BOYUN AĞRISINA YOL AÇAN MESLEKLER
Yazar Turgut Göksoy • Fizik Tedavi Uzmanı • 11 Ekim 2018 • Yorumlar:
BOYUN AĞRISINA YOL AÇAN MESLEKLER
Birçok meslek boyun ağrısı riski ile karşı karşıyadır. Dolayısı ile bu mesleklere sahip olanlar bu satırları okuduğunda nasıl sorunlarla karşılaşacağı ve ne gibi çözümlerin olduğunu göreceklerdir. Şoförler, boyacılar, seramikçiler, sıvacılar, sekreterler, perdeciler, terziler, boksörler, güreşçiler, piyanistler, cerrahlar, diş hekimleri ve devamlı ekran karşısında oturanlar boyun ağrısı ile sık karşılaşacak risk grupları içerisindedir. Devamlı ayakta veya oturarak duran bu meslek mensupları gerekli önlemleri almadıkları taktirde kısa zamanda iş verimlerini düşüren bu gibi ağrılarla karşılaşma olasılıkları yüksektir. Alınması gereken bu önlemlerle ilgili en iyi bilgi “BOYUN OKULU ” programlarında verilir.
HASTA OKULLARI
Boyun ağrısı, bel ağrısı, fibromiyalji, osteoporoz gibi hastalıkları olanların eğitildikleri hasta okulları son yılların önemli tedavi yaklaşımıdır. Burada toplu olarak yapılan işlemlerin bireysel uygulamalardan daha fazla yararları vardır. Hastaların interaktif bir şekilde hastalıklarını ve onunla mücadele yöntemlerini öğrendiği bu öğretim sistemine HASTA OKULLARI çalışmaları adı verilir.
*Günlük yaşamında sorun çıkaran boyun ağrısı olanlar
*Boyun ağrısı olmasa da ileride ağrılara yol açacak riskli meslek grupları içerisinde olanlar
*Geçmişte boyun ağrısına yol açabilecek bir düşme veya kaza geçirmiş olanlar
Boyun okulu 5 derslik bir uygulamadır. Haftada bir defa yapıldığı takdirde 4 hafta kadar sürmektedir. Hasta okullarında kişiler kendileri de eğitim sürecine aktif olarak katılırlar. Diğer kişilerin soruları ve ağrıları için buldukları kişisel çözümler derslerde öğrenilenlerin pekişmesini sağlayacaktır.
1.DERS: Omurgamızı tanıyalım, Boyun ağrısına yol açan nedenler, hastalığın belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri
3. DERS: Günlük yaşamda boynumuzu nasıl kullanmalıyız? Boyun ağrılarından kurtulmanın yolları
4. DERS: Boyun ağrılarında ve önlenmesinde egzersiz yöntemleri ve “aklım boynumda“ ilkesinin öğretilmesi
Anlatılanların tekrar özetlenir ve tüm katılanların önünde sembolik bir sınav yapılır. Katılanları yüreklendirecek konuşmalarla beraber “Katılım Belgesi” verilir.
BOYUN AĞRILARINDA CERRAHİ TEDAVİ
Görüntüleme, laboratuar ve EMG gibi yöntemler fıtık olduğunu gösterse bile önce yine konservatif çözümler aranmalıdır. İlaç, fizik tedavi, korse, günlük yaşam önerileri, egzersizler, boyun okulları izlenecek tedavi yöntemleridir. Nörolojik bulgular dikkatle izlenmelidir. Zira bunlar ameliyat kararı vermede çok önemlidir. Şüphesiz operasyona erken gitmek ne kadar sakıncalı ise geç kalmak da bir o kadar sorun çıkarabilecektir. Eğer fıtık sinir köklerine bası yapıyorsa kollara yayılan ağrı, uyuşma ve kuvvet kaybı hatta kaslarda erimeler olabilir. Refleks kayıpları hastayı ameliyata yaklaştıran bir durumdur. Özellikle kuvvet kaybı ve kas erimesi izlenmeli 3 hafta içerisinde ilerleme eğilimi fark edildiğinde ameliyat kararı alınmalıdır. MRG’de fıtığın büyük ve aşağı doğru uzaması durumunda bu karar daha erken alınmalıdır. Ameliyat boyunun ön ve yanından girilerek yapılmaktadır. Operasyonda çalışılan bölge son derece yaşamsal bir bölge olduğundan özel mikroskop başta olmak üzere modern gereçlerin olduğu yerlerde yapılmalıdır. Ameliyat sonrası rehabilitasyon programlarına başlanmalıdır.
Laboratuvar ve Radyolojik Tetkikler: Gerekli görülen hastalara daha ileri tetkikler istenir. Bunlar; boyun omurgalarının direkt grafisi ya da tomografi ve emar tetkiki olabilir. Ayırıcı tanıya varabilmek için çeşitli analizlere gerek duyulabilir. Bu çerçevede Biyokimya, Romatizma tahlilleri yapılmalıdır.
Elektrofizyolojik incelemeler
Boyun fıtıklarının adale ve sinirlerde meydana getirdiği harabiyeti ortaya koyan bu yönteme EMG denir. Halk arasında adale ve sinirlerin elektrosu olarak bilinir.