Bir Ergenle Yaşamak
Yazar Kübra Mete • Psikolog • 17 Temmuz 2019 • Yorumlar:
“Ergenlik, insandaki en kötü ve en iyi dürtülerin birbiriyle savaştığı
ve kişiyi ele geçirmeye çalıştığı dönemdir.”
G.Stanley Hall
Ergen, çocukluktan yetişkinliğe adım atan kişi anlamına gelir. Artık kendi kişiliğini bulmaya çalıştığı, dünya ve var olma üzerine düşünmeye başladığı çok değerli bir süreçten bahsediyoruz. Ergenler bu süreçte 3 önemli kaynağa sahiptirler: Aile, okul ve arkadaşlar. Kimlik bulma ya da kimlik oluşturma dediğimiz bu dönemde, ergenin kimlik karmaşası yaşaması bir takım yanlış alışkanlıklara veya ruhsal sıkıntılarla karşılaşmasına neden olabilmektedir.
Yapılan bir çalışmada görülmektedir ki, ebeveyn ile kurulan sıcak ve yakın ilişki, ergenlerde daha sonra gelişebilecek psikolojik sorunlar için koruyucu faktör görevi görmektedir.
Bu Dönemin Dinamikleri
Ergenlik dönemi, dinamizmi oldukça yüksek ve hızlı gelişen bir geçiş dönemidir. Ergen, yaşadığı biyolojik, psikolojik, fiziksel tüm değişimlerle baş etmesinin yanında sağlıklı kimlik gelişimini tamamlamaya çalışır. Özellikle sosyal ilişkileri de yapılanma sürecine girer.
-
Buluğ çağından önce beyinde gri cevher artmaya devam eder. Bu, ergenin akıl yürütmesini, plan yapmasını arttırır ve beyindeki bu gelişim beraberinde davranış, duygu, düşünce olgunlaşmasını geliştirir.
-
Büyüme ve üreme hormonlarının üretiminin artması ile vücutta ilk biyolojik değişimler görülür. Bu biyolojik geçişte genetik ve çevresel faktörler çok önemlidir.
-
Ergenlik dönemi, erişkinliğe taşınacak sosyal değerleri arama dönemidir. Bu dönemde özellikle toplumsal düzen ve ahlaki yargıları çok sorgularlar. Ergen, ahlaksızlığa karşı ahlaklı duruşun ne anlama geldiğini, kendi haklarına karşılık başkalarına karşı olan sorumluluklarını, bir toplumun nasıl var olduğu veya nelerin yanlış gittiği ile ilgili pek çok durum hakkında düşünce üretir.
-
En önemli özelliklerinden birisi, kendilerini dünyanın merkezinde zannetmeleridir. Hayali seyircileri vardır onların ve yaptıkları hissettikleri her şeyin izlendiğini düşünürler. Bir tek onların sorunları önemlidir. Ebeveynler bu duruma kayıtsız kalmamalı, çocuklarına kabul edildiklerini hissettirmeleri gereklidir.
-
Günümüzde, en fazla sıkıntıya sebep olan değişimlerden biri ergenin aile ile geçirdiği zaman dilimini, arkadaş çevrelerine aktarmalarıdır. Ergen, bu süreçte onu en iyi anlayacak olanın arkadaşları olacağına inanır. Benzer değişimler yaşamaları hasebiyle belirli ölçüde arkadaşlarına doğru bir eksen kayması normal karşılanması gerekir. Ancak burada ebeveyn- ergen ilişkisi ve iletişimi, ergenin sağlıklı bir denge kurmasını belirleyecek ölçüttür. Ergen bu dengeyi sağlayamadığı takdirde, ebeveyni çocuğa ulaşamamaya başlamakla birlikte sıkıntılar ortaya çıkmaktadır.
“Biz hiç ergen olmadık tabi…” “ Ergenlik diye bir şey çıkarmışlar…” “ Biz annemize- babamıza böyle davransaydık…”gibi fazlasıyla ifadelerle karşılaşabiliyoruz. Bu ifadeleri kullanan değerli ebeveynler, siz kendinizin küçüklüğü ile çocuğunuzu karşılaştırıyorsunuz ama sizce sizin ebeveyn tutumunuz ile ailenizinkini de karşılaştırmanız gerekmez mi? Yüksek ihtimalle aynı davranış tutumları olmadığından, iki dönem çocuklarının davranış şekilleri de farklılık gösterecektir.
Kısaca şuna dikkat çekmek isterim: Her dönemi kendi imkânları ve şartları içinde dikkate alalım lütfen!