Beyin ve Bağırsak
Yazar Safiye Aslanoğlu • Diyetisyen • 19 Kasım 2020 • Yorumlar:
Vücudumuzun kontrol merkezi beynimizdir. Ama artık bir beynimiz daha var; bu organın adı ‘bağırsak’!
Nedir bağırsağımızı bizim ikinci benimiz yapan?
Bunun bir nedeni neredeyse beyin ağındaki sinir iletimine sahip olmasıyken, bunun dışında keşfedilmiş ve belki de daha keşfedilmemiş pek çok fizyolojik ve biyolojik özelliğe sahip olmasıdır. Bu özelliklerden biri bağırsağın sahip olduğu o mucizevi mikrobiyotadır. Bu mikrobiyota beyin ve bağırsak arasında karşılıklı bir ilişki oluşturarak insan sağlığı üzerinde temel ve önemli bir rol oynar.
Bağırsak sağlığımız obezite ve diyabet gibi metabolik hastalıkların gelişmesinde rol oynamaktadır. Aynı zamanda bağırsak mikrobiyotası ve nöropsikiyatrik rahatsızlıklar arasında bağlantı olduğuna dair de güçlü kanıtlar vardır.
Pek çok yeni araştırma gastrointestinal sistemde yaşayan yararlı, probiyotik ve zararlı mikroorganizmaların bağışıklık sistemini, nöral etkileşimleri ve beraberinde merkezi sinir sistemini uyardığını göstermiştir. Bu mikroorganizmalar bağırsak beyin arasında rol oynayan gama-aminobutirik asit ve serotonin gibi nöroaktif maddeleri üretmektedirler. Bazı araştırmalarda da probiyotik bakterilerin anksiyolitik ve antidepresan etkiye sahip olduğunu bulunmuştur.
Bağırsağımızdaki mikrobiyota bağışıklığımızı o da beynimizi etkiliyordu. Bu yeni bilgi ile birlikte nöropsikiyatrik hastalıklar bağırsak sağlığının iyileştirilmesi ile iyileştirilebilir mi sorusuna yöneltti bilimi. Ve evet şizofreni, otizm, anksiyete, depresyon gibi nropsikiyatrik bozukluklarla bağırsak mikrobiyotası arasında güçlü bağlantılar olduğu iyileşmeler ile birlikte kanıtlanmıştır.
Bağırsak sağlığını iyileştiren diyetler artık nöropsikiyatrik hastalıklar için oldukça büyük umut vadediyor. Bağırsak sağlığımızı iyileştimek bağışıklığımızı, bağışıklığımız beynimizi ve beynimiz davranışımızı değiştiriyor.
Bağırsak sağlığımızı iyileştirmek için ise probiyotikler ve prebiyotikler en önemli unsurlardır. Probiyotik ile tedaviler dışarıdan alınan canlı yararlı mikroorganizma takviyesiyken, prebiyotik takviyesi; besinler içerisinde bulunan ve bağırsağımızdaki probiyotik mikroorganizmaların gelişimini teşvik eden besin takviyesdir. Probiyotik ve prebiyotik takviyleri daha iyi sonuç verecektir.
Kısacası minimum paketli gıda, şekerli ürün, toksin alınan; lif içeriği yeterli, mümkünse bir diyetisyen eşliğinde hazırlanmış sağlıklı bir beslenme düzeni ve beraberinde probiyotik ve prebiyotik takviyeleri ile bağırsak sağlığımızı ve beynimizi iyileştirmek mümkün.