Baş Dönmesi
Yazar S. Destan Bünül • Nörolog • 16 Kasım 2018 • Yorumlar:
Baş dönmesi; Çoğu zaman da farklı organların hastalanmasıyla birliktelik gösterirler. Vertigo kavramı daha çok baş dönmesini tarif etmek için kullanılır ve kişide gerçek bir rotasyonel dönmeyi (çevrenin ve/veya kişinin kendisinin dönmesini) betimler. Çok büyük çoğunlulukla iç kulak hastalıklarının neden olduğu bir durumdur.
Dizzines olarak tanımlanan kavram ise; kişinin ayağının altından yerin kayması, dengesizlik hissi, sarhoş vari his, teknedeymiş hissine neden olur. Çoğunlukla da beyin hastalıklarına, hormonal hastalıklara, dahili, boyun hastalıkları gibi nedenlere bağlı olarak gelişir.Genel olarak vertigo’nun toplumda görülme sıklığı yaşla artmaktadır.
En sık vertigo nedenleri şu şekilde sıralanabilir;
Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV): Yatağa yatarken, yataktan kalkarken, ayakkabılarını giymek için eğildiklerinde veya raftan bir şey almak için başlarını kaldırdıklarında kısaca baş hareketleriyle ortaya çıkan vertigo ile ortaya çıkar. Çoğu hastada baş dönmesi 5-15 saniye sürer ve az kişide 1 dakika veya üstüne çıkabilir. Halk arasında “denge kristallerinin dağılması” olarak adlandırılan bu hastalıkta iç kulaktaki denge organında doğal bulunması gereken yerden ayrılan kalsiyum-karbonat kristalleri yarım daire kanalları içine düşerek başın hareketi sırasında yarım daire kanalları içindeki sıvı içinde hareket ederek baş dönmesine neden olurlar. Kişi oturur pozisyondan yatar pozisyona geçince şiddetli baş dönmesi olur yine aynı şekilde yattığı yerden doğrulup oturunca da yine aynı şekilde baş dönmesi ortaya çıkmaktadır. Her iki kulakta değişik yönlere doğru uzanan 3’er adet yarım daire kanalı mevcuttur. Kristallerin düştüğü doğru kanal tespit edildikten sonra yaklaşık 10 dakika süren manevra ile kristaller yarım daire kanalı içinden ayrıldıkları alana geri yollanır.
Meniere Hastalığı: Prosper Meniere adında bir Fransız tarafından ilk kez ortaya çıkarılan ve adını da bu kişiden alan hastalık bir kulak rahatsızlığıdır. Kulakta basınç, denge ve işitme kaybı, baş dönmesi, çınlama gibi rahatsız eden ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen belirtiler ile ortaya çıkar.Hastalığın tam nedeni henüz bilinmiyor fakat hastalık başlarda bir kulakta başlıyor ve genellikle diğer kulağa ileri bir zamanda yayılıyor. Kulak içinde labirent denilen kısımda sıvı artışının meydana gelmesi ile başlar ve sıvının kulak zarına ve o bölgeye basınç yapması ile meydana gelir. Kulak zarı bu durumda basınç altında kalarak yırtılabilir(genelde yırtılır) ve denge kaybına neden olur.
Hastalığın kesin belirtileri vardır. Bu belirtilerin başında dengeyi bozacak şekilde oluşan baş dönmesi, baş dönmesi akabinde bulantı ve kusma, işitmede zorluklar, sesleri düzgün ve net algılayamama, rahatsız edici çınlama durumları hastalığın var olduğuna kanıt olmaktadır.
Hastalık başlarda çınlama ve hafif basınç ile ortaya çıkmaktadır. Başlangıçta da ileri durumlarda da ani ataklar meydana gelebilmektedir. Bir anda gerçekleşen ani baş dönmesi, kusma gibi durumlar hastalığın ilk ve ileri aşamalarında sıkça görülmektedir. Hastalığın var olduğu kanısında kendimiz varırsak hemen bir hekime görünüp test yaptırmalıyız. Testler genelde işitme kaybının ölçülmesi şeklinde yapılmaktadır ve ne kadar frekansın işitildiği saptanmaktadır.Hastalığın tanısı koyulurken frekans ölçme işlemi yetersiz kalırsa elektronistagmografi denilen başka bir yöntem uygulanır. Bu yöntemde kulağa ısı farkı olan(sıcak-soğuk) su verilir ve göz hareketleri incelenir. Sıcak ve soğuk su ayrı ayrı verilerek gözler izlenir, denge kaybı olup olmadığı tespit edilir.
İlk aşamalarda doktorlar stresten oluşabilecek sorunları ortadan kaldırmak için sakinleştirici, bulantı ve kusmayı önlemek için ise vücuttaki sıvı miktarını azaltmak için idrar söktürücü vermektedirler. İlaçların faydası genelde ilk aşamalarda görülür ve ileriye dönük bir çözüm olmamaktadır. Hastalık ilerleyebildiği gibi kendi kendine ortadan kalkabilmektedir. En son çare olarak, ameliyat tercih edilir. Ameliyat ile orta kulaktaki sıvı boşaltılır, gerekli durumlarda denge sinirleri kesilir hatta ilerlemiş olan durumlarda orta kulak tamamen yok edilir ve denge işi tek kulağa verilir.
Vestibüler Nörit (Denge sinirinin mikrobik olmayan iltihabı):
İç kulaktaki denge organı ile beyin arasında bağlantıyı sağlayan denge sinirinin iltihabı ile ortaya çıkar. Ani başlayan çok şiddetli vertigo, mide bulantısı ve kusma insanda panik oluşturu ve zaman zaman ölüm korkusunu beraberinde getirir. Baş dönmesinin çok şiddetli olduğu durumlarda günlerce yataktan kalkmak mümkün olmayabilir ve şiddetli mide bulantısı, yemek yeme ve su içmede zorlanmaya neden olabilir. Vertigo günler içinde azalır, fakat denge bozukluğu aylarca, gerekli takip ve tedavi desteğinin sağlanmadığı durumlarda yıllarca devam edebilir. Yoğun baş dönmesinin ilk günlerinde kişi gerekirse hastaneye yatırılıp serum ile birlikte yoğun tedavi uygulanmalı ve en erken dönemde hareket etmesi sağlanmalıdır.
Beyincik etkilenmesine bağlı başdönmesi (Serebellar Vertigo): Beyinciği besleyen damarlarda aniden ortaya çıkan tıkanıklık veya beyincikte aniden ortaya çıkan kanama ile seyreden bir tablodur. Sıklıkla damar sertliği veya hipertansiyonu olan yaşlı hastalarda görülür. Hastalarda ani başlayan baş dönmesi’nin yanı sıra yürüme bozukluğu, mesafe algısında bozukluk, baş ağrısı, bulantı ve kusma görülür. Acilen nöroloji uzmanına başvurmayı gerektiren ve hayati tehlikesi olan bir durumdur.
Vertiginöz Migren: Orta yaş ve öncesinde baş ağrısı ve baş dönmesi olan olgularda öncelikle akla gelmelidir. Baş dönmesini takiben oluşan migren benzeri baş ağrısı atakları ile tanınır. Tedavi migrene yönelik planlandığında her iki sorun da giderilebilir.
Vertebrobaziller Yetmezlik: Orta yaş ve üzeri grupta sık rastlanan bir baş dönmesi nedenidir. Baş dönmesi sıklıkla herhangi bir tetikleyici etken olmadan aniden başlar, birkaç dakika sürer ve yine aniden sona erer. Görme kaybı, çift görme, konuşma bozukluğu, güçsüzlük veya hissizlik gibi eşlik eden başkaca bulgular da vardır. Nöroloji uzmanıtarafından takip edilmelidir.
MS: Özellikle orta yaş ve öncesinde başlayan baş dönmesi ataklarında akla gelmelidir. Nöroloji uzmanları tarafından kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilir.
Denge sinir tümörleri (Serebellopontin Köşe Tümörleri): Son yıllarda artan cep telefonu kullanım sıklığı ile birlikte sıklığı artan bir tömör çeşididir. Sıklıkla işitme ve denge sinirinin kılıfından kaynaklanan tümörlerdir. Teşhis edildiğinde uzman bir ekip tarafından ameliyat edilmelidir.
Diğer nedenler; Ayrıca başta B12 vitamini olmak üzere çeşitli vitamin eksiklikleri, uzun süreli alkol kullanımı sonrasında hasara bağlı olarak, beyin zarına ait iltihaplarda, başta kanser ilaçları ve tüberküloz ilaçları olmak üzere ilaç yan etkisi olarak, bazı epilepsi nöbetlerinde vb pek çok nedenle baş dönmesi görülebilir.