Bir Genci Bütün Bir Mahalle Büyütür
Yazar Zeynep Pınar • Psikiyatrist, Çocuk Psikiyatristi • 25 Şubat 2016 • Yorumlar:
Anne babalar; çocukları ile ilgili psikolojik problemlerde iki kat üzüntü duyarlar. Özellikle anneler zan altındadırlar. Çocuğun, gencin özellikle de kızların terbiyesinden mesul tutulurlar. Bazen anne, baba ve çocuklar arasında ezilir. Kızı onaylamadığı bir gençle evlendi diye karısını boşayan adam bilirim.
Anne babalar söz birliği ile belli bir disiplinle büyütselerde bambaşka bir genç ortaya çıkabilir.
Ortalama olarak gençler pek çok yanları ile ailelerin benzerleridir (Armut ağacının dibinde armut bulunur. Buda bir atasözü. En güzel aşılanmış armut ağacının dibinde en az birtane eğri büğrü bir armut bulunur) Küçük noktada bile ayrışmaları bazı ailelerde devasa probleme dönüştürülür. Pek çok anne baba kendini çocuğun ‘SAHİBİ’ zanneder. Oysa sadece ‘Veli’sidir. Yani çocuklar, ebeveynlere ‘emanet’ ayrı birer bireydirler. Beden ve benlik sınırlarına saygılı olmalıyız. ‘Annene babana pöf demeyeceksin’ sözünü dillerine pelesenk edip evlatlarını esir almaya çalışanlar genellikle kendi sorumluluklarını taşımayan ebeveynlerdir.
Çocuk bir bitki tohumu gibidir, büyüdükçe cinsi belli olan. Sakin çocuğunuzdan çılgın bir ergen ondan da işkolik bir delikanlı çıkabilir. Bazen de aşırı yaramaz bir çocuktan merhametli bir delikanlı çıkabilir.
%50 genetik yapıyı %50 çevresel yapı şekillendirir. Anne baba ne yaparsa yapsın bambaşka karakterde bir çocukta büyüyebilir. İki beyazdan bir zenci doğma ihtimali gibi mümkün bir durumdur.
Hayatta en ızdıraplı durumdur. Pek çok ebeveynin korkulu rüyasıdır “hayırsız evlat”. “Evladın hayırsızmı neylersin malı, evladın hayırlımı gene neylersin malı” atasözünde iyi huylu çalışkan bir evladın paha biçilmez değeri anlatılır. “Ana gibi yar olmaz” sözünde annelerin koşulsuz sevgisinden bahsedilir, ama bir taraftanda annesiz çocuklar yolda, her yerdeler… Sokak çocukları, mendil satanlar,dilenenler,cam silenler. Onlarında anneleri ve babaları var ‘öf’demeye hakları olmadıkları.
Büyük kaos içinde olan ailelerin çocukları her yönde risk altındadır, özellikle alkol ve madde açısından ama yinede her aileden ve bireyden bağımlı çıkabilir. Sonuçta insanlar; hastalıkları için psikiyatriste başvuruyorlar vede en çok eş ve çocuklarından şikayet etselerde, en ağır travmayı anne babaları ile aralarında ki açık örtülü çatışmalarda uğrarlar. Bazen çok uzun zamanımızı alır onları “helalleştirmek ve hesaplaştırmak” bazen ölmüş ebeveyne mektup yazdırırız sonradan.
Çocuğa rol model sadece anne baba değildir. Çekirdek, geniş aile, komşular, televizyon dizileri,internet derken pek çok rol model ilave oldu. Mahalle internet sayesinde sınırsız artık. Yine az bilinen bir atasözü ile kapatayım: “bir alimden bir zalim, bir zalimden bir alim doğar”.
Hamama giren terler
Hamamın yumuşatıcı rahatlatıcı yönünü isteyip, terlemeyi kabul etmemek gibi somut bir örnek eğlenmeyi isteyip, para harcamayı kabul etmemek için söylenmiş olmalı. Bilirsiniz eğlenemeye gider burnunuzdan gelerek geri dönersiniz bazen. Evlilikleri bitiren ‘SEVGİSİZLİK’ değildir çoğunlukla.
SAYGISIZLIK daha büyük ayırıcı faktördür. Birde insanların hayatında ilkler ve tekler vardır. Doğum, taşınma,hastalıklar,evlilikler,ölüm,öss gibi hayatın kriz dönemlerinde yakınlarınızın yanında olmazsanız unutmazlar. Siz onun için 99 kez yemek hazırlayıp tokken önüne koymuş olmanızın hiçbir önemi yoktur. Bir kez açken onu açıkta bırakmanızın ömür boyu izi kalır affedemez.
Yaşamdan örnek: 1,5 senedir ygs yi hazırlanan kuzumuzu, sınav öncesi son gün komedi filmine götürüp güldürelim istedik. İstediğimiz filmler Cevahirde olmasına rağmen, Astoria nın önünde iken araba kullanan eşim ‘bak internete Profiloya gidelim’ diye emir verdiği bendeniz, internete bağlanıncaya kadar Profiloya girmiştik bile. Bir Cumartesi akşamı üçümüzde yorgun (ikimiz garanti)park yeri aradık, sinemaların yerine baktık yorulduk ve komedi filmi yok, yavrumun yüzü düştü. Ani kararının sebebi buranın 2 lira daha ucuz oluşuydu. “Tekrar Cevahir’e gidelim” dediğinde gücümüzde, enerjimizde yok olmuştu, mecburen oradan bir film seçtik. Uzun kuyrukta eşim bilet alırken, sinemanın hemen önünde ki ‘1 tl kahve’ yazan yerde 2 Tl ye 2 salep aldık, arkamızı döndük eşim yok. Onada bir kahve alacağız, sahlep sevmez. Oturduk biraz bekledik, ‘kredi kartına para yüklemeye gitmiştir’ dedi kuzucuk. Tecrübeli kötümser bendeniz huzursuzlandım. Telefon telefon üstüne açtım cevap yok, bekledik, bekledik… Çocukda huzursuzlandı aradı yok. Canı isteyince cevap verdi geldi ‘bende sizi aramaya çıktım’ yalanı ile oturdu hemen kahvesini ısmarladık küser yoksa, biraz sonra yalanını unuttu. Gezdiği mağazaları isim isim saymaya başladı. Pahalı mağazalarda tek tek takım elbise fiyatlarına bakmıştı. Halbuki bize dese onu bağlayacak değildik, o takım elbise bakar, biz yorgun iki kişi rahat otururduk. Hangi davranışımıza pasif agresif eşimin ceza kestiğini kestiremedik bile.
Bunun gibi sayısız örneklerin iç enerjiniz için nasıl bir kaçak olduğunu bir bilip izin vermeyin…