Boşanma ve Çocuklar
Boşanma, çocukların potansiyel olarak gelişimlerini ciddi bir biçimde etkileyecek bir dizi değişikliği de beraberinde getirmektedir. Tabiî ki boşanmanın kaçınılmaz olarak çocuklara zarar vermesi gibi bir durum söz konusu değildir. Önemli olan anne ve babanın evliliklerinin sona ermesini nasıl karşıladıkları, boşanmadan sonra hayatlarını ve ilişkilerini nasıl sürdürdükleri ve ebeveynlerin çocukları ile ilgilenmeyi nasıl devam ettirdikleridir. Çocukların boşanma gibi bir duruma uyum sağlayarak, sağlıklı erişkinler olarak yetişmelerinde ebeveynlerin boşanma süreci ve sonrasını nasıl geçirmiş oldukları en önemli noktadır.
Çocukların her iki ebeveyne de ihtiyaçları vardır. Her iki ebeveynden de hayata dair farklı şeyler öğrenirler. Bir erkek çocuk babasından babalık, karşı cinsle ilişki, sorumluluk gibi davranışları öğrenirken; kız çocuk annesinden diğer insanlarla uyumlu ilişkiler kurmak, ev işleri, annelik, cinsel konularla ilgili bilgileri öğrenir. Her iki çocuk da karşı cins ebeveyninden karşı cinsle cinsellik dışı bir ilişkinin nasıl kurulacağını öğrenir. Bazı boşanmış çiftler birbirlerine olan hırslarını çocuklarını koz olarak kullanarak almaya çalışmaktadır. Ancak bu şekilde hareket eden ebeveynler diğer ebeveynle birbirlerini daha fazla kışkırtıp sorunlarının beklenmez bir hal almasına neden olmakla kalmayıp en büyük zararı küçük çocuklarına vermektedirler. Çocukların sağlıklı bir benlik imgesi geliştirebilmeleri ve insanlarla kalıcı, sevgi dolu ilişkiler kurabilmeleri, onların hayatlarındaki en önemli figürlere yani anne ve babalarına yakın olmalarına bağlıdır. Bunun sağlanması için de çocukların ayrı yaşadıkları ebeveynleriyle düzenli olarak görüşmeleri, beraber yaşadıkları ebeveynleriyle de kaliteli bir yaşam kurmaları gereklidir.
Çocukların boşanmaya uyum sağlamasına yardımcı olabilmek için dikkat edilecek durumlar şöyledir;
-
Ailenin kendine özgü koşulları içinde ayrı yaşama ve boşanmanın ne anlama geldiğini çocukların anlamalarını sağlamak,
-
Çocukların yaşlarına uygun bir biçimde boşanmanın onları nasıl etkileyeceğini somut ifadelerle açıklamak,
-
Çocukları her zaman sevileceklerine ve en iyi şekilde bakılacaklarına inandırmak ve bu yönde davranmak,
-
Çocukları diğer ebeveyn ile mutlu ve sıcak bir ilişki sürdürmek için cesaretlendirmek ve bunun için çabalamak,
-
Eski eşle ilişkiyi mümkün olduğu kadar sorunsuz sürdürmek,
-
Eski eşleri çocukların önünde eleştirmemek,
-
Çocuklarla ilgili konularda eski eşle işbirliği yapmak,
-
Çocukların ebeveyn için yeri doldurulamaz ve değerli varlıklar olduklarını hissetmelerini sağlamak,
-
Sosyal çevrelerindeki kişilerden ve uzmanlardan yardım almak için çocuklara destek olmak,
-
Çocukların ebeveynlerinin akrabalarıyla, aile büyükleriyle ilişkilerinin sürmesine özen göstermek,
-
Çocukları ebeveynlerin arasındaki sürtüşmelerde aracı olarak, laf taşıma aracı olarak kullanmamak, diğer ebeveyne karşı kışkırtmamak,
-
Çocukların önünde tartışmamaya özen göstermek,
-
Sahip olunan farklı görüş, inanç vs gibi konularda çocuklara dayatma yapmamak, diğer ebeveyne cephe almalarını sağlamaya çalışmamak.
Çocukların bu durumu nasıl öğrendiği de son derece önem taşımaktadır. Ayrılık ve boşanmanın nasıl açıklandığı onların bu dönemdeki değişiklikleri nasıl karşılayacaklarını belirler. Çocukların bir sabah uyandığında bir ebeveyninin evden ayrıldığını ve dönmeyeceğini öğrenmesi onlar için büyük bir yıkımdır. Bunun için boşanmaya karar veren ebeveynlerin bu durumu çocuklarıyla onun yaşına uygun bir açıklamayla açıkça konuşup onu önünde olan sürece hazırlamaları gerekmektedir. Ayrıca konuşurken ebeveynlerin arasındaki sorunlardan ve ayrılma kararlarından onların hiçbir şekilde sorumlu olmadıklarını belirtmek de önemlidir. Çünkü çocuklar özellikle de yaşı küçük çocuklar bu durumdan kendilerini sorumlu tutarak suçluluk hissetmektedir. Ebeveynlerin açıklamalarında hangi ebeveynin evden ayrılacağı, çocuğun hangi ebeveynle birlikte olacağı, ayrılan ebeveynin nerede yaşayacağı, ne yapacağı, birlikte kalınan ebeveynle nasıl bir düzen kurulacağı, çocuğun hayatında nelerin değişeceği (ev, okul vs gibi) nelerin aynı kalacağı, diğer ebeveynle bundan sonrasında nasıl bir araya gelebileceği gibi bilgiler mutlaka yer almalıdır. Bu bilgiler sayesinde çocuğun belirsizlikten ve endişelerinden kurtulmasına yardım edilebilir.
Boşanma gerçekleştikten sonra ayrı ebeveyn ile görüşmeler ortak bir karar ile belirlenmelidir. Çocuğun ne zamanlarda birlikte yaşadığı ebeveynle olacağını, ne zamanlarda ayrı ebeveyniyle görüşeceğini bilmesi kendisini rahat ve güvende hissetmesini sağlayacaktır. Belirlenen tarihlerde olabildiğince değişiklik yapılmamasına özen gösterilmelidir. Çocuğa haber vermeksizin görüşmeye katılmamak da çocuğun terk edilme kaygısı yaşamasına, hem ebeveynine hem de ilerleyen dönemlerde etrafındaki diğer bireylere güven duymamasına neden olabilmektedir.
Boşanma çocuğun olduğu kadar yetişkinin hayatında da büyük değişikliklere neden olmaktadır. Çocukların bu durumla başa çıkabilmeleri ancak ebeveynlerinin bu duruma sağlıklı uyum sağlayabilmesi ile mümkündür. Bu nedenle boşanmış bireylerin kendilerine yeniden bir sosyal yaşam kurabilmeleri önemlidir.
Çocuklarının anne ya da babasından ayrılmış olan ebeveynler karşı cinslerle yeni ilişkiler yaşayacak olabilirler. Böyle durumlarda yaşanan ilişkinin kalıcı, sürecek bir ilişki olduğundan emin olmadan bu kişiler çocukların hayatına sokulmamalıdır. Boşanmada olduğu gibi yeniden evlilik de çocuğun hayatında büyük değişikliğe sebep olur. Eğer yeni bir kişiyle evlenmek ve çocuğa üvey ebeveynlik gibi bir durum söz konusuysa çocuk üvey ebeveyni sevmeye ya da bu ebeveyni öz ebeveynin yerine koymaya zorlanmamalıdır.
Ailenin dağılması çocuklarda çeşitli duygusal tepkilere yol açmaktadır. Bu tepkiler çocukların yaşlarına göre değişmekle birlikte sıklıkla; korku, kaygı, üzüntü, öfke, suçluluk, yalnızlık, reddetme, gerileme, uyku sorunları, kendi kendini tatmin, okul sorunları, fiziksel sorunlar, yemek yeme ile ilgili sorunlar gibi şekillerde olmaktadır.
Çocuklarda görülen bazı tepkiler bir uzmandan destek almayı gerektirebilir. Çocuğun intihardan söz etmesi, kendisine, çevredekilere, hayvanlara zarar vermesi, çocuğun sakarlaşması, yemek yeme, uyku gibi alışkanlıklarında ciddi değişiklikler olması, düzenli olarak tekrarlayan (sık sık el yıkama, belli bir yere dokunma vs gibi) davranışlar sergilemesi, alkol veya uyuşturucu kullanması, erken dönemde cinsel olarak aktif olması gibi durumlarda bir uzman yardımına gereksinim olduğu düşünülmelidir.