Baş Dönmesi (Vertigo)

Hareketlerin yanlış algılanması olarak da düşünülen, vertigo (baş dönmesi); üç ana sistemin; görme, vestibüler (denge) , derin duyu bozukluğundan kaynaklanabilmektedir. Vertigo semptomatik (gözleyenin de görebileceği) olabileceği gibi, sübjektif (kişinin kendisinin hissettiği) bir duygu şeklinde de olabilmektedir. Kişi çevresinin döndüğünü veya kendisini bir hoş hissedip, yerin ayaklarının altından kaydığını söyleyebilir. Çocukların büyük kısmı bu durumu sözlü olarak ifade edemezler. Aile büyükleri ise, çocuğun dengesiz, beceriksiz olduğunu düşünür, daha sıklıkla da psikolojik nedenlerle böyle davrandığını düşünerek üzerinde durmayabilir.

Kendini ifade edemeyen çocuklarda ani başlayan korku ve ağlama atağı, bir yere tutunma veya yere uzanma isteği, dengesiz yürüme, mide bulantısı ve/veya kusma, karın ağrısı, baş dönmesinin belirtisi olabilir. Daha büyük çocuklar bu belirtilere ek olarak, baş ağrısı, çift görme, işitme bozukluğundan söz edebilirler. Bu tür yakınmaları olan çocukları ilk gören ve değerlendiren kişilerin konu hakkında yeterli deneyimleri olmayabileceğinden, yanlış değerlendirmeler yapılabilir.

5-15 yaş arası çocuklarda, sıklıkla 12 yaş civarında görülmektedir. Çocuklarda baş dönmesi, akut veya ilerleyici; her gün ve/veya aralıklarla yineleyen şekilde olabilir. Uzun zamandır yineleyen veya ilerleyici özellikteki denge bozuklukları çocuğun duruşunda ve motor gelişiminde gecikmeye, sık düşmelere neden olabileceği gibi, ciddi beyin hastalığının da belirtisi olabilir ve tanısının erken konulması önemlidir.

Vertigo atakları ile ilgili olarak; başlangıç belirtileri, olayın süresi, sıklığı, başlatan nedenler, eşlik eden başka belirtiler; ailede migren, epilepsi, işitme kaybı, vertigo öyküsü soruşturularak tanı koymaya çalışılır.  

Geçirilmiş viral enfeksiyonlar, migren, ortakulak iltihabı, kafa travması, beyin tümörü, psikolojik bozukluklar vertigo nedeni olabilir.  

Baş dönmesi yakınması olan çocuk hasta ile ilgili gözlemler, muayene bulguları ve hekimin gerek göreceği tetkikler sonrasında, hastalığın sebebine yönelik tedavinin hekim tarafından planlanması uygun olacaktır.