Boşanma ve Çocuklar
Yazar Ezgi Albaş Gürkan • 23 Ocak 2019 • Yorumlar:
Boşanma tatsız bir durumdur. Hem ayrılanlar için, hem çocuklar için, hem de ailelerin diğer üyeleri için…
Boşanma, devamı mümkün olmayan, tıkanmış bir ilişkiden çıkış olarak görülebilir ancak boşanma kesinlikle ilk çözüm yolu olarak düşünülmemelidir. Boşanma en son başvurulacak çözüm yolu olarak görülmelidir. Her iki tarafın da görüş birliğinde olmadığı boşanmaların çoğunlukta olduğunu biliyoruz. Boşanma kaçınılmaz ise, çocukların hayatında ortaya çıkan bu dönüm noktasının ve ardından gelen yeni hayatın onlara en az hasarı vermesi ve geliştirici olması nasıl sağlanabilir?
Her aile kendine özgüdür. Herkesin durumu farklıdır, kendine özgüdür. Hiçbir boşanma birbirine benzemez; çünkü iki aile asla tamamen aynı değildir. Çocukların çoğu anne-babalarının boşanmasına tepki verirler, boşanma sürecinde üzüntü duyarlar ve kaygı yaşarlar. Çocuklar açısından boşanma kelimesi bile son derece sarsıcıdır. Bu nedenle boşanma kararı almaya çalışan anne babalar boşanmanın çocuk üzerindeki etkilerini çok iyi düşünmelidirler. Anne ve baba boşanmadan sonra çocuk açısından gerekli hassasiyeti gösterebilirse, çocukların çoğu boşanmanın getirdiği değişimi kabullenmeyi öğrenecektir. Anne-babanın birbirleriyle iyi iletişim içinde olmaları ve çocuklarına karşı değişmeyen bir sıcaklık ve sevgi hissetmeleri, çocuğun boşanma sürecine uyumunu kolaylaştıracaktır.
Boşanmadan sonra hayat devam eder. Boşanmadan sonra, hayat herkes için devam edecek. Üstelik, boşanan eşler artık karı-koca olmasalar bile, eğer çocukları varsa “akraba” olarak kalacaklar. Aradaki kan bağı, okula başlangıçlarda, mezuniyetlerde, sünnetlerde, düğünlerde, acılarda, hayatın diğer beklenen ve beklenmeyen dönüm noktalarında karşılaşmayı zorunlu kılacak. Boşanmanın çocukları örselemeden gerçekleşmesi pek mümkün değildir. Ancak çocuğun boşanma sürecinden en az zarar görmesi için anne baba elinden geleni yapmalıdır.
BOŞANMA ÖNCESİ HAZIRLIK
Boşanma çocuğu nasıl etkiler?
Boşanma çocuk açısından, ailenin bir anlamda yok olması ve ebediyyen kaybedilmesi olarak görülebilir. Bazı bağlar sürmekle birlikte, içine doğduğu aile artık yoktur. Bu durum kayıp ve üzüntü duyguları uyandırır. Boşanmanın çocuklar üzerinde yarattığı gerilimin ne derecede olacağı ve ne kadar süreceği birçok etkene bağlıdır.
Boşanma çocuğa nasıl söylenir?
Ayrılık ya da boşanma hakkında çocuklarınızla konuşarak başlayın. Çocuklarınızın neleri anlayıp anlayamayacağı konusunda düşünün. Açık ve dürüst olun. Özellikle onları doğrudan etkileyecek değişiklikler ve ileride olacaklar hakkında bilgi sahibi olmaları rahatlatıcıdır.
Değişikliklerin adım adım, yavaş yavaş gerçekleşmesini sağlayın. Aynı anda birçok değişiklik yapmayın. Bu, çocuğunuzun boşanma esnasında ve sonrasında kendisini daha güvende hissetmesini sağlar.
Çocukların boşanma sürecinde sık sorduğu sorular:
-Neden boşanıyorsunuz?
-Sen ve babam/annem tekrar bir araya gelecek misiniz?
-Benim yüzümden mi boşanıyorsunuz?
-Okulumu değiştirmek zorunda kalacak mıyım?
-Annemi/babamı ne sıklıkta göreceğim?
-Arkadaşlarımı görebilecek miyim?
-Büyükannemi ve büyükbabamı görebilecek miyim?
-Fakir mi olacağız?
-Tatillerimi kiminle geçireceğim?
Aynı zamanda çocuklarınızla, boşanma sonrası onların aile içindeki rollerinin değişip değişmeyeceği hakkında konuşun. Eğer siz tekrar çalışmaya başlayacaksanız veya iş saatleriniz değişecekse, evde onların yardımına ne kadar ihtiyaç duyacağınızı belirtin (sofrayı kurma, kendi odalarını temizleme gibi…) Ancak çocuklarınızdan eski eşinizin yerini almalarını beklemeyin, bu anlama gelebilecek ifadelerden kaçının: “Artık bu ailenin erkeği sensin” veya “tek dayanağım sensin”. Eğer hayatınızdaki değişiklikler baş edemeyeceğiniz bir hale gelirse bir psikoloğa başvurun. Psikolog, duygularınızı çözümlemenize ve olaylarla başa çıkmanıza yardım edebilir.
Çocuğunuza boşanma konusunda dürüst davranın.
Boşanma esnasında çocuğunuzu ilgilendiren her konuda sizin ve eski eşinizin aynı fikirde olması kolay olmayabilir. Çocuklarla ayrılık hakkında konuşmadan önce birçok kararı vermiş olmanız onlar için en iyisi olacaktır. Neler olup bittiği konusunda onlara açıkça ve basitçe bilgi verin. Bu değişikliklere alışmanın zaman alacağını, ancak yeni aile düzeni içinde de hayatın normal bir şekilde devam edeceğini vurgulayın.
Çocuklarınızın hislerini anlamak için elinizden gelenin en iyisini yapın.
Durum sizin için zor ise, çocuklarınız için daha zor olacaktır. Onları duygularını ifade etmeleri için cesaretlendirin. Olaydan etkilenen herkesin hissettikleri hakkında konuşması işe yarar, yaşanan gerilimi azaltabilir.
Eşinizi çocuğunuza kötülemeyin
Boşanma sürecinde ve sonrasında önemli olan iki nokta vardır: İlki, eşlerin birbirini çocuğuna kötülememesidir. Bu durum, boşanma sürecinde çocuğun psikolojisine olumsuz etki yapar. İkincisi ise; boşanma sürecindeki eşlerin içinde bulunduğu psikolojik durumdur. Genellikle sorun, arkadaşlar ya da terapistle paylaşılarak atlatılmaya çalışılır. Ancak doğru olan, anne ya da babanın duygularını çocukları ile paylaşmasıdır. Sorunu onunla paylaşmak, çocuğun boşanma karanını daha kolay kabullenmesine yardımcı olur.
Boşanma sürecinde çocuğun okulu değiştirilmemeli
Çiftlerin boşanma sürecini atlatırken zorlanmaları, çocukların psikolojisini de olumsuz etkiler. Çünkü çocuklar çevrelerindekilerin duygularını takip eder ve buna göre tepki verir. Çocuğun; anne babasının boşanma kararına vereceği tepkinin yoğunluğu, hayatındaki karmaşaya bağlıdır. Boşanma sürecinde tercih edilmesi gereken; çocuğun günlük rutininin fazla değişmemesi, aynı okula devam etmesi, aynı semtte oturmasıdır. Çocukların bu durumla baş edebilmek için geliştirdikleri savunma mekanizmalarına (arkadaşlarına vurma, eşyalara zarar verme gibi şiddet içerenler hariç) müdahale etmemek, duygularıyla yüzleşmeleri için onlara zaman tanımak, duygularını paylaşmak için cesaretlendirmek gerekir.
Çocuklar duygularıyla yüzleşmeli
Anne baba boşanma döneminde duygusal zorluk yaşarken, çocuklarının sorunlarını dinlemeye çok istekli olmayabilir. Ancak çocuğun anne babasının aldığı boşanma kararı döneminde de iletişime ihtiyacı vardır. Eğer duygularıyla yüzleşmelerine izin verilmezse çocuklarda; depresyon, ayrılık endişesi, kişilik sorunları ortaya çıkabilir.
Çocuğa yalnız kalmayacağı hissettirilmeli
Bütün çocuklar anne babasının ayrılığıyla birlikte korku yaşar. Belirsizliğin yarattığı bu korku; boşanmanın ardından anne ve babasını kaybedeceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Çocuğa, düzen ile ilgili önceden bilgi vermek, bu noktada önemlidir. Anne babanın çocuğuyla sıklıkla beraber olacağını ve onu bırakmayacağını belirtmesi, bunu bıkmadan anlatması gerekir. Böylece çocuktaki, terk edilmekle ilgili endişeler yatıştırılabilir.
Davranış bozuklukları uzun süreliyse mutlaka doktora başvurulmalı
Bazen çocuklar boşanmaya daha önceki yaşlara ait davranışlara dönerek tepki verebilir. Örneğin; parmak emmek veya altını ıslatmak gibi. 1-2 ay bu durum normal sayılabilir ancak daha fazla sürerse uzmana başvurmak gerekir. Çocuklar uyumak istememe gibi davranışlar da geliştirebilir. Bunlar genellikle kısa sürelidir ve birkaç ay içinde yok olur. Bazı çocuklar ise okula gitmek istemeyebilir. Bu, çok anlaşılır bir durumdur. Çünkü çocuk okula giderse, ebeveyninden de ayrılmış olacaktır. Ancak bu davranışı desteklemek, ileride ebeveyn çocuk arasında bağımlılık yaratabilir. Bazı çocuklar da yemek düzenini değiştirerek tepki verir. Çocukta fazla kilo alımı veya kilo kaybı varsa, mutlaka bir doktora danışmak gerekir.