Beklenti Psikolojisi
Yazar Mehmet Emin Kızgın • Psikolog • 23 Kasım 2020 • Yorumlar:
Beklenti kavramı, bir bireyin, dâhil olduğu bir ortamda algıladığı kavramların hangi tarz oluşumlara yol açabileceği konusundaki tutum ve bekleyişi olarak değerlendirebiliriz. Beklentiler günlük hayatın kaçınılmaz, başlıca ögelerindendir.
İnsanlar kalıp yargıları oluştururlar ve daha sonra da oluşturdukları bu kalıp yargılarının hedefi olan kişilere veya gruplara ilişkin çeşitli beklentiler içine girerler. Kalıp yargılar, bir grubun ve üyelerinin sahip olması olası olan niteliklere ilişkin beklentiler için önemli birer kaynaktır
Beklenti Etkisi
Bireylerin bilinçdışında taşıdığı bazı yargılar neticesiyle bu beklentilerin etkilerini görmek mümkündür. Bu etkiler çeşitli alanlarda gözlemlenmiştir. Kendini gerçekleştiren kehanet ya da "pygmalion etkisi" olarak da adlandırılan bu kavram, kişinin, bir süre sonra diğer bireylerin (özellikle herhangi bir yönden kendinden üstün gördüğü insanların) ona ilişkin beklentilerine rast gelen davranışlar sergilemesi yönünde açıklanabilir. Bu etkilere örnek olarak mitolojide, Oidipus’un en büyük korkusu kehanette yazana göre babasını öldürüp annesiyle evlenmesidir ve bu kehanet nihayetinde gerçekleşir.
Sosyal psikolojide başlangıçta gerçekliği bulunmayan bir durum hakkındaki beklentilerin gerçekleşmesine yol açma süreciyle beklenen davranışın sergilenmesi sonucu, olmayan bu halin gerçeğe dönüşmesi biçiminde "self fulfilling prophecy" teorisi olarak tanımlanır. Yani kişi kendi kehanetini kendi yerine getirir. Olumsuz duygular, olumsuz sonuçlara gebedir. Bir diğer mitolojik örnek olarak bu kavrama ismini veren Pygmalion kendi hayallerinde var olan ideal kadını temsil eden bir heykel inşa eder. Heykelin güzelliği karşısında Pygmalion heykele âşık olur ve Yunan tanrıçası Venüs’e inşa ettiği heykele hayat sunması için yalvarır. Venüs bu isteği kabul eder ve heykele can verir. Pygmalion ile insan olan heykel mutlu bir aşk yaşarlar.
Bireylerin Psikolojisiyle Etkileşimi
Her birey birbirine oranla farklılık gösterir. Bu farklılıklar onların düşünüşleri, istekleri, idealleri ve hayalleri üzerinde farklılık göstermesi anlamına da gelmektedir ve bunlar sayesinde beklentilerin oluşması doğaldır. Bu beklentiler olmadığı sürece hayatın öneminin azalması aşikârdır. Bu beklentilerin oluşumu yaşa, zihniyete, eğitim durumuna, ekonomik koşullara, sayamadığım birçok çevresel unsurların etkisi ile şekillenir. Örnek olarak üniversite okurken bir an önce en iyi mesleğe adım atma ve para kazanmaya başlama güdüsü hâkimken meslek hayatında ise güzel bir yuva ve çocukların refahın sağlama beklentisi oluşmaya meyillidir. Zaman vesilesiyle beklentilerimiz değişir ve başka bir beklenti edinilir. Bunlar hayatımıza şekil ve yön veren güdüler olarak değerlendirebiliriz. İnsan yaşamında yapılan eylemlerin hayallerimizi ve beklentilerimizi gerçekleştirmeye yönelik olduğu gerçeğinden yola çıkarak tüm insanlığın ortak çabası bu yönde olduğu kanısına varabiliriz. İnsanoğlunun doyumsuz birer canlı olduğunu göz ardı etmemek gerekir karşılanan beklentilerin ötesinde yeni birer beklenti görmek doğaldır. Yeni oluşan beklentilerin karşılığını bulmadığı durumlarda önceki karşılığını bulan beklentilerin önemi göz ardı edilir. Çevrelerindeki insanlardan beklentileri karşılanmadığı zaman ise bu beklentilerin oluşması için doğrudan ya da dolaylı olarak karşı taraftan talepte bulunulur. Bu isteklerin karşılanmadığı durumlarda ise kızgınlık ortaya çıkabilir ve bu öfkeyle başa çıkması zor bir hale gelebilir. Beklentide olan kişide içe çekilme, küsme gibi davranışlar görülebilir. Bazen beklentilerin karşılanmamış olmaması sorun teşkil etmeyebilir ancak yaşanılan hayal kırıklıkları karşı tarafın sınırlarını anlamamıza olanak sağlar.
İnsan Hayatına Etkisi
Sonuç olarak bireyler kendi oluşturdukları beklentiler veya başka bireylerin onlar üzerinde olan beklentilerine ilişkin davranmaya meyillidirler ancak beklentiler olmadan hayal gücü unsurları kullanıma kapalı bir hale dönecektir ve bu beklentiler olmadan yarınımızı, hedeflerimizi belirlememiz zor bir hale bürünecektir. Hayalperest tutumlardan ziyade gerçekçi beklentiler edinip bunlar için emek harcamak, insanlar üzerinde bu beklentilerin yıkıcı etkisini hafifletme etkisi gösterebilecektir.