Boşanmanın Çocuklar Üzerine Etkisi
Yazar Özge Çelik • Psikolog • 12 Eylül 2018 • Yorumlar:
Boşanmayı bir nevi aile çözülmesi olarak tanımlayabiliriz ve günümüzde sıklığının arttığını gösteren birçok araştırma vardır. Boşanmanın artmasında kuşkusuz birçok neden vardır. Bu hafta sizlerle boşanmanın nedenlerinden daha çok çocuklar üzerine olan etkisini paylaşmak istiyorum. Çünkü boşanma karı-kocanın her türlü ilişkisinin sona erdiği anlamına gelmez. Özellikle de çocuklar varsa. Çünkü eşler ayrılmış olsalar dahi yaşamları boyunca çocuklarının ebeveynleri olma durumunu sürdürmek zorundadırlar. Ancak bu durumu sürdürürken boşanmış ebeveynlerin bazı tutumları çocukları olumsuz etkilemekte ve yaşamları boyunca da etkilemeye devam etmektedir.
Bir çocuğun hayattaki en önemli ihtiyacı tam ve işlevsel ailedir. Tam aileyi anne, baba ve çocuklardan oluşan, üyeleri arasında karşılıklı sevgi, saygı, dayanışma ve birbirlerine ait olma duygusu bulunan topluluk olarak tanımlayabiliriz. İşlevselselliği de aile olmanın görev ve sorumluluklarını yerinde ve zamanında karşılayabilen aile üyeleri olarak ifade edebiliriz. Buradan anlaşılacağı gibi ailenin sadece tam olması sağlıklı psikososyal gelişim için yeterli değildir. Aynı zamanda işlevsel de olması gereklidir. Çünkü yine yapılan araştırmalar işlevsel ilişkiden yoksun, aile üyeleri arasında karşılıklı saygı, sevgi ve dayanışmanın olmadığı ancak hala fiziksel olarak devam eden evliliklerde ve bu şekildeki bir aile ortamında büyüyen çocukların; anlaşmazlıklar nedeniyle anlaşmalı olarak boşanmış ancak ebevenlikle ilgili işlevsel ilişkilerini ayrı da olsa sağlıklı bir şekilde devam ettiren anne-baba ile yetişen çocuklara göre daha olumsuz etkilendiklerini göstermektedir. Boşanmış ailelerde, çocuk temel ihtiyacı olan tam aileden yoksun kalmış olur. Boşanmanın çocukları nitelik veya nicelik yönünden etkilemesi birçok etmene bağlıdır. Kişilik özellikleri, yaş, cinsiyet, boşanmaya neden olan ailesel sorunun niteliği ve çocukların bu sorunu algılayış şekli, boşanma öncesi içinde bulunduğu ve boşanma sonrası içinde bulunacağı ortam gibi. Boşanmadan hiç zarar görmeden çıkan çocuklar da olabilir. Buna belki de saydığım bu etmenlerin uygun şekilde bir araya gelmesi neden olmuş olabilir. Hatta bazen boşanma, çocuk için rahatlatıcı bile olabilir. Özellikle, boşanma öncesindeki ortamda aile içi huzursuzluklar yoğun, tahammül edilemeyecek düzeydeyse ve boşandıktan sonra çocuk daha istikrarlı, güven verici ve sakin bir ortama kavuşmuşsa. Boşanmanın çocukları nasıl etkileyeceği yönünde genellemeler yapılamasa da, yaşın önemli olduğu söylenebilir. 1-2 yaşlarındaki süt çocuğunun boşanmadan fazla zarar görmediğini söyleyebiliriz. Bu dönemdeki çocuk daha çok annesine bağımlı olarak hayatını sürdürmektedir ve anne-baba arasındaki tartışmaları anlayıp, yorumlayamayacağı için tartışmalardan ve gerginliklerden daha uzaktır. Ancak okul öncesi dönemde bizzat anne-baba arasındaki sorunlara, tartışma ve gerginliklere bunların çözümlenemediğine ve yıkıcı tutumlara maruz kalmış aynı zamanda boşanmadan dolayı aşırı derecede olumsuz etkilenen anne-babayı da gözlemlemişse, bu çocuklarda, korku, inatçılık, beslenme güçlükleri, uyku bozuklukları, alt ıslatma, kekemelik, agresif davranışlar veya içe kapanıklık gibi durumlar ortaya çıkabilir. Çocukların boşanmadan en çok okul döneminde etkilendikleri söylenebilir. Çünkü bu dönemde çocuk anne-baba arasındaki anlaşmazlığı anlamaya ve ikisi arasında taraf tutmaya başlamıştır. Aynı zamanda çocuğun anne-babasıyla olan güven ilişkisi de zedelenmiştir. Bu dönemdeki çocuklarda, okulda başarısızlık, dersi dinlememe, derste uyuma, okuldan kaçma, yalan söyleme, çalma, cinsel sapkın davranışlar görülmekle birlikte ergenlik dönemine geçişle bu durumu daha kabullenici bir tutumda göstermesi mümkündür. Ancak yine de uygun olmayan arkadaşlar edinme, sigara ve alkol kullanma, kendine zarar verme gibi davranışlar gösteren ergenler de vardır. Bu durumlarla baş etmek için neler yapabileceğimizi bir sonraki yazımda paylaşacağım.