Bulimiya Nervoza
Yazar Asuman Köseoğlu • Psikolog • 29 Kasım 2020 • Yorumlar:
Bulimiya Nervoza (kusma hastalığı) kişinin bir anda çok fazla yiyeceği ani bir şekilde tüketmesi ve daha sonra yediklerinden dolayı pişmanlık duyarak kusması ya da laksatif (müshil) kullanarak boşaltımı sağlamasına denir. Bulimiya Nervoza hastaları genellikle depresyon ve stres kaynaklı olarak normal bir öğünden çok daha fazlasını hızlıca yerler. Kişinin yeme atakları ortalama 3 ay içerisinde haftada bir gerçekleşir ve kişinin hastalık derecesine göre atakların sıklık düzeyinde artış olabilir. Bu kişiler kontrol dışı davranışlarından utanç duyduklarından yemeklerini tek başlarına yerler ve yemekten sonra çok fazla yediklerine dair suçluluk duyarak kusarlar ya da müshil kullanarak boşaltım yaparlar. Bazen de bu durumu telafi etmek için aşırı egzersiz ya da kendini aç bırakma yoluna başvururlar. Kendi beden algıları ile çarpık görüşlere sahiptirler ve ideal vücut anlayışları baskındır. Fakat Aneroksiya Nervozadaki gibi kilolu olmamasına rağmen kilolu olduklarına dair görüşleri yoktur. Genel olarak normal kiloda ya da normalin biraz üstünde kiloda olurlar. Bulimiya Nervoza hastaları genellikle nişastalı, yağlı ve şekerli yiyecekleri tüketirler. Bazen bir öğünde 3 bin kalori alımına kadar çıkabilirler ki bu sağlıklı bir yetişkinin günlük alması gereken kalorinin üzerindedir. Hastalık ilerlediği zaman kusmalara bağlı olarak diş ve diş eti problemleri, ülser, gastrit, düzensiz adet görme, laksatiften dolayı bağırsak problemleri gibi fiziksel rahatsızlıklar görülür. Psikolojik olarak öfke, suçluluk, utanç gibi duygular görülürken bununla beraber kaygı bozukluğu, depresyon gibi duygu durum bozuklukları görülür.
Blumia nervoza olanlar üzerinde yapılan araştırmalarda kesin bir neden olmamakla beraber bu hastalığın oluşmasını tetikleyen bazı sosyal, psikolojik ve fizyolojik faktörler saptanmıştır. Bu faktörlere genetik yatkınlık, hormonlar, cinsel istismar ya da şiddet mağduru olma, travmatik olaylar, çocuklukta yaşanan kaygı ve obezite, özgüven eksikliği örnek verilebilir. Hastalığa erkeklere oranla genç kadınlarda daha sık rastlanır. Hastalar çoğu zaman hastalığı tanıma ve kabullenme aşamasında direnç gösterebilir. Tedavi için öncelikle bir ruh sağlığı uzmanına başvurulmalıdır. Tedavi sürecinde ilaç kullanımıyla birlikte psikoterapi desteği sağlanır. Aynı zamanda beslenme danışmalığı ve aile terapisi gibi ek destekleyici programlar da uygulanır.