Beslenme ve Bağırsak Sağlığı
Yazar Emine Öztürk • Diyetisyen • 16 Mayıs 2022 • Yorumlar:
Beslenme bağırsak kompozisyonunu ve metabolizmasını etkileyen en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Beslenme miktarı,tarzı, makro besin öğeleri olan karbonhidrat,yağ ve proteinlerin dağılım yüzdeleri,besinlerin bağırsaktan geçiş süreleri ve pH değerleri gibi etkenler bağırsak mikrobiyotası üzerinden etkendir.
Besin gruplarının bağırsak sağlığı üzerindeki etkileri birbirinden farklıdır. Farklı besin gruplarının etkilerine ayrı ayrı bakmak gerekirse;
LİFLER
Lifler bağırsak ortamını değiştirerek ve yararlı mikroorganizmaların gelişmesini olumlu etkileyerek mikrobiyota profilini geliştirebilmektedir. Prebiyotik lifler laktobasil,bifidobakteriler gibi probiyotiklerin gelişmesini uyararak kolondaki yararlı bakteri profilini iyileştirir. Bağırsak mikrobiyotasının ortaya çıkardığı kısa zincirli yağ asitler sayesinde bağırsak homeostazını düzenlerek ve optimum bağışıklık fonksiyonu sağlayarak insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bağırsak mikrobiyotasındaki bu iyileşmeler irritabl bağırsak sendromu, obezite, kardiyovasküler sağlık gibi birçok sağlık probleminde etkin rol oynamaktadır.
Lif açısından zengin bir diyet, kabızlığa karşı koruyucu ve tedavi edici etki gösterebilmektedir bu nedenle günlük 20-30 gram lif tüketimi ve yeterli sıvı alımı önerilmektedir.
Ancak lifler her durumda tedavi edici olarak kullanılmamaktadır.Olisokakarit ve inülin gibi fermente edilebilen lifler, irritabl bağırsak sendromunun semptomlarını arttırabileceği için bu durumlarda düşük FODMAP diyeti yani fermente edilebilen lifleri kısıtlayan diyetlerin kullanılması gerekebilir.
İBS’nin aksine inflamatuar bağırsak hastalığında lif tüketimi kısıtlanmamalıdır.
Kısaca özetleyecek olursak,kabul görmüş beslenme rehberleri lif tüketiminin sağlıklı bir bağırsak için günlük en az 20 gram olması gerektiğini önermektedir.
YAĞ
Yüksek yağlı ve yüksek miktarda doymuş yağ içeren diyetler, bağırsak mikrobiyotası üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve sağlıksız bir metabolik duruma sebebiyet verebilir.
Ayrıca yüksek MUFA diyetleri bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkileyebilirken, PUFA'nın bağırsak mikrobiyotasını veya metabolik sağlık sonuçlarını olumsuz etkilediği görülmemektedir.
PROTEİN
Protein metabolizması bağırsak mikrobiyotası ile yakından ilişkilidir. Diyet ile alınan proteinler, proteazlar ve ince bağırsaktan salgılanan peptidazlar tarafından metabolize edilir ve ortaya çıkan aminoasitler bağırsaktaki bakteriler tarafından protein sentezi için kullanılabilir.
Sindirilmemiş protein ve amino asitler ise esas olarak kısa zincirli yağ asitleri hidrojen sülfür ve amonyak gibi çeşitli bakteri metabolitlerine fermente edilir.Bu bakteriyel metabolitlerin bazıları kolonositler içinde taşınabilir vebu epitel hücreleri üzerinde toksik potansiyellerine ve konsantrasyonlarına bağlı olarak yararlı veya zararlı etkiler gösterebilir.
Diyetteki protein türü, konsantrasyonu ve amino asit dengesi bağırsak mikrobiyota bileşimini etkileyebilir. Doğru kaynaklardan ve yeterli miktarda protein tüketimi bağırsak sağlığına ve bağışıklık sistemine bağırsak mikrobiyotasını destekleyerek, katkı sağlamaktadır.
KARBONHİDRAT
Kompleks karbonhidratlar kalın bağırsakta mikroorganizmalar tarafından fermente edilir ve enerji kaynağı olarak kullanılmalarının yanı sıra mikrobiyota kompozisyonunu ve metabolik aktivitelerini sağlıklı mikroorganizmaların gelişimini destekleyerek olumlu yönde etkilemektedir.