BEL VE BOYUN FITIĞI
Yazar Kutay Çakıroğlu • Beyin Ve Sinir Cerrahı • 25 Ekim 2017 • Yorumlar:
Bel Fıtıkları (Lomber Disk Hernisi)
Omurganın bel bölümün de 5 adet omurga bulunur. Her omurga ve son omurga olan ve belkemiği
(sak- rum) arasında diskler bulunur: Bel fıtıklarının %98 i L4-5 ve L5-S1 (son 2 aralık arasında)
olur. İnsanlarda ağırlık merkezi L5 omurga merkezlidir. Ağır kaldırma, travma, ani hareket hatta
hapşırma sebepler arasın- da sayılabilir. Genellikle önceleri medikal tedavi ve istirahat uygulanır. 5-7 gün içerisinde geçmeyen ba- cak ağrısı olursa bel fıtığından şüphelenmek ve MR çekmek gerekir. Çekilen MR sonrası ekstrüde (parça) bel fıtığına bağlı kök basısı saptanırsa FTR ve/veya
alternatif yöntemlerle tedavi yapılarak vakit kaybet- mek yerine cerrahi tedavi önerilir. Çünki
kaybedilen bu zaman içerisinde sinir kökündeki baskıya bağlı olarak bacakta uyuşukluk, ayakta
kuvvet kaybı ve refleks kaybı gibi kayıplar bazen geri dönmeyebilir. Günümüzde perkütan diskektomi, endoskopik diskektomi ve mikrodiskektomi gibi birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Her hastaya aynı tedavi uygulanmaz. Acak bunların içerisinde günümüzde
mikrodiskektomi yaygın olarak kullanılan cerrahi yöntemdir.
Ameliyat sonrası bacak ağrısının geçmesi ve hare- ket kaabiliyetinin artması ve varsa nörolojik
kayıp- ların zaman içerisinde geri kazanılması ön görülür/ beklenir. Ancak ameliyat sonrası 45 gün
kadar doku iyileşmelerine fırsat verilerek zorlayıcı hareketler ya- pılmaması önerilir.Daha sonra ise
bir fizyoterapist tarafından ,yapması gereken hareketler ve yaşam tarzı hakkında bilgilendirilme
yapılması uygun olur.
Bel fıtıkları %5-7 oranında aynı yerden tekrarlayabi- lir, bu; hastanı yaşınan,cinsine, kilosuna ,
yaptığı işe, geçirdiği travmalara, genetik faktörlere ve cerrahi başarıya bağlı olabilir. Ayrıca aynı
hastada diğer ara- lıklarda da ,sağda veya solda bel fıtıkları gelişebilir.
Boyun Fıtıkları ( Servikal Disk Hernisi)
İnsan omurgası yukarıdan aşağı beş bölgeye ayrılır.
Bunlardan Servikal(boyun) bölge en üste yer alan 7 vertebradan (omurgadan) oluşur. Servikal
vertebra- lar (boyun omurları) omurganın diğer bölümlerine göre daha az yük taşıdığından daha
küçük ve basık- tır. 1 ve 2. servikal vertebra haricinde her iki vertebra arasında disk olarak tanımlanan
yastıkçıklar mevcut- tur. Bunların ana görevi omurgaya binen kuvvetleri eşit olarak dağıtırken aynı
zamanda boyun hareketle- rinin esnekliğini ve devamlılığını sağlamaktır.
Servikal diskin çekirdek kısmının fıtıklaşması ve su kaybı doğal bir süreçtir. Rüptüre servikal disk
hernisi akut (ani) hiperfleksiyon, rotasyon veya her iki hare- ketle meydana gelebilir. Burada omurilik
ya da nöral foramende sinir köküne basıya ve şiddetli kol ağrısına neden olur.
Servikal disk hastalığı olan hastanın klinik değerlen- dirmesinde şikayetlerin dinlenmesi, titiz bir
muayene ve uygun tanı yöntemlerinin seçilmesi gereklidir. Cer- rahi boyun fıtığında boyun ağrısı
yoktur sadece kola vuran bir ağrı var ise boyun fıtığından şüpelenmek gerekir.
Radiküler semptomlar (sinir köküne bası işaretleri) çoğunlukla lateral disk herniasyonuna bağlıdır.
Ağrı- yan kolun başın üzerine yukarı kaldırılması ile birlik- te azalır. Dokunma ve ağrı hissi uygun
dermotomda azalır. Uygun myotomda derin tendon reflekslerinde azalma tipiktir. Duyu ve motor
değişiklikleri sıklıkla eş zamanlıdır. Cerrrahi boyun fıtığında ağrıya dayanmak çok zordur ve bu
geç bulgular çıkmadan da operasyon kararı verilebilir. Genellikle geceleri artan ve uyandı- ran kol
ağrısı vardır.
Cerrahi tedavide dekompresyon, stablizasyon yada her ikisi birlikte uygulanabilir. Anterior cerrahi
yakla- şım (boyunun ön kısmı) servikal disk hastalığında en yaygın uygulanan girişimdir, bununla
birlikte posteri- or(arkadan) yaklaşımda uygun vakalarda kullanılmak- tadır. Hastanın yaşı, mevcut
şikayetin sebebi, radyolo- jik ve klinik bulgulara göre cerrahinin şekli belirlenir.
Günümüzde Anterior (önden) basit diskektomi (mik- rodiskektomi), interbody cage füzyon, mobile
cage(- hareket edebilen), servikal protez ve posterior (ar- kadan) laminektomi-diskektomi hastanın
durumuna göre yaygın olarak uygulanan yöntemlerdir. Doğru cerrahi endikasyon konan vakalarda
sonuçlar çok yüz güldürücüdür.