Bel Ağrısı Baş Ağrısından Sonra En Sık Rastlanan Hastalıktır!

Yazar Hicran YeşilyurtFizik Tedavi Uzmanı • 20 Mart 2018 • Yorumlar:

Ağrılar hepimizin şikayeti aslında. Kadın erkek, genç yaşlı diye ayırmamak gerekiyor. Bu sayıda toplumun büyük bir kısmını ilgilendiren bel ağrılarından bahsedeceğiz. Bel ağrısı gibi ağrılar çeşitli nedenlerle sosyal yaşantıyı, iş hayatını olumsuz etkiliyor. Oturuyoruz kalkamıyoruz ya da kalkıyoruz oturamıyoruz. Şu anda otururken bile doğru duruşu sergilememiz gerekiyor ki sohbet sırasında bir yerlerimiz ağrımasın, aslında bütün güne yayılan bir durumdan söz ediyoruz o yüzden çok önemli. Her ne kadar çok büyük bir rahatsızlık değilmiş gibi gözükse de hayat kalitemizi düşürüyor.

Bel ağrısıyla ne sıklıkla karşılaşılıyor?

Bel ağrısı ülkemizde kentsel bölgelerde %50 kırsal bölgelerde %80 oranlarında görülen, baş ağrısından sonra en sık rastladığımız bir ağrı türü. Aynı zamanda Omurga problemleri içerisinde bizim en sık rastladığımız sorundur. Hemen hemen 2 kişiden biri ömrü boyunca herhangi bir dönemde bir bel ağrısı sorunu yaşıyor. Ve yaşlanan nüfusla birlikte sıklığı artış gösteriyor. Bel ağrısı yakınması hekimlere başvurmada ikinci, yatarak tedavi gören hastalar arasında beşinci sırada yer alıyor. Bu nedenle de ekonomik açıdan da bir yük oluşturur.

Bel ağrısının nedenleri nelerdir?

Bel ağrısının büyük çoğunluğunu, %97 oranında omurga ve etrafındaki yapıların aşırı kullanılması veya zorlanması sonrasında oluşan mekanik kaynaklı ağrılar oluşturuyor. Bu tip ağrıların çoğunluğunda neden belirlenemiyor. Omurga etrafındaki kaslarda gerilmeler, disk yıpranmaları, eklemlerde yıpranma, bağ ve yumuşak dokudaki yıpranma ve burkulmalar ağrıdan sorumlu tutuluyor. Bu tür ağrılarda istirahatle azalan hareketle artan bir ağrı vardır. Sabah tutukluğu 5-10 dakika gibi kısa sürelerle devam eder. Ve sıcak uygulamasının ağrıyı azalttığını görürüz.

Mekanik kökenli ağrılar oluşturması dışında hangi durumlar bel ağrısı yapar?

Bunun dışındaki bel ağrısına yol açabilecek durumları başlıca enflamatuar yani romatizmal hastalıklar, brusella verem gibi bir takım bulaşıcı hastalıklar, herkesin korktuğu kanserler ya da maligniteler, kırıklar ve idrar torbası, böbrek, kc, yumurtalıklar gibi çeşitli organlardan yansıyan ağrılar, psikososyal nedenlerle oluşan ağrılar oluşturabilir.

Bel ağrılarının altından ciddi bir hastalık veya durum çıkabiliyor mu? Bu tanıları atlamamak için nelere dikkat etmek gerekiyor, sizin değerlendirmenizde neler önem taşıyor?

Hastanın muayenesinden önce iyi bir öykü alınması çok önemli. Özellikle hekimin dikkatlice sorgulaması gereken bizi alarma geçirecek olan bir takım bulgular var. Biz bunlara bel ağrısında kırmızı bayrak olarak adlandırılan belirtiler diyoruz. Bunlar genel olarak şöyle anlatılabilir. Belin yukarı kısmına, göğüs boşluğuna doğru yerleşen, yüksek ateş ile birlikte ortaya çıkan ağrılar, hastada açıklanamayan kilo kaybı ve halsizlik olması, gece terlemesi olması, bulantı, kusmalar, giderek artan bacaklarda uyuşma, his ve kuvvet kaybı, yürümenin bozulması, istirahat ile hafiflemeyen ağrılar, özellikle gece uykudan uyandıran ağrıların olması bizi uyarmalıdır. Bunun dışında mesane, bağırsak kontrolünün bozulması sonucunda idrar veya büyük tuvaleti kaçırma veya makat etrafında eyer şeklinde uyuşma hissi olması, kaza, düşme gibi travma sonrası başlayan ağrılar uyarıcı belirtiler olarak nitelendirilebilir. Bir başka deyişle tüm bu belirtiler birer kırmızı bayraktır.

Bel ağrısı nasıl geçer, bel sağlığını korumak için neler yapmalı, yakalanıp atlattıktan sonra ki zamanlarda nelere dikkat etmeli?

Tabi gün içinde sürekli koşuşturma içindeyiz genellikle sağlığımızı ihmal ediyoruz buna rağmen bel sağlığımızı korumak amacıyla belli başlı kuralları uygularsak ve bunu hayat tarzımız haline getirirsek ilerde bel ağrısına yakalanma olasılığını da dörtte 3 oranında azaltmış olabiliriz.

Bunları şöyle anlatabilirim; örneğin bir cisim veya objeye bakıyoruz bu esnada belli vücut bölümümüzle değil de tüm vücut cephemiz ile o cisme tam olarak dönmemiz gerekiyor. Baş, boyun ve gövde aynı düzlem üstünde olacak şekilde bakmamız gerekiyor.

Uzun süre aynı pozisyonda kalmamaya dikkat etmemiz gerekiyor. Oturma ve ayakta kalma süresinin 45 dakikayı geçmemesine özen göstermemiz lazım. 45 dakika ayakta kaldıysak 5 dakika kadar oturmalı, 45 dakika oturmuşsak 5 dakika kadar ayakta kalmalıyız.

Oturduğumuzda bel kavisini destekleyen bir yastık kullanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz ve dik konumda oturmalıyız.

Yerden bir şey almayı gerektiren işlerde, belden eğilerek değil de dizlerimizden çömelerek işlerin yapılmasına özen göstermeliyiz.

Yatmak için yaylı ortopedik yatak kullanmalıyız. Bu yatak ne sert nede yumuşak olmalı.

Yatarken önce yatağın kenarına gelip oturmalı kollardan destek alarak önce yan yatmalı, sonra sırt üstü dönmeliyiz. Yataktan kalkmak istediğimizde, önce yan yatıp kollardan destek alarak oturmalı sonra ayağa kalkmalıyız.

Yan pozisyonda öne doğru bükülerek bacakları karına doğru çekip yatmak bel sağlığı açısından en uygun pozisyondur.

Klima veya hava akımına direk olarak maruz kalmamak için önlem almalıyız.

Her bel ağrısı fıtık mıdır? Her bel ağrısı için ameliyat mı gerekir?

Hastalar genellikle bize panik halinde başvuruyor. Aslına bakarsanız bel, boyun ağrılarının, omurga problemlerinin en az kısmını fıtıklar oluşturuyor. Genç yaşlarda bel ağrısının büyük bir kısmının nedenini kas problemleri oluşturuyor. Kaslarla ilgili spazmlar veya bizim tetik nokta dediğimiz halk arasında kulunç diye ifade edilen kas sıkışmaları sıkça görülüyor. Yaş ilerledikçe kötü kullanmaya bağlı olarak omurga eklem yapısında bozulmalarla seyreden, halk arasında kireçlenme diye tabir edilen durumlarla sıkça karşılaşıyoruz. Çok ileri yaşlarda disk dediğimiz omurlar arasındaki kıkırdak yapıda su kaybı olduğu için fıtıkları daha az görmekteyiz.

Bel fıtığının belirtileri neler?

Bel fıtığında mutlaka bir ağrı vardır, ağrıyla birlikte hareket kısıtlılığı eşlik eder. Mesela sağa sola dönmede, öne eğilmede, ayakkabıyı giymede, çorabını giyip çıkarmada zorlanma genelde hastalar bu şekilde ifade ederler. Sabahları genelde hastalarımızda bir tutukluk hissi olur yani yataktan kalktığımda üstümü başımı değiştirirken, elimi yüzümü yıkarken zorlanıyorum şeklinde ifade ederler. Bir 5-10 dakika kendimi açamıyorum derler. Hastada bu yakınmalar varsa bel ağrısını bel fıtığı, omurganın mekanik problemleri veya kas problemlerine bağlayabiliriz. Ama eğer ki sabah tutukluğu dediğimiz bu süreç 1 saatten daha fazla sürüyorsa, en az 1 saat geçmesine rağmen hasta hala açılamıyorsa o zaman daha çok biz iltihaplı romatizma var mı diye düşünürüz. Bunun dışında zaten fıtıksa problem ağrı sadece bel bölgesinde değildir yayılan, yansıyan ağrıda buna eşlik eder.

Bel fıtığında ağrılar nerelere yansır?

Ağrı sağ veya sol kalçaya yansıyabilir. Bütün bacağımız boyunca baldıra yansıyabilir. Parmak uçlarımıza yansıyabilir, üst bel bölgesinde daha az sıklıkla görülen fıtıklarda ağrı uyluk ön yüzüne yansıyabilir. Aynı zamanda uyuşukluk, yanma, karıncalanma şeklinde bir takım bulgular eğer fıtığa bağlı olarak sinirin üzerindeki baskı devam ediyorsa ve beslenmesi bozulmuşsa ortaya çıkabilir. Ve hatta en son evrede kas güçsüzlüğü yani ayağımızda, parmaklarımızda düşme ayak bileğini yukarı yönde hareket ettirememe gibi sorunlar eşlik edebilir. Eğer olay artık çok ileri boyuttaysa çok nadir görülen kauda ekina sendromu denilen hoş olmayan bir durumda ortaya çıkabilir.

Yüzme neden önemli?

Yüzme oldukça önemli çünkü özellikle yüzme esnasında omurgayı çevreleyen omurganın üzerine binen yükleri taşıyan kaslarımız aşırı şekilde güçlenir. 1 kilo aldığımız zaman 30 kiloya kadar artabilen yükleri kaslarımız güçlü ise omurgaya binmeden taşıyabiliyor. O bölge daha güçlü bir koruma altına alınmış oluyor, daha sağlıklı oluyor.

Gebelikte bel ağrısı neden sık görülür, ne yapmak gerekir?

Gebelerin en çok şikayet ettiği konulardan birisi bel ağrısı. Gebelerin en az %60-70’inde bel ağrısına rastlamaktayız. Bel ağrısının birkaç nedeni var. Bunlardan bir tanesi ilerleyen gebelik haftasıyla omurlara binen yükün artması ve bel kaslarının daha fazla çalışması. Diğer bir bel ağrısı nedeni de omurgadaki gebelikten önce başlamış olan bel fıtığı gibi bir takım problemlerdir. Mesela böyle bir şey varsa bacağa vuran ağrılarda olabilir. Yine bel ağrısının diğer nedeni de büyüyen rahimdir. Rahim büyüdükçe kasık ve bele vuran ağrılar iç organların yer değiştirmesine bağlı olarak gözlenebilir. Bu durumlarda mutlaka otururken bel bölgesini desteklemek veya bir bebe yağıyla beldeki kas bölgelerine dairesel hareketlerle masaj yapmak bu ağrıları azaltacaktır. Aynı zamanda çok dayanılmaz hale gelen bel ağrılarında parasetamol gibi basit ağrı kesiciler kullanılabilir.

Gebelerin bel ağrısından korunmaları için nelere dikkat etmeleri gerekiyor?

Gebelikte bel ağrısından korunmak için kadınların aşırı kilo almamaları çok önemlidir. Bu uygun bir beslenme ve egzersiz programı ile mümkün olabilir. Bu nedenle gebelik sürecinde yürüyüş, yüzme, pilates gibi egzersizlere çok önem verilmelidir. Günlük hayatta postürlerine dikkat etmeleri gerekiyor yani doğru duruşu sergilemek gerekiyor.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Hicran Yeşilyurt Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Hicran Yeşilyurt

Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Uzm. Dr.

Randevu al