Bipolar Bozukluk Tedavisinde Psikoterapinin Önemi
Yazar Deniz Akıncı • Psikolog • 16 Şubat 2021 • Yorumlar:
Bipolar bozukluk, manik ataklar ve depresyon atakları ile karakterize olan ve kronik nitelikli bir duygu durum bozukluğudur. Genetik ve çeşitli çevresel faktörler sonucunda oluştuğu düşünülen bipolar bozukluk, etiyolojisi kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Araştırmalar, hastalığın oluşumunda genetik faktörlerin incelenmesi ile ön plana çıksa da, stresli yaşam koşulları, alkol ve uyuşturucu gibi kötü madde kullanımlarının da hastalığı tetikleyeceği tahmin edilmektedir.
Hastalığa yakalananların büyük bir çoğunluğunun genç-orta yaş grubunda bulunması, hastalığın ciddiyetini daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Çünkü hayatlarının bu döneminde; aile yaşantısı, sosyal ilişkiler ve iş hayatının dengesini sağlamak gibi bir zorluğa ek olarak, insanların bu bozukluk ile mücadele etmeleri, yaşamlarını kurma mücadelesinde başarısız olmalarına neden olmaktadır. Bu bağlamda, sorunun büyüklüğü kadar tedavilerin de faydalarından bahsetmemiz durumu en sağlıklı şekilde kavramamızı sağlayacaktır.
Psikoterapi yöntemlerini iyi algılayabilmemiz için öncelikle bipolar bozukluğun türlerini anlamamız gerekmektedir. Üç tip bipolar bozukluk vardır:
Bipolar-1 Bozukluk: Manik atakların ve depresyon ataklarının birlikte görüldüğü en şiddetli bipolar bozukluk tipidir. Hastanın hastanede tedaviye ihtiyacı olduğu görülür.
Bipolar-2 Bozukluk: Hipomani ile depsresyon ataklarının birlikte görüldüğü durumdur.
Siklotimik Bozukluk: Hipomani ve hafif depresyon ataklarının birlikte görüldüğü, tanınması zor bipolar bozukluk tipidir. En az 2 yıl hipomanik semptomlar ve depresif belirtiler görüldüğü zaman tanı koyulabilir.
Bu üç tipten anlaşılacağı üzere bipolar bozukluğun tanısı, depresyon belirtileri içermesi yönüyle, depresyon tanısı ile karıştırılabilir. Bunun temel sebebi, hastaların manik belirtiler olan aşırı bir coşku ve hareket halindeyken değil, depresyon evresinde karamsarlık, üzgünlük, yaşam kalitesinde düşüş belirtileri gösterdiklerinde yardım arayışına çıkmalarından ötürüdür.
Son olarak en önemli kısım olan bipolar bozuklukta tedavi yöntemlerine gelelim.
Bilişsel Davranışçı Terapi: Stres yönetimi, olumsuz tutumları anlamak, manik ve depresif ataklara karşı farkındalık kazandırma amacıyla yapılan terapi yöntemidir. Hastaların sosyal yaşamlarının kalitesini arttırmaya da katkı sağlar.
Psikoeğitim: Hastada davranış değişiminin eğitim yoluyla sağlandığı bir diğer psikoterapi yöntemidir. Hastalık ve tedavi hakkında bilgilendirme yapılarak hastanın tedaviye uyum sağlanması amaçlanır.
Aile Terapisi: İsminden de anlaşılacağı gibi aile terapisi, aile üyeleri ile yapılan ve aile içi etkileşimi güçlendirmek ve hastalığın tanınmasını sağlamak için yapılan terapi türüdür. Bu terapide aileye, bipolar bozukluğun tanımı ve doğası tanıtılır. Çevresel ve genetik risk faktörleri ile koruyucu faktörlerden bahsedilir. Bu bilgilendirme ile tedavinin önünde engel olan aile içi çatışmalar ortadan kaldırılır ve destekleyici bir ortam kurulur.
Kişiler Arası İlişkiler Sosyal Ritim Terapisi: Hastalığı inkar evresini geçmiş hastalarda kullanılabilecek bir terapi türüdür. Tedavinin asıl seyri, günlük rutinlere müdahale etme sureti ile gerçekleşir.
Özetlersek, bipolar bozukluğun genel seyri ciddi ve karmaşık olsa da farmakoloji tedavisi ve psikoterapi yöntemleri, hayatın kalitesini ciddi anlamda düşüren semptomlara karşı bir güç olarak nitelendirilebilir.