Borderline Kişilik Bozukluğu

Yazar Murat Kuloğlu • 21 Haziran 2023 • Yorumlar:

Borderline kişilik bozukluğu; kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlıkla karakterize bir bozukluktur. Genelde ergenlik ve genç yetişkinlikte gelişmeye başlar. Toplumda yaygınlığı %2’dir ve kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla rastlanır. Psikoz ve nevroz olarak adlandırılan iki durum arasındaki bir sınır şeklinde tanımlanmaktadır ve bu yüzden ‘’Sınırda Kişilik Bozukluğu’’ olarak da adlandırılır

  • Borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişiler;

  • Yoğun terk edilme kaygısı yaşayabilir.

  • Yoğun öfke, dürtüsellik ve sık ruh hali değişimleri görülebilir

  • Sağlıklı ve kalıcı ilişkiler kurmakta zorlanabilir. 

  • Yakın oldukları kişilere çok bağlanırlar ve engellendiklerinde düşmanca davranabilirler. 

  • Yalnız kalmaya tahammül edemezler. 

  • Para, cinsellik gibi konularda dürtüsel davranabilir ve sıklıkla kendilerini tehlikeli durumlarda bulabilirler. 

Eğitimini yarıda bırakma, sık sık iş değişiklikleri/kayıpları, planlanmamış gebelikler, fiziksel kavgalar, motorlu araç kazaları, kendine zarar verme, intihar düşünceleri, zarar gördükleri ilişkileri yine de sürdürme gibi durumlar sık görülebilir. 

Bunlara ek olarak kişide alkol/madde bağımlılığı da görülebilir. Bu kişilerdeki kimlik karmaşaları ve ayrılma kaygısı onlarda ciddi sorunlar oluşturabilir. Kronik bir boşluk hissi, can sıkıntısından yakınırlar. Depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik bozukluklar eşlik edebilir.

TEDAVİ

Borderline kişilik bozukluğunun tedavisinde esas olarak psikoterapi kullanılır. Bazı kişilerde terapinin yanı sıra ilaç tedavisi de gerekli olabilir. Psikoterapide amaç bireyin durumunu yönetmesine ve başa çıkma becerilerini öğrenmesine yardımcı olmaktır. Kişi terapi ile birlikte kendini daha iyi hissetmeye başlayabilir ve hayat kalitesi yükselebilir. Borderline kişilik bozukluğuna ek olarak bazen depresyon ya da madde kullanımı gibi durumlar da sıklıkla eşlik edebilir. Bu tip durumlarda psikofarmakolojik tedavi ve psikoterapinin birlikte yürütülmesi daha doğrudur.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)