Bir Prematüre Bebeğin Hikayesi
Yazar Sibel Kılıçaslan • Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Doktoru • 30 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Bilindiği gibi gebelik 9 aylık bir süreçtir ve bu sürecin sonucunda doğum gerçekleşir,ama bazen beklenilen bu süre tamamlanmadan doğum kendiliğinden gerçekleşir ve ya anneye ya da bebeğe ait gelişen bazı sağlık problemleri dolayısı ile doktorlar doğumu erken gerçekleştirmeye karar verirler.Sonuç olarak 37 haftadan önce gerçekleşen doğumlara premature doğum adı verilmektedir.Bu 37 haftalık süreç 35,32,28 hafta gibi daha erken sürelere indikçe doğum sonrası yaşanabilen sorunlar da aynı oranda artar.
Prematüre bebekleri doğum sonrası bekleyen sorunları temel hatları ile özetleyecek olursak:
1)Solunum sıkıntısı:Akciğerlerin dış ortamda bebeğin kendisi solumayı sağlayacak şekilde gelişmemesi dolayısı ile doğum sonrası oksijen veya solunum cihazlarına ihtiyaç duyması
2)Hipotermi:Düşük vücut sıcaklığı olan hipotermi,normalde son aylarda cilt altı yağ dokusu artan bebeğin erken doğum dolayısı ile kilosunun azlığı ile ısısını muhafaza edemeyip,hipotermiye meyilli olması ve bu sebepten uzun süre kuvöz içi sıcaklığa ihtiyaç duyması
3)Beslenme Problemi:Yeterince emme refleksi gelişmediği ve ya emecek gücü zayıf olduğu için beslenmekte güçlük çekmesi ve emilen sütün yeterince sindirilememe problemi ve bu sebepten kan şekerinin düşmeye eğilimi
4)Bağışıklık sisteminin yeterince gelişmemesi sebebiyle enfeksiyona eğilim
5)Yeni doğan sarılığının erken başlayıp,kısa sürede tehlikeli seviyelere çıkması
Yukarıda özetlenen problemler dolayısı ile prematüre bebekler oksijen almak ve ısısını muhafaza etmek ve sarılık tedavisi dolayısı ile günlerce kuvöz içinde ve yoğun bakım ünitesinde kalmakta ve beslenmeleri yeterli olmadığı için serum ve burun sondası ile beslenme ihtiyacı duymaktadırlar.Bu durumlar ile karşılaşan aileler ise doğdukları hastane ve çalışan personelin yeterliliği konusunda şüphede kalmakta ve kalış süreleri uzadığı zaman da Bodrum dışındaki yoğun bakım ünitelerine sevkleri söz konusu olmaktadır.Halbuki doğum öncesi ve doğum sonrası gebelerin ve doğan bebeğin dikkatli bir şekilde takibi,doğum sonrası yaşanabilecek riskleri minimuma indirmekte ve prematüre doğumlar kabus olmaktan çıkmaktadır.
1)Doğum doktoru ile çocuk doktoru iletişim halinde olarak mutlaka anneye doğum öncesi akciğer olgunlaşmasını destekleyen ilaçların yapılması sağlanmalıdır
2)Doğum sonrası hem çocuk doktoru hem de hemşireler bebeğe fazla invazif girişimler yani kan almak,hortumla uzun süre ağız,burun temizlemek,vücudu doğum sonrası yıkamak gibi yani bebeği doğum sonrası strese sokacak girişimlerden kaçınmalıdır, ısısı hemen sağlanmalı,minimum ellenmeli ve steril çalışılmalı,kısa sürede beslemeye geçilmeli,oksijen tedavisi sadece gerektiği kadar verilmeli ve kuvözde ve hastanede gerektiği kadar tutulmalı,en kısa sürede anneyi emmesi ve taburcu edilmesi sağlanmalıdır.
3)Ev ortamı steril hale getirilmeli,ziyaretçi kontrollü sayıda olmalı,bebeğin odasında yeterli ısı muhafazası sağlanmalı,anne sütü vazgeçilmez olmalı,aşılar ve aylık kontroller düzenli olarak yapılmalıdır.
Herkese mutlu,sağlıklı,başarılı çocuklar ve nesiller diliyorum.