Beslenmede Doğru Yaklaşım
Yazar Çağla Albay • Diyetisyen • 31 Ağustos 2020 • Yorumlar:
Sağlıklı yaşamın temeli sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı oluşturmaktır. Yemek hepimiz için hayattaki en büyük zevklerden biri kuşkusuz. Obezitenin ve hareketsizliğin arttığı günümüzde artık ölümler fazla yemekten kaynaklanıyor. İhtiyaçtan fazlasının üzerinde beslenme ile gelişen yeme hazzı kişilerde yağ artışına sebep oluyor ve bu artıştan mutsuz olan insan kısa sürede bu kilodan kurtulma arayışına giriyor.
Bu arayış günümüzde bir çok diyet akımını doğurmuş durumda ve her geçen gün yenisini duyuyoruz.
Diyetten diyete geçiyoruz hangisi daha çok verdirecek arayışındayız. Kaliteli kilo kaybetmeye odaklanmıyoruz.
Bilinçsizce yapılan bu diyetler kısa ve uzun vade de birçok hastalığı beraberinde getiriyor, çünkü biz yola kilo verme odaklı çıkıyoruz, metabolizma sağlığımız, organ sağlığımız, vücut suyumuz bunlar bizim için önem arz etmiyor malesef. Bilinçsizce karbonhidratı azaltıyoruz, proteini arttırıyoruz ama yüksek protein ve yağ alımı kandaki kolesterol düzeyini yükselterek kalp ve damar hastalıkları riskini arttırabiliyor.
Kalsiyum ve protein kemik yoğunluğumuzu sağlamada çok önemli fakat proteinin fazla, kalsiyumun yetersiz alınması halinde vücut, asit ortamı nötürleştirmek için kemiklerimizden kalsiyum çekmeye başlıyor. Bu da iskelet sisteminin zayıflamasına neden oluyor.
Bilinçsiz yapılan bu diyet modelleri bağırsak sağlığımızıda etkiliyor, bakteri sayısı ve çeşitliliğinin azalmasının yanı sıra, inflamasyon ve vücut stresi artıyor, bağırsak geçirgenliğimiz azalıyor, bağırsak homeostazı ve disbiyozisine etki ederek metabolizmayı etkiliyor.
Bireye özgü enerji ve besin ögesi gereksinmelerini karşılayacak yeterli ve dengeli beslenme ile sağlığın korunması bu noktada çok önemli. Ancak sadece kişinin beslenme tarzı değil aynı zamanda yaşı, cinsiyeti, genetik özellikleri, fiziksel aktivite düzeyi, alkol ve sigara kullanımı gibi birçok faktörün de bağırsak mikrobiyotasını etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Hızlı kilo vermek için yapılan diyet yaklaşımları yaşam tarzı değişikliği sağlamaz. Bu nedenle kalıcı olmaz. Alışkanlıklar bir anda değil, zamanla değişir.
Porsiyon ölçülerine dikkat ederek, gün içinde değişimler yaparak ve daha aktif bir hayat sürerek kalıcı kilo vermek mümkün.
Bir diyet programı uzun vadede sizi halsiz yapıyorsa, sizde stres yaratıyorsa sizin için doğru bir diyet değildir. Sağlıklı bir diyet programının tek bir hedefi olmalıdır. O da yağ hücrelerindeki yağ miktarıdır. Eğer yağ kaybı olmadan sadece tartıdaki azalma odaklı ilerlerseniz vücudunuzda deformasyon artacaktır. Kastan kaybedilen kilo, yeniden kilo aldığınızda kas miktarınızın değil, yağ miktarınızın artması ile sonuçlanacaktır. Bu sebeple diyet mutlaka kişiye uygun, kişinin yaşam tarzına uygun olmalı, hedef hayatı kolaylaştırmak ve sağlıklı beslenme bilincini oluşturarak sürdürülebilirliği sağlamak olmalıdır.