Bilingual

Yazar Dilara Yumruoğlu • 7 Kasım 2024 • Yorumlar:

Bilingual (iki farklı dil bilen) çocukların dil ve konuşma sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Öncelikle ikinci dil öğrenimini ikiye ayırabiliriz.

İlk olarak eş zamanlı dil öğrenimini açıklayalım. Eş zamanlı dil öğrenimi demek çocuğun doğumundan itibaren iki ayrı dile birden maruz kalması demektir. Örneğin annenin ana dili Rusça, babanın ana dili ise Türkçedir. Anne ve babanın iki dilide çocuğun bebekliğinden itibaren kullanması ve çocuğu istikrarlı olarak bu dillere maruz bırakması demek çocuğun eş zamanlı olarak iki dilide öğrenmesi anlamına gelir.

Ardışık iki dillilik ise öğrenilmiş bir ana dile ek olarak sonradan edinilen dili ifade eder.Öğrenimi doğumdan itibaren değilde genellikle okul vb. gibi resmi ortamlarda gerçekleşir.

Araştırmalara göre yaşamın ilk yıllarında beynin yapısı gereği yeni bir dili edinmeye daha yatkın olduğu öğrenildi. Öğrenme yaşam boyunca devam eder fakat yaşamın ilk yıllarında beyinde oluşan sinaptik bağlantıların,yetişkin bir bireyin beynindeki sinaptik bağlantılara kıyasla daha fazla olması sebebiyle yeni edinilen dil,ikinci bir ana dil niteliğinde(edinilen dilin ses sistemine uygun olarak) öğrenilir. Beyindeki sinaptik bağlantıların fazla olmasını,beynin yeni bilgileri edinmede yetişkininkine kıyasla daha esnek olması olarak açıklayabiliriz.Ancak ilerleyen dönemlerde yaş aldıkça beyinde kullanılmayan sinaptik bağlantıların kaybedilmesi,tamamen olmasada bir nebze beynin esnekliğini kaybetmesine sebep olur bu durumda dil edinimi güçleşir.5-13 yaş arası ana dil edinimi zor,13 yaşından sonra ise imkansızdır. Bu sebeple dil öğrenimine 0-5 yaşları arasında başlamak 2. bir dili, ana dil gibi öğrenmek açısından çok önemlidir. Dil 13 yaşından sonrada öğrenilebilir fakat ana dil olarak edinilemez. Genel olarak çocuklar iki dili aynı anda edinmekte fazla sorun yaşamazlar.

Ancak, bu dillerin hangi şekilde sunulduğu, bireysel ve çevresel faktörler çok önemlidir. Başlarda çocukta iki dilde de hiçbir şekilde bir kelime çıktısı, sözel ifade görülmeyebilir. Fakat sonradan çocuk her iki dilde birden sözel ifadeler kullanmaya başlayabilir. Bu durum çocuğun dilleri algılayıp, kullanabilme hızına,mizacına,içe dönük veya dışa dönük olması gibi vb. durumlara göre bireysel olarak değişiklik gösterebilir.

Ancak çocuk tek bir dili edinmede 3 yaşına geldiği halde çeşitli zorluklar yaşıyorsa,tek bir dilde bile 2-3 cümle kuramıyorsa,konuşma sesi bozuklukları belirgin ise veya konuşulanları anlamada zorluk mevcut ise önce tek bir dilin öğrenilmesi amaçlanmalıdır.

Bunların dışında çocukta gelişim geriliği ,mental retardasyon,otizm,öğrenme güçlüğü gibi herhangi bir tanı mevcut ise öncelikli amaç yine tek bir dili düzgün bir biçimde öğrenmesini sağlamak olmalıdır.

Eğer dil çocuğa eş zamanlı olarak öğretiliyor ise çocuk devamlı olarak her iki dilede eşit olarak maruz kalmalıdır, sürekli pratik yapılmalıdır. Eğer çocuk her iki dile eşit seviyede maruz bırakılmazsa zaman içinde daha çok maruz kalınan dil baskın dil olmaya başlayabilir.

Bu durumda dikkat edilmelidir. Çocuk her iki dilide ayrı kişilerden öğreniyor ise örneğin çocuk Türkçe ve rusça dillerini öğreniyor olsun. Anne devamlı Rusça konuşuyor baba ise devamlı Türkçe konuşuyor olsun. Bu durumda çocuğun dilleri kimden öğreniyorsa aynı kişilerden öğrenmeye istikrarlı bir şekilde devam etmesi,çocukta her iki dili kullanmada olabilecek olan kafa karışıklıklarını azaltabilir.Böyle bir yöntem izlememiz çocuğun her iki dili birbirine karıştırarak cümle kurma gibi kafa karışıklıklarını engellemesi açısından daha avantajlı olur.Ebeveynler konuştukları ana dilde çocukların dili öğrenmesini desteklemek için sürekli olarak onları kullandıkları dile maruz bırakmalıdır. Örneğin çocuklara her iki ebeveynde kendi ana dillerinde kitap okuyabilir,anadillerinde oyunlar oynayabilir,şarkı söyleyebilir,masal anlatabilir genel olarak bu tarz aktiviteler uygulanarak çocuğun her iki dilde anlama düzeyini ve kelime dağarcığını arttırabilirsiniz. Çocuğun sözel çıktılarını arttırmak (kelime dağarcığını arttırmak) için ise çocuğun kurduğu cümlelerdeki ifadeler genişletilebilir. Örnek vermek gerekirse çocuk annesine dönüp çiçek çok güzel görünüyor dedi. Anne ise çocuğa dönüp kendi ana dilini kullanarak evet çok güzel,beyaz renkli,kısa yapraklı,minik bir çiçek diyerek çocuğun sözel ifadelerini genişleterek,kelime bilgisini arttırabilir.

Eğer dil çocuğa ana dili edindikten sonra öğretilecek ise (ardışık iki dillilik) öncelikle çocuğun ana diline ne kadar hakim olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü çocuk eğer ana diline yeterince hakim değilse, ikinci bir dili öğrenme sürecinde mutlaka problemler yaşayacaktır. Burada bakılması gereken nokta şudur ilköğretim dönemlerinde olan bir çocuk kendi ana dilini kullanarak kendini rahat bir şekilde ifade edebiliyorsa,istek ve ihtiyaçlarını ana dilinde kolayca karşı tarafa iletebiliyorsa , sorular sorabiliyorsa,duygu ve düşüncelerini kolayca karşı tarafa aktarabiliyorsa ikinci bir dil öğrenmenin herhangi bir zararı olmayacaktır. Hatta yapılan araştırmalar göz önüne alındığında herhangi bir problem olmadan, ana dilini normal süreçlerde öğrenen çocukların, bu süreçte ikinci bir dili öğrenmesi,hem ikinci dile daha hakim olabilmelerini hemde çocukların iki dilde de düşünebilme kabiliyetlerini geliştirdiği öğrenilmiştir. Bunlara ek olarak yapılan araştırmalar ikidilli olan bireylerin, tek dillilere kıyasla zihinsel olarak daha esnek oldukları ve dikkatlerini daha iyi yönlendirebildiklerinide kanıtlamıştır. Bir de öğrenilen ikinci dilin yapısı ve özellikleri bakımından ana dile benzemesi de çocuk için avantajdır. Bunların dışında çocuğun ikinci dili edinmesinde birey,aile ve toplum faktörleri çok önemlidir. Bireysel faktörlerden söz edecek olursam kişilik,cinsiyet,dil öğrenmeye olan isteklilik,dil öğrenmeye yatkınlık,dile maruziyet yaşı ve doğum sırası gibi etkenler sayılabilir. Aile faktörüne değinecek olursam ailenin dil kullanım oranı,sosyo- ekonomik durumu, ailenin dil yeterliliği,ailenin iki dillilik tutumu bunlara örnek olarak verilebilir. Toplumsal olarak ise toplumsal bağlamda gerçekleşen iki dillilik desteği (kurs,okul vs) ve bu desteğin seviyesi,topluluk ve azınlık diline tutumlar olarak sayabiliriz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)

Yazar

Dilara Yumruoğlu

Dil ve Konuşma Terapisi Dkt.

Randevu al