Beslenme Yetersizlikleri Kan Hastalıklarına Neden Olabiliyor

Yazar Adnan Özdolapİç Hastalıkları Uzmanı • 7 Nisan 2021 • Yorumlar:

Oksijen, besin maddeleri ve hormonlar başta olmak üzere vücutta birçok maddenin taşınması kan dolaşımı vasıtasıyla gerçekleşir. Kan dolaşımında oksijen taşınmasından sorumlu hücreler kırmızı kan hücresi (eritrosit) olarak adlandırılırken, bağışıklıktan sorumlu hücreler beyaz kan hücresi (lökosit), pıhtılaşmadan sorumlu hücreler ise trombositler olarak isimlendirilir. Bu hücreleri ve görevlerini olumsuz yönde etkileyen durumlar kan rahatsızlıkları olarak ifade edilir. Medicana Avcılar Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı , Uzm. Dr. Adnan Özdolap çeşitli kan hastalıkları hakkında ayrıntılı bilgi verdiler.

Kan Hastalıkları Nedir?

Dr. Adnan Özdolap, ‘’ Dolaşım sisteminde yer alan hücrelerin sayısını ve yerine getirdikleri fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyen her türlü durum kan hastalıkları içerisinde değerlendirilebilir. Örnek olarak eritrosit olarak isimlendirilen kırmızı kan hücrelerinin sayısının azalmasına ve dolayısıyla kanda taşınan oksijen miktarında azalma ile sonuçlanan durumlar anemi (kansızlık) olarak bilinen kan hastalığına neden olur. Hücrelerin sayısının azalmasına neden olabilecek durumların başında beslenme yetersizlikleri gelir. Bu hücrelerin kemik iliğinde üretilmesi için gerekli olan folik asit ve B12 gibi vitaminlerin eksiklikleri halinde anemi tablosu meydana gelebilir. Eritrositlerin içerisinde yer alan hemoglobin adlı demir içeren protein yapısı; akciğer, kalp ve dokular arasında oksijenin taşınmasında görev alır. Dolayısıyla beslenme ile vücuda yeterince demir alınamaması halinde hemoglobin üretilemez ve kansızlık meydana gelir. Hemoglobin ile ilgili bir diğer kan hastalığı olan talasemide ise sorunun kaynağını anormal yapıda üretilen hemoglobin molekülü oluşturur. Hemoglobin üretimi ile ilgili genlerdeki bir mutasyon sonucu meydana gelen talasemi hastalığı ailesel geçiş gösteren genetik hastalıklar arasında yer alır.’’ diye ifade etti.

Trombosit Sayısının Azalması Risklidir

Bazı DNA mutasyonları kemik iliğinde aşırı miktarda kırmızı kan hücresi (eritrosit) üretimi ile sonuçlanabilir. Dr. Adnan Özdolap, polisitemia vera olarak ifade edilen bu rahatsızlıkta kanın akıcılığının azalmasının pıhtılaşmaya karşı yatkınlık ile sonuçlanabileceği için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.Pıhtılaşma ile ilgili sorunlara neden olan kan hastalıklarında asıl etkilenen hücreleri trombositler oluşturur. Trombositlerin sayısının normalin çok altına düşmesi halinde küçük travmalarda bile pıhtılaşmanın gecikmesi nedeniyle aşırı kanamalar görülebilir. Aynı zamanda trombosit sayısının azalması, kişiyi iç kanama açısından da riskli duruma sokar. Trombosit sayısında azalma dışında bu hücrelerin pıhtılaşma görevini yerine getirmesi için gerekli olan çeşitli protein yapıdaki faktörlerin eksikliği halinde ise hemofili olarak adlandırılan kan hastalığı meydana gelir. Kanamaya yatkınlık ile seyreden hemofili hastalığı talasemi hastalığı gibi genetik geçiş gösteren hastalıklar arasında yer alıyor. Trombositlerin sayısının normalin çok üstünde olması halinde ise pıhtılaşmaya karşı yatkınlık oluşur. Büyük damarlarda oluşabilecek pıhtılar, kalp ve beyin gibi yapılara giden kan dolaşımını engelleyerek inme ya da kalp krizi gibi durumlar ile sonuçlanabileceği için önem arz eder. ‘’

Aşırı Terleme, Lenf Bezlerinde Büyüme Lösemi Belirtisi Olabilir

Dr. Özdolap, ‘’ Bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan beyaz kan hücrelerinin sayısının azaldığı durumlarda ise vücut direnci düşer ve enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık artar. Kemik iliğini etkileyen çeşitli hastalıklarda, dalağın aşırı aktivite göstermesi halinde veya kemoterapi tedavisi sonrasında lökopeni olarak adlandırılan beyaz kan hücre sayısının azalması meydana gelebilir. Lökosit sayısının normalin üstüne çıkması ise lösemi olarak adlandırılan kan kanseri hastalığında görülebilir. Ancak lösemide kemik iliğinde sürekli bölünerek sayıları normalin çok üstüne çıkan beyaz kan hücreleri tam olarak fonksiyon gösteremez.  Özellikle geceleri meydana gelen aşırı terleme ve boyun veya koltuk altı bölgesindeki lenf bezlerinde meydana gelen büyümenin, kişide lösemi varlığına dair ileri araştırmalar gerektiren bulgular olduğunun altını çizdi.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)