Borderline Kişilik Örüntüsü
Yazar Ahmet Cemal Bal • Psikiyatrist • 2 Ekim 2022 • Yorumlar:
Duygudurum kendilik algısı ve davranışlarda süregiden kalıcı ısrarcı bir örüntü ile kendini gösteren bir hastalıktır. Bu belirtiler sıklıkla kişinin insanlar arası ilişkilerinde dürtüsel eylemlere yol açar. Borderline kişilik örüntülü kişiler saatler ve günler içinde geçen yoğun kızgınlık, öfke, kaygı ve depresyon yaşayabilirler.
Borderline kişilik örüntülü kişilerde duygudurum dalgalanmaları ile tahmin edilemez değişkenlik gösterdiğinden kişisel değerler ve ilgi alanları sürekli değişir.
Borderline kişilik örüntülü kişiler olayları uçlarda görür. (ya iyi ya kötü ortalama değil şeklinde) Diğer insanlarla ilgili görüşleri süratle değişebilir. Bir gün arkadaş iken bir başka gün düşman olarak görebilir. Bu değişen duygusal dalgalanmalar sonucu istikrarlı insanı ilişkiler geliştirilmesi zorlaşır.
Diğer karakteristik özellikler
-
Hızlı şekilde kaynaşır ancak hızlı şekilde ayrılır.
-
Ailesi arkadaşları ve sevdikleri ile aşırı seveceği tarzda yakınlaşma veya nefret etme düzeyinde duygusal uzaklaşma gibi zıt uçlarda ilişki kurma. Bir başka deyişle insanları göklere çıkarır aynı insanları yerin dibine batırır.
-
Kendilik algısı ve imajı bozulmuştur.
-
Gereksiz para harcama, tehlikeli araç kullanma, madde kullanma, kendini riske atma aşırı yeme, içme gibi dürtüsel ve tehlikeli davranışlar gösterebilir.(Bu belirtilerin bir kısmı bipolar bozukluk hastalığında görülebilir ilgili bölüme bakınız.)
-
Kendisine zarar verme (kollarını kesme gibi.)
-
Yineleyici intihar tehdit ve düşünceleri içinde olabilir
-
Saatler ve günler içerisinde geçen duygudurum dalgalanmaları yaşar.
-
Kronik boşluk hissi hayatı anlamlandıramama amaç oluşturamada zorlanma olur.
-
Yoğun anlamsız içsel öfke
-
Kimseye güvenmeme
-
Duygularını kendisi ile ilişkilendirememe (ayrışma disosiyasyon) kendisini duygularından ayrı görme
Bu belirtilerin tümünün olması gerekmez.genellikle belirtiler olaylarla tetiklenir.
Risk etmenleri
Nedeni tam anlaşılmamakla beraber beyin yapısının ve işlevlerinin, çevresel, kültürel ve sosyal etmenlerin önemli rol oynadığı kabul edilir.
Aile öyküsü olması : Ailede rahatsızlık öyküsü olanlarda risk artar.
Beyinle ilgili durumlar: Beynin dürtüselliği kontrol eden yapısal değişiklikler gözlemlenmiştir.
Çevresel kültürel ve sosyal etmenler: Bir çok olguda çocukluk döneminde huzursuz ortam olması, travmatik olay yaşanmış olması,yaşadığı ortamda insanlar arasında düşmanca ve istikrarsız ilişkilerin olması etken bulunmuştur.
Tedavi
Eşlik eden ruhsal hastalığın tedavisi ve terapiden oluşur.