Bölgesel İncelme ve Selülit Tedavisi
Yazar Eda Kibar Atasoy • Dermatolog • 9 Aralık 2020 • Yorumlar:
Günümüzde, yaşam süresinin artması kozmetik problemleri önemli sorunlara dönüştürmüştür. İleri yaşlarında da aktif bir iş ve sosyal yaşantısı olan bireyler için, sağlıklı ve güzel görünmek önem kazanmaktadır. Düzenli olarak egzersiz yapmak , sağlıklı ve dengeli bir diyet formda olmak için olmazsa olmaz. Ancak selülit ve vücudun karın , basen uyluk gibi belli bazı bölgelerinde kalınlaşan yağ dokusu gibi istenmiyen durumlarla baş etmek için başka yöntemler gerekebiliyor.
Daha sık kadınlarda görülen selülit , adiposit adı verilen derialtı yağ hücre gruplarının kan ve lenfatik dolaşımı bozmasıyla oluşur. Kan ve lenfatik dolaşımın etkilendiği bölgede, zaman içerisinde, yağ hücre gruplarının arasında oluşan fibrotik bantlar, deride çöküntülere sebep olur ve portakal kabuğu manzarası ortaya çıkar.
Sanılanın aksine,selülit, sadece kilolu bayanlarda görülmez. Genetik ve yapısal özellikler de, selülit oluşmasına sebep olabilir. Vücuttaki tüm yağ katmanları içinde yalnızca yüzeysel cilt altı tabakası selülitten etkilenir. Bu nedenle egzersiz ve kilo verme, tüm vücuttaki yağ kitlesinde genel bir azalma yapsa da selüliti ortadan kaldırmaya, genellikle yetmez. Düzenli olarak egzersiz yapan ve düşük yağlı beslenme diyetleri uygulayan kadınlarda bile selülit görülebilir. Bu durum, selülitin kontrol altına alınmasını ve selülit tedavisini tümüyle farklı bir sorun haline getirmektedir.
Selülit oluşumunda 4 evresi bulunmaktadır. İlk evrede dolaşım bozukluğu ortaya çıkar, ikinci evrede damarlardan çıkan su, dokularda birikir. ‘Ödemli’ denilen bu aşamada selülit, kolayca tedavi edilebilir. Üçüncü evrede ise ödem artar ve yağ daha yerleşik bir hal alır. Bu aşamada, kolajen lifler yağ dokusu çevresinde toplanarak, mikronodülleri oluşturur. Mikronoduller dışardan küçük kabarıklıklar olarak fark edilir. Bu aşamada tedavi için birden fazla yöntem ve daha uzun zaman gereklidir. Son aşamada ise dokularda biriken yağ, su ve tuz molekülleri organizma tarafından kullanılamaz hale gelir ve makronodüller oluşur. Makronoduller dışardan büyük kabarıklıklar olarak görülür. Bu son aşamada, tedavi hem çok uzun zaman alır hem de kesin sonuç vermeyebilir. Ancak tamamıyla geçmese dahi dördüncü evreden ikinci evreye gerileme sağlanabilmektedir.
Selülit tedavisinde önce hekimin hastalığın evresini şiddetini belirlemesi ve buna göre uygulanacak tedavi yöntemlerinin seçilmesi gereklidir. Bu yöntemler arasında AWT(akustik dalga terapisi), lipoliz, mezoterapi ve odaklanmış ultrason tedavisi sayılabilir.
AWT( Akustik Dalga tedavisi)
AWT ; bağ dokusunu güçlendirir, kan ve lenf dolaşımını artırır , yağ hücrelerinin küçülmesini ve kas tonusunun artmasını sağlar. Böylece selülite neden olan tüm sebepler tek bir yöntemle ortadan kaldırılabilmektedir. AWT haftada 2 kez 30 dakikalık toplam 10 seans olarak planlanmaktadır.
Mezoterapi
Mezoterapi aslında tekniğin adı olup birçok hastalığın tedavisinde uygulanabilmektedir. Deri içine ve hemen altına faydalı olacağı öngörülen karışımın küçük enjeksiyonlar halinde uygulanmasıdır. Günümüzde saç dökülmelerinin tedavisinde saç mezoterapisi, kırışıkların önlenmesinde yüz ve dekolte bölgesine antiaging ürünlerle mezoterapi uygulanmaktadır. Mezoterapi ile selülit tedavisinde ; sorunlu bölgeye, yağları eritme ve kan dolaşımını hızlandırma özelliği bulunan bir karışım kişinin cilt ve cilt altı yağ dokusuna enjekte edilir. Selülitli bölgelere küçük mezoterapi iğneleri ile karışım enjekte edildikten sonra kan akımı ve lenfatik dolaşım hızlanmış ve düzene girmiş olur. Böylece yağ depozitleri çözülür ve yağ hücrelerinden yağ yıkımı başlar.
Mezoterapi ile selülitlerden kurtulmak için ortalama 5-12 seans gereklidir. Etkisi 30 gün içinde başalmaktadır ve selülitleri gidermesinin yanısıra yaklaşık 2 beden incelme de sağlar Gerek duyulursa AWT ile de beraber tedavi kombine edilebilir.
Enjeksiyon Lipoliz
Lipoliz; yağ dokusunun parçalanmasını sağlayan lesitin ile deoksikolatın direk yağ dokusu içine injeksiyonudur. Bölgesel incelmede etkili ve başarılı bir yöntem olup en çok basen, karın , sırttaki yağ dokusu fazlalıklarında uygulanır. 1 veya 2 ay ara ile 4 seans planlanır. Bu süre boyunca kişinin günlük egzersiz yapması, bol su içmesi ve sağlıklı bir diyet uygulaması ,işlemin etkisini artıracaktır.
Odaklanmış ultrason tedavisi
Ultrason, yani ses dalgası vasıtasıyla cildin yüz başlığı ile 4,5 mm vücut başlığı ile 13mm gibi çok derin bir alanına ultrasonik ses dalgaları gönderilir. Gönderilen ses dalgaları cilt üzerinde herhangi bir hasar bırakmadan termal ısıyla cildin gerginleşmesini sağlar. Derin tabakada oluşturulan ufak ufak termal ısı hasarları vasıtasıyla yeni kollajen üretimi tetiklenir. Odaklanmış ultrason terapisinin diğer yöntemlerden farkı deri altında oluşturduğu 75 derece yüksek ısı ile, yağ dokusunun parçanmasını sağlamasıdır.
Bacak iç yüzü , kol sarkması ve göbek bölgesinde 2 cmden daha fazla yağ dokusu olan kişilere uygulandığında, deride toparlanma ve yağ dokusunda azalma sağlar. Bölgesel incelmede en yeni ve etkili yöntemlerden birisi olmuştuır.