Başka Bir Konu: Kadın Cinselliği

Cinsellik diğer tüm temel ihtiyaçlar gibi hayatın doğal bir gerekliliğidir ve sağlıklı bir yaşamın gerekliliklerinden biri ise sağlıklı cinsel yaşamdır. Sağlıklı cinsel yaşam kişinin kendiyle ve çevresiyle olan ilişkisinde önemli rol oynamaktadır. Sağlıklı cinsel hayata sahip erkek veya kadın, kendine güvenmekte; evliliğinde daha huzurlu olmaktadır.

Cinsellik, bu kadar gerekli ve doğal bir süreç olmasına rağmen ülkemizde konuşulması hoş karşılanmamaktadır. Özellikle kadınların; cinsellik konusunda konuşmasının, bu konuda isteklerini veya rahatsız oldukları durumları dile getirmesinin ayıp olduğu düşünülmektedir. Oysa kadınların da en az erkekler kadar, cinsellik konusunda bilgi edinme, cinsel istek duyma ve bunu dile getirme, cinsel birliktelikte bulunma veya birlikteliği reddetme hakkına sahiptir.

Kadınların cinsellik konusunda kısıtlanması ilk olarak bedenlerine ve duygularına yabancılaşma ile başlamaktadır. Bu yabancılaşma çocukluk yıllarına dayanmaktadır. Bilinçli veya bilinçsiz, ayıp adı altında verilen mesajlarla cinselliğin utanılacak bir şey olduğu hayatın ilk yıllarında öğretilmektedir. Oğlan çocuklarına kıyasla giysilerindeki en ufak açılma kız çocukları için sorun olmaktadır. Ergenlikte oğlanların cinsel meraklarının artması toplum için gayet beklenen bir durumken; kız çocukları regl (adet) sağlık göstergesi olan doğal bir döngüyü bile saklamak zorunda kalmaktadır.

Tüm bu baskılayıcı tutumlar kadınların kendi duygu ve isteklerine yabancılaşmasına neden olmaktadır. Oysa sağlıklı bir cinsel yaşamın ilk aşaması kadının kendi bedenini tanıması ve sevmesidir. Öncelikle bedeninizi tanımak için ondan utanmamanız gerektiğini kendinize hatırlatmanız gerekiyor. Bir kadın olarak çıplakken kendinize bakabilmelisiniz. Toplumun veya eşimizin sizi nasıl bulduğundan önce kadınlar olarak “siz kendinizi nasıl buluyorsunuz, neyi istiyorsunuz” bunun cevabını vermelisiniz. Bu sorulara cevap verdiğinizde, kendinize olan güveniniz artar; hem günlük hem de cinsel istek ve duygularınızı daha kolay dile getirebilirsiniz. Böylece, eşinizle olan cinsel hayatınızdaki uyumunuz artabilir, iki tarafı da mutlu eden cinsel birliktelikler yaşanabilir. 

Kadınların kendilerine ve cinselliğe yabancılaşmasının başka bir nedeni de toplumdaki yanlış inançlardır. Örneğin, toplumda genel olarak cinselliğin kadının görevi olduğu erkeğin istediklerini yapması gerektiği inancı vardır. Ancak bu doğru değildir. Cinsellik, sevginin bir ifadesi olarak karşılıklı alınan karar sonucunda gerçekleşmelidir. Herhangi bir zorlama evlilik içinde bile olsa cinsel şiddet (tecavüz) demektir. Diğer bir yaygın inanç ise kadınların cinsel isteklerinin olmadığı veya her an birlikteliğe hazır oldukları yönündedir. Bu da oldukça yanlış bir inançtır. Kadınlar da en az erkekler kadar sevdikleri kişiyi arzular ve cinsel birliktelik ister. Bu isteği dile getirmek de doğaldır. Ancak bu cinsel birlikteliğe her zaman hazır oldukları anlamına gelmez. Kadınlar istedikleri gibi reddetme hakkına da sahiptir. 

Kadınların cinsellik konusunda belirlenmiş diğer hakları ise şöyle sıralanabilir:

• Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri dahil olmak üzere en yüksek standarttaki cinsel sağlık hizmetlerine ulaşma,

• Cinselliğe ilişkin bilgiyi arama, edinme 

• Cinsellik eğitimi alma,

• Bedensel bütünlüğe saygı gösterilmesi,

• Cinselliği yaşayacakları kişiyi seçme,

• Cinselliği yaşama veya yaşamama kararını verme,

• Karşılıklı rızaya dayalı cinsel ilişki yaşama,

• Karşılıklı rızaya dayalı evlilik yapma,

• Çocuk sahibi olup olmamaya ve ne zaman olacaklarına karar verme,

• Tatmin edici, güvenli ve zevkli bir cinsel hayat yaşama hakları vardır.

    Cinsellik her ne kadar doğal bir süreç olsa da bazen sorunlar yaşanabilir. Bazen kadınlarda cinsel birliktelik sırasında birlikteliği engelleyecek şekilde kasılmalar yaşanabilir veya tahrik olamama, cinsel birliktelikten zevk alamama gibi sorunlar görülebilir. Aynı şekilde erkeklerde de erken boşalma veya tahrik olamama gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bunlar çok sık karşılaşılan durumlar olmakla birlikte tedavisi olan cinsel sorunlardır. Böyle sorunlarla karşılaşıldığında ertelenmeden veya eşler birbirini suçlayıp, yıpratmadan en yakın sağlık veya danışma merkezine gidilmeli yardım alınmalıdır. 

    Cinsellik, iki kişilik karşılıklı sevgi paylaşım sürecidir. Bunun gerçekleşmesi için her iki tarafa da sorumluluklar düşmektedir. Karşılıklı birbirinizi dinleme, anlama, ve saygı duyma her iki tarafın sorumluluğudur. Tek tarafı mutlu eden bir cinsel birliktelik olamaz. Önce kendimizi sevmeli tanımalı, karşı tarafa anlatmalı ve haklarımızı bilerek isteklerimizi dile getirmeli gerektiğinde reddetmeliyiz. Ancak böyle mutlu ve sağlıklı olabiliriz.