekans veya başka yöntemlerle devre dışı bırakılır.

Diğer Baş Ağrıları

Tansiyona Bağlı Baş Ağrısı: Genelde ense kısmında ağırlıklı ağrı görülür. Tansiyonun yükselmesi ile ilişkilidir.

İlaç Kullanımına Bağlı Baş Ağrısı: Çok yoğun ağrı kesici ilaç kullanılması halinde de ilaçlar ağrıya neden olmaktadır. Tedavide ağrı kesici ilaçların doktor kontrolünde kesilmesi gerekir.

Egzersiz baş ağrısı:  Egzersiz ve efor sonrası ortaya çıkan ağrılardır

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Hüsnü Süslü Algoloji, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Hüsnü Süslü

Algoloji, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Prof. Dr.

Randevu al