Bekaretle İlgili Yanılgılar
Yazar Can Pahalı • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 11 Şubat 2021 • Yorumlar:
Sosyal içerikli bir tanım olan bakirelik, hatalı bir şekilde, biyolojik bir yapı olan kızlık zarı ile ilişkilendirilmektedir. Bu yanılgı eski çağlardan günümüze kadar süregelmektedir. İlk defa gerçekleştirilen cinsel ilişkide kızlık zarının (himen) yırtılacağı, patlayacağı ve kanayacağı düşünceleri bir yanılgıdır. İlk cinsel birleşmede kadının fazlasıyla ağrı duyacağı, canın çok yanacağı ve hatta hastaneye götürülebileceği düşünceleri de bir yanılgıdır. Bu yanılgının sonuçları öylesine dramatik olmuş ki pek çok kadın sözde namus adına öldürülmüş, yaşamları karartılmıştır. Sevindirici olan giderek bu konuyla ilgili farkındalığın artmasıdır.
Kızlık zarının biyolojik bir yapı olarak neden var olduğu evrimsel biyoloji açısından tartışılsa da ergenlikten sonra cinsel ilişkinin, dolayısıyla bakireliğin bir göstergesi olmadığı açıktır. Kadın genital organının vajina girişinde yaklaşık 1.5 cm içeride yer alır. Toplumda kızlık zarının, sıklıkla ve yanlış olarak, vajinanın derinlerinde olduğu düşünülür.
Latince himen olarak adlandırılan kızlık zarı, aslında zar şeklinde değil, çoğu zaman halka şeklindedir. Nadiren görülen, vajina girişini tamamen kapatan ve ‘’imperfore himen’’ adını alan kızlık zarı yapısı doğuştan bir anomali olup cerrahi girişimi gerektiren bir durumdur. Toplumda, bu özel durum bir yana bırakılırsa, kızlık zarıyla ilgili olarak, hatalı bir şekilde, çoğu zaman bir perde ya da soğan zarı gibi vajinayı tamamen kapatan ve ilişkide yırtılması ya da delinmesi gereken bir yapı olduğu düşüncesi yaygındır. Bu hatalı bilgiler, ne yazık ki cinsel yaşamla ilgili olarak kadına baskıyı ve şiddeti getiren ve hatta yaşamına mal olan bakirelik kavramına ilişkin algıların oluşmasına da etkide bulunur.
Kızlık zarı, ergenlik döneminden önce bedensel gelişimin tamamlanmamış olması ve kadınlarda baskın hormon durumda olan östrojenin çocuklarda çok düşük düzeylerde bulunması nedeniyle, çocuklarda cinsel saldırının ve istismarın göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ergenlik döneminin gelişimi ile birlikte kızlık zarının hem açıklığı genişler hem de östrojen hormonun etkisiyle esnekliği artar. Kızlık zarı muayenesi ile cinsel saldırı ve istismarın değerlendirilmesi ya da bakire olup olmadığına karar verilmesi bilimsel gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Sosyal içerikli bir kavram olan bakireliğin biyolojik bir yapı olan kızlık zarı ile ilişkilendirilmesi, yaşamın her alanında var olan Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin cinsel yaşamda da süregelmesindeki etkenlerden biridir. Bakirelik kavramı ülkelerin, bölgelerin, yaşam alanlarının, her düzeydeki küçük ya da büyük toplulukların gelenekleri, görenekleri, dini inançları ve kültürü gibi sosyal yaşama dair etkenlerle oluşur.