Bekle Beni Mutluluk, Biraz Hazırlanmam Lazım
Yazar Ülkü Aktaş • Psikolog • 12 Mart 2018 • Yorumlar:
Mutluluk içimizde hissetmemiz gereken bir duyguyken biz sürekli dışarıdan gelen şeylere bağlıyoruz. Yeni bir araba alınca mutlu olacağım, evlenince mutlu…, çocuğum olunca.., boşanınca …, sınavı geçince .., terfi alınca mutlu olacağım. Yani mutluluk bir hedefe dönüşüyor ve bunun için de hep bir şeyleri beklememiz gerekiyor. O beklediğimiz şey gerçekleştiğinde de kısa süreli anlık bir iyi hissetme halini alıyor. Aslında o anda hissettiğimiz şey gerçekten “Mutluluk” mu? yoksa “Coşku” mu?
Peki mutluluk nedir? Tarifini bile tam yapamadığımız herkesin farklı tanımladığı bir duygu. Kimine göre mutsuz olmamak, kimine göre sosyal statü, kariyer sahibi olmak, kimine göre zengin olmak ya da huzurlu bir aile yaşantısına sahip olmak. Ama genel bir yanılgımız var, hep bir şeylere bağlıyoruz bu mutluluk denen olguyu. Oysa mutluluk bir “His”tir. Bizim satın aldığımız ya da sahip olduğumuz şeylere kodlarsak hep dışımızda kalmaya devam edecek uçucu, anlık yükselmelerden başka bir şey olamayacak ne yazık ki!
Mutluluğu tanımlarken sanki hep bir neşe, abartılmış bir iyi olma haliyle özdeş tutma eğilimindeyiz. Oysa mutluluk; hüzünlü bir anımızı sevdiğimiz bir dostumuzla paylaşırken de hissedebileceğimiz bir şey. Ya da sadece çocuğumuzun gülümsemesini izlerken, kedimizle oynarken, sevdiğimiz bir şarkıyı mırıldanırken.
Duygu repertuarımız o kadar genişken, mutluluğun biraz abartıldığını düşünüyorum. İnsan olarak her duyguyu deneyimlemek bizi ruhsal anlamda çok daha zenginleştiren bir şey. Ama biz sadece mutlu olalım beklentisine kapıldığımızda çok daha derin duygular hissedebileceğimiz değerli “An” ları kaçırıyoruz. Belki de hayat; her bir “An”ı farkındalıkla hissedip ustaca yaşayabilme sanatı. Yani yaşadığımız tüm duyguların harmanlandığı “An”lar bütünü. Biz ise onu üç ay sonra gelecek, 1 yıl sonra gelecek bir tren gibi bekliyoruz. Oysa mutluluk bir sonuç değil süreçten keyif alacağımız bir hayat yolculuğu..
Bekleyerek, hazırlanarak, sipariş vererek elde edebileceğimiz bir şey değil Mutluluk. Tüm pozitif bilimlerin, dinlerin, bütün kadım öğretilerin dediği gibi. “Mutluluk İçimizde”. Dışarıdaki şeyler eğer biz izin verirsek sadece harekete geçirebilir. Ama herhangi bir kişiye, bir duruma bağlı olamaz. Eğer öyle olursa da sürdürülebilir olamaz. Uzun zaman beklediğiniz şeylerin gerçekleştiğinde hissettiğiniz duyguyu hatırlayın. İlk başta kısa süreli bir “Haz” sonrasında kocaman bir boşluk. Hatta belki hayal kırıklığı. Bunca zaman beklediğim şey bu muydu? Bu kadar mıydı?.. Öyle anlamlar yükleriz ki o beklentiye, gerçekleştiğinde hiç bir zaman yeterli olmaz.
Sonuç olarak mutluluk, kişilere ve durumlara bağlı olmadığında, kaynağı kendi içimizden beslendiğinde, sürekliliği olan bir Olguya dönüşür, ne yaşarsak yaşayalım.
Son söz; mutluluğun sana gelmesini mi bekliyorsun; daha çook beklersin!!