Boyun Fıtığı ve Diğer Boyun Ağrıları
Yazar Turan Uslu • Fizik Tedavi Uzmanı • 24 Ekim 2018 • Yorumlar:
Boyun fıtığı, boyun omurları arasında bulunan disk adı verilen kıkırdak yapının omurilik kanalına ve omurilik kanalından çıkan sinir köklerine doğru yer değiştirmesi sonucu; omuza, kola, kürek kemikleri arasına giden sinirlere ve omuriliğe baskı yapması ile oluşan hastalığa denir.
Boyun omurları omurga sisteminin en küçük ve en zayıf omurlarıdır. Akut ve kronik travmalardan, mesleki zorlanmalardan, duruş bozukluklarından kolayca etkilenir. Strese bağlı kas spazmının da en fazla etkilediği kaslar boyun omurgasında bulunur. Boyun bel gibi ağır yük taşımamakla birlikte omurganın en hareketli bölümüdür. Boyun omurları; öne, arkaya, sağa, sola ve yana doğru ve kombine hareketler yapabilirler. Boyun, belden sonra en fazla fıtık görülen omurga kısmıdır.
Duruş bozuklukları, öne doğru eğik durmak, sürekli bilgisayar başında çalışmak, kontrolsüz ve kötü pozisyonlarda yapılan sporlar, aşırı kilo, iri göğüsler, uygunsuz sütyenler, boyna uygulanan mikrotravmalar, uzun süreli ve tekrarlayıcı yük kaldırmak, stres günümüzde daha sçok insanın boyun fıtığından ve diğer boyun ağrılarından muzdarip olmasına sebep olmaktadır.
Boyun Anatomisi
Boyun, baş ile gövde arasındaki bağlantıyı sağlar. Boyun başı destekler ve dengeli pozisyonda tutar. Başın birçok yöne rahat hareket etmesini sağlar. Boyun beyni besleyen hayati damarların, nefes borusunun, yemek borusunun da taşıyıcısı ve destekleyicisidir.
Boyunda 7 adet omur bulunur. Birinci omura atlas, 2. Boyun omuruna aksis adı verilir. Atlasla kafa tabanı arasında, atlasla aksis arasında disk yoktur. 2. omur (aksis) ile 3. boyun omuru arasında ve diğer boyun omurları arasında diskler bulunur. Diskler aslında omurların birbirine sürtünmesini engelleyen jöle kıvamında yastıkçıklardır. Diskler omurganın esnekliğini, omurganın şeklinin oluşmasını sağlar. Boyun omurgasında disklerde bulunan çekirdek kısmı hafif ön taraftadır. Bundan dolayı boyun omurgasında bulunan disklerin ön kısmı arkaya göre daha yüksektir. Bu durum boyun omurgasının açıklı arakaya bakan ters C şeklinde olmasına katkıda bulunur. Disklerin en önemli görevi üzerine düşen yük miktarını dengeli olarak alt seviyelere iletmektir.
Boyun omurları, diskler ve güçlü bağlar ile birbirine tutunurlar. Bu sistem kaslar ile esneklik kazanır ve kuvvetlenir. Boyun omurgasını şekli de boyun omurgasını sağlıklı ve güçlü tutar. Duruş bozukluklarında olduğu boynun aksı bozulursa dayanıklılığı da azalır ve zedelenmelere yatkın hale gelir.
Boyun omurgası içersinde bulunan kanaldan omurilik geçer. Omurilik 2 cm kalınlığında beyinden aldığı emirleri tüm vücuda ileten son derece önemli bir yapıdır, bir bakıma beynin uzantısıdır. Boyun omurgasından ayrılan sinir kökleri de omurgaya oldukça yakındır.
Boyunda; omurilikten çıkan sinirler omuz, kol ve el hareketlerini, hissini ve kuvvetini sağlarlar.
Sağlıklı boyun dengeli boyundur. Bu dengeyi sağlamak için boyun omurgası doğal bir eğime sahiptir. Bu eğimin korunması rahat ve ağrısız boyun için çok önemlidir. Bu eğim bozulursa boyun omurgasında dejenerasyon ve bozulma başlar. Boyun, omuz ve kol ağrılarının en önemli sebebi bu eğriliğin bozulmasıdır.
İntervertebral diskin yapısı;
İntervertebral disk dediğimiz yapı, kısaca omurgalar arası yastıkçık olarak adlandırılır. Omurgalar arası bir eklem olması yanında, omurgalara binen yükü emici göreve sahiptir.
disk üç kısımdan oluşur.
Kıkırdak doku (end plate, son plak); alt ve üst omurgalara bütünüyle yaslanan ve tüm omurga genişliğindeki kıkırdak yapıdır. Her iki omurga arasındaki çekirdek kısmı sınırlar.
Bağ dokusu (anulus): Ortadaki çekirdek kısmı çepeçevre saran kuvvetli bir yapıdır. Bu elastik bağ dokusu omurganın ön kısmında en kuvvetli, omurilik ve sinirlerin yer aldığı arka kısım ve özellikle yanlarda daha zayıftır, bu nedenle fıtıklaşmalar arkaya ve yana doğru olur.
Çekirdek kısım (nukleus): Jöle kıvamında, su içeriği fazla bir yapıdır. Çevresini saran elastik bağ dokusuyla birlikte, omurgaya binen yükü karşılar.
Boyun fıtığı nasıl oluşur;
Boyun fıtığında; çekirdek dediğimiz kısmın, bağ dokusu dediğimiz elastik kısmı balonlaştırarak ya da yırtarak, omurilik kanalı ve sinir köklerine bası yapacak tarzda taşmasına fıtık diyoruz. Başlangıç safhasında diskin çekirdek kısmı diskin dış liflerini (anulus fibrozis) sinirlere doğru hafifçe balonlaştırır bu aşamaya bulging denir, daha sonra bu balonlaşma artar (herniasyon) en ileri aşamada diskin dış lifleri yırtılarak çekirdek dışarıya doğru taşar bu aşamaya ekstrüzyon (dışarı taşma) ya da fragmantasyon (serbest parçacıklar) denilir. Boyun fıtığı olan hastalarda aynı zamanda farklı aşamalarda fıtıklar olabilir. Kireçlenme boyun fıtığının bir iyileşme sürecidir.
Boyun fıtığında ağrı
Her boyun fıtığında ağrı olmaz. Bazen ilerlemiş boyun fıtıklarında hafif ağrı varken, hafif boyun fıtıklarında çok daha şiddetli ağrı olabilir. Boyun fıtığı olan hastaların çoğu, hatırlanabilen travma veya stres olmaksızın, yataktan kalkınca ortaya çıkan bir ağrıdan bahseder. Boyun hareketleri ağrılı ve kısıtlıdır. Boynun geriye doğru hareket ettirilmesi genellikle ağrıyı artırır. Kollar yükseltilip baş arkasına alındığında ağrı kısmen azalır. Boyunda genlikle tek taraflı kollara vuran bir ağrı vardır, ağrı başa kürek kemikleri arasına yayılabilir. Boyun ve omuz bölgesinde olan ve kollara yayılan her ağrı, boyun fıtığı demek değildir. Ancak boyunda ağrı yapan bir çok hastalık benzer şikâyetlere sebep olur. Bazen hatta çoğu zaman hastalarda boyun kireçlenmesi, boyun aks bozuklukları, subluksasyon dediğimiz hafif boyun kaymaları, boyun kanal darlıkları birlikte olabilir. Normalde ağrıya sebep olmayan bir boyun fıtığı stres ve anormal yüklenmeler sonucu çok şiddetli ağrılar şeklinde kendini gösterebilir. Boyun fıtığına yol açan mesleki zorlanmalar aynı zamanda omuz kuşağı kaslarında yırtık, tendinit, sıkışma gibi hastalıklara yol açarak hem boyun hem de omuz ağrısına sebep olabilir. Bu durumda omuzda hissedilen bir ağrının boyundan mı yoksa omuzun kendinden mi olduğunu anlamak güç olabilir.
Teşhis nasıl konulur;
Gerekli görüldüğü takdirde düz röntgen incelemesinin yanında, boyun omurlarına yönelik MRI incelemesi, sinirlere yönelik EMG yaptırmak gerekebilir.
Boyun fıtığı hangi hastalıklarla karışabilir;
Boyun tutulması, kas spazmı; Genellikle boyunu destekleyen kasların aşırı gerilmesi ile oluşur. Ağır bir şey kaldırmak, aşırı spor, iş aktivitesi, yanlış masa başı çalışması kas spazmına sebep olabilir. Ayrıca yanlış pozisyonda uyuma, yüksek yastık ve kötü seyahat şartları da boyun tutulması yapabilmektedir. Stres boyun tutulmasının ve normalde ağrıya sebep olmayan boyun hastalıklarının boyun ağrısına sebep olmasının en önemli sebebidir.
Kötü duruş ve boyunu kötü kullanma
Günlük hayatta boyun sağlığına uygun olmayan her yanlış hareket ve duruş; omur, disk, eklem ve bağ dokusunda yıpranmaya ve yozlaşmaya sebep olur. Özellikle masa başında oturanlarda, sınavlara hazırlanan öğrencilerde, klavyeli cihaz kullananlarda, fazla miktarda el işi yapanlarda bu duruma sık rastlanır. Boyundaki doğal lozdozun (boyun çukurluğu) kaybolması boyunu kötü kullanmanın en önemli bulgusudur. Bu durum röntgende boyun aksında düzleşme olarak görülür. Bu durum boyun fıtıklarına ve osteoartritine (kireçlenmesine) zemin hazırlar.
Diskte dejenerasyon, kireçlenme;
Yaşın ilerlemesi, omurganın kötü kullanılması sonucu kemik yapıda, bağlarda ve disklerde yıpranma başlar. Jel kıvamındaki disk sertleşerek esnekliğini kaybeder ve yüksekliği azalır. Omurga etrafında bulunan yumuşak dokularda kalsifikasyonlar gelişir. Oluşan yeni kemikçikler, sertleşmiş bağlar ve daralmış disk mesafeleri sinirlere bası yaparak boyun, kol ve genel vücut ağrısına sebep olabilmektedir. Kronik ağrıya bağlı olarak kasılan kaslar tablonun daha vahim olmasına sebep olabilir. Omurilik basısı yaparak el ve ayaklarda uyuşma, kuvvetsizlik oluşabilmektedir. Tedavisi boyun fıtığı ile benzerdir.
Gerilim, stres, sigara:
Boyun ağrısını artıran ve kronikleştiren en önemli sebeplerdir. Ekonomik, sosyal ve psikolojik problemler boyun ağrısını artırır. Boyunda sürekli gerginlik omurları birbirine yaklaştırarak disklerin üzerine baskı yapmasına sebep olur. Gülmek, seyahat etmek, düzenli çalışmak, sosyal faaliyetler ve hayata bağlılık boyun ağrısı şiddetini azaltır. Sigara disklerin beslenmesini bozar, sigaraya bağlı kronik öksürük disk içi basıncını artırır.
Omurga kanalında daralma (servikal dar kanal, servikal spondilitik miyelopati):
Özellikle ileri yaşlarda ellerde uyuşma, kuvvetsizlik ve beceriksizlik, yürümede zorluk ve el-ayaklarda duyu kusuru görülebilmektedir. Omuriliğin ve/veya sinirlerinin geçtiği kanalların daralması sonucu omuriliğe baskı olmasına bağlıdır. Hastalığın erken dönemde tespit edilmesi ve erken tedavi gereklidir. Geçirilmiş travmalara, başarısız cerrahi müdahalelere, ilerlemiş fıtıklara ve aşırı omurga dejenerasyonlarına bağlıdır.
Romatizmal hastalıklar;
Romatoid artrit, anklozan spondilit gibi romatizmal hastalıklar boyun hareketlerinde kalıcı kısıtlılık yapabilir. Sabahları görülen bir saatten fazla süren eklem tutukluğu ve hareket kısıtlılığı romatizmal hastalıklarda sık görülür.
Kol ve el sinirlerinin tuzaklanması (sıkışması);
Boyunda omurilikten çıkan sinirler ele doğru giderken sinirin geçtiği yol üzerinde çeşitli dokular tarafından sıkıştırılır. Buradaki sıkışma sonucu el ve kollarda kuvvetsizlik, uyuşma ve ağrı olabilir. Özellikle elin ilk 3 parmağında geceleri görülen uyuşma el bileği kanalı sinir sıkışma sendromu için tipiktir. Torasik çıkış sendromunda elin serçe parmak tarafında ağrı, uyuşma, karıncalanma ve şişlik olabilir. Yine elin küçük parmak tarafındaki sıkışmalar ulnar oluk sendromuna bağlı olabilir. Üst ekstremitede bunlar gibi daha birçok sıkışma sendromu vardır. Sıkışma sendromları boyun hastalıkları ile birlikte de görülebilir. Bu tip ağrı ve uyuşma durumlarında EMG çektirilmelidir.
Diğer sebepler;
Boyun omurga ve omurilik tümörleri, tümor metastazları ve omurilikte kistler oluşturan Syringomyeli, multipl skleroz hastalığı, ALS, kemik enfeksiyonları (tüberküloz, bruselloz) da boyun ve kol ağrısı sebebi olabilir.
Tedavi nasıl olmalıdır?
Boyun fıtığına bağlı sinir kökü sıkışması olan hastaların büyük çoğunluğu cerrahi tedavi gerektirmeden iyileşir. Boyun omurgasının dinlendirilmesi, paravertebral tatik nokta enjeksiyonları, fizyoterapi, sıcak ve soğuk uygulamalar, İMS, nöral terapi, proloterapi gibi tedaviler tek başına yada kombine olarak bir çok hastada iyileşme sağlar. Tekrarlama durumlarında ya da cerrahi tedaviden sonra devam eden ağrılarda da bu tedaviler başarıyla kullanılabilir. Tedaviye cevap vermeyen, nörolojik defisiti ilerleyen, görüntülemede büyük fıtığı olan hastalarda cerrahi tedavi yapılabilir.