Böbrek Nakli ile İlgili Bilmeniz Gerekenler
Yazar Siren Sezer • 23 Ocak 2019 • Yorumlar:
Son dönem böbrek yetmezliği sürecinde yaklaşık böbrek filtrasyonunun 10 ml/dak’ın altına indiğinde hastalara böbrek naklini ve diyaliz yöntemlerini tedavi seçeneği olarak sunmaktayız. Böbreğin tüm işlevleri, ancak başarılı bir böbrek naklinden sonra geri dönmektedir bu nedenle böbrek nakli en ideal renal replasman tedavi seçeneğidir. Böbrek nakli yaşam kalitesini artırmasının yanı sıra yaşam süresinin de anlamlı olarak uzamasına neden olmaktadır.
TÜRKİYE’DE GÜNCEL BÖBREK NAKLİ RAKAMLARI
Türkiye’de son dönem böbrek hastalıklı tanısı olan hasta sayısı giderek artmaktadır. Türk Nefroloji Derneği Böbrek Kayıt Sistemi raporuna göre 2017 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de 58.635’i hemodiyaliz, 3.346’sı periton diyalizi ve 15.330’u böbrek transplantasyonu olmak üzere renal replasman tedavisi uygulanan toplam 77.311 hasta bulunmaktadır.
Özellikle T.C. Sağlık Bakanlığı’nın yoğun çabaları ile 2010 yılından sonra Türkiye’de böbrek nakli sayısında belirgin bir artış sağlanmıştır. Son üç yılda yıllık böbrek nakli sayısı 3.000’in üzerine çıkmıştır. 2017 yılında 3.330 hastaya toplam 3.342 böbrek nakli yapılmıştır. 2002 yılı sonrası dönem dikkate alındığında Türkiye, tüm dünyada böbrek nakli sayısı en fazla artış gösteren ülke durumundadır. Bu sevindirici bir gelişmedir. Ancak, ülkemizde böbrek nakillerinin % 80 gibi büyük çoğunluğu canlı vericilerden yapılmaktadır, kadavradan böbrek nakli ise % 20 civarındadır. Oysa Avrupa ülkelerinin büyük kısmında bu oranlar tam tersidir. Ülkemizde kadavradan böbrek nakli sayısının artırılmasına ihtiyaç vardır.
DONOR KRİTERLERİ
Canlıdan organ nakli; alıcının en az iki yıldan beri fiilen birlikte yaşadığı eşi ile dördüncü dereceye kadar (dördüncü derece dâhil) kan ve kayın hısımlarından yapılabilir. Eğer kişinin akraba dışı bir vericisi varsa naklin yapılacağı ilde oluşturulacak etik komisyonun verici ile alıcı arasında mevzuata aykırı herhangi bir hususun bulunmadığını ve etik açıdan organ bağışının uygunluğunu onaylaması gerekmektedir. Canlı vericisi olmayan hastalar organ nakil merkezlerinde kadavra nakil hazırlıkları tamamlanarak Ulusal Böbrek Bekleme Listesine kayıt yaptırırlar.
HASTALAR NASIL HAZIRLANIR…
Böbrek nakli öncesi hasta detaylı bir değerlendirmeden geçirilir. Nakil sırasında veya sonrası oluşabilecek tüm komplikasyon ve hastalıklar için gerekli önlemler alınır. Örneğin mevcut üriner sistem anatomik problemleri düzeltilir, aktif enfeksiyon odakları bulunur ve tedavi ettirilir, aşıları yapılır, gerekli bulunursa kalp ve dolaşım sistemi anjiografi ile değerlendirilir. Böylece hastanın böbrek nakline en iyi fiziksel durumda girmesi sağlanır.
CANLI DONÖR MÜ KADAVRADAN BÖBREK Mİ?
Canlı dönorden böbrek naklinin avantajları bekleme süresinin olmaması,dolayısıyla hastanın diyaliz tedavi sürecinde vücudunda oluşan yıpranmaya maruz kalmadan nakil olmasıdır. Ön hazırlık aşamasında alıcıda oluşabilecek immunolojik duyarlılık, enfeksiyon gelişimi gibi olası komplikasyonlar için gerekli önlemler alınır. Planlı bir operasyon olduğu için en iyi koşullarda böbreğin alınarak alıcıya yerleştirilmesi sağlanır ve dolayısıyla nakil böbreğin ömrü daha uzun olur. Kadavradan böbrek naklinde ise vericinin tıbbi koşulları, böbreğin çıkarılması ve nakledilmesi süresinde geçen zaman, acil bir işlem olması nedeniyle ön hazırlık yetersizliği gibi öngörülemeyen parametreler söz konusudur. Tüm gelişmiş, organ koordinasyon ağını etkin kullanabilen ülkeler günümüzde kadavra naklini tercih etmektedirler. Şu anda ülkeler arası, hatta kıtalararası organ transferi ile nakiller yapılabilmektedir.
NAKİL SONRASI TAKİP İLE İLGİLİ NOTLAR
Böbrek nakli sonrası böbrek reddini engellemek üzere immünosüpressif dediğimiz bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Hastanın bağışıklık sistemi göz önüne alınarak ilaç dozları ayarlanmaktadır. Yeni bir doku ile tanışıldığı için özellikle ilk yıl red riski daha yüksektir ve bu nedenle ilaç dozları ilk yıl daha yüksek tutulmaktadır. İlk yıl özellikle ilk üç ay hastanın enfeksiyon riskinin de yüksek olduğu dönemdir. Nakil sonrası hekim kontrolünde düzenli ilaç tedavisi altında olunacağını, ilaçların yetersiz kullanımının redde, yüksek doz kullanımının da organ hasarına yol açabileceği bilinmelidir.
Nakil sonrası gerek hastalığın ortadan kalkması ve gerek ilaçların yan etkisi olarak hastalarda iştah artışı ve kilo alımı gözlemlenmektedir. Bu aşamada özellikle gereksiz fazla kilo alımından sakınmak, dengeli beslenmek, az tuz tüketmek gibi genel sağlık önerilerine uyulması önemlidir. Uzun süresi bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaç kullanımın çeşitli kanser risklerini arttırıcı etkisi bulunmaktadır. Hastaların cilt kanseri riskini arttırmamaları için özellikle uzun süreli direkt güneş ışığından kaçınılmaları ve güneş koruyucu kullanmaları önerilmektedir.
Alıcının yaşı, bağışıklık sisteminin aktifliği, böbrek yetmezliğine yol açmış olan hastalığı, kullanılan bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, hastanın tedaviye uyumu, mevcut diğer hastalıkları,sigara içmesi başta olmak üzere birçok faktör başarıyı etkileyebilmektedir. Nakil sonrası uzun dönemki başarıda, hastanın düzenli kontrolleri aksatmaması, tedavi uyumunun maksimumda tutulması, gelişebilecek hastalık veya komplikasyonların erken fark edilerek önlemlerin alınması önemli rol oynamaktadır.
BÖBREK NAKLİ TEKRARLANABİLİR Mİ?
Böbrek nakli tekrarlanabilir bir tedavi yöntemidir. Nakil böbreğini herhangi bir nedenle kaybeden kişiye benzer test aşamalarından geçirilerek canlı veya kadavradan böbrek nakli yapılabilmektedir. Üçüncü veya dördüncü böbrek nakli özellikle kadavra sisteminin aktif kullanıldığı ülkelerde nadir değildir.